Halay Başı |Texting

0.3

"Hatice Teyze ama inat etmeyi bırakır mısın lütfen? Şuan çok ciddi bir iş için buradayız."

Evet şuan çok ciddi bir iş için komşumuz olan Hatice Teyzeye gelmiştim ama o inat edip duruyordu. Neymiş ben bu çocuğu bulsam ne yapacak mışım? Sorduğu sorunun cevabını ben de pek bilmiyorum.

"Sen neden bu kadar insafsızsın ya? Bana neden yardım etmiyorsun Hatice Teyze? Ne yapayım bu adamı bulmaları için mafyalardan mı yardım isteyim?"

"Tövbe tövbe. O ne demek kızım? Ben niye sana yardım etmeyeyim? Ama sen de bir düşün bakayım benden ne istediğini. Sana koca bulmamı istiyorsun kızım. Olmaz öyle vermem seni kimseye."

Ne kocası be ne kocası! Ben koca moca istemiyorum. Konu kocaya nereden geliyor!

"Hatice teyzem ne kocası?"

Hatice Teyze gözlerini pörtleterek açtı. "Kız Allah seni napmasın." Ay Bismillahirrahmanirrahim. Noldu yine, naptım ben? "Sen elin adamını evlenmeyeceksen niye arıyon o zaman?"

"Teyzem durduk yere niye karalara bağladın şimdi? Beni de geriyorsun bak. Ben onu evlenmek için aramıyorum ki."

Lütfen ne için aradığımı sorma cevap veremem teyzecim. Ne diyim düğünde gördüm çok güzel halay çekiyordu bende görür görmez halay çekmesine aşık oldum falan mı? Ay yok hayır böyle diyemem.

Hatice Teyze konuşacağı zaman o konuşmaya başlamadan ben konuştum. "Bak eğer kim olduğunu söylersen 4 gün evin işlerini ben yaparım."

Kendimi senin için yangına attım halay çeken adam inşallah bunun karşılığını senden alırım.

Malsın.

"İyi madem 4 gün evin işlerini sen yapacaksan olur. Buna da hayır diyemem yani." Ayağa kalkıp televizyon ünitesinin üzerinde ki telefonunu alıp yanıma oturdu. "Bak bakalım bana anlattığın kişi bu mu?"

Elime telefonunu tutuşturup dikkatlice bana bakmaya başladı. Ne tepki vereceğimi bu kadar merak etmesi anormaldi. Bakışlarımı ekrana indirince telefon ekranında 6 tane yan yana dizilip poz vermiş erkek çocuğu vardı. Hatice Teyze senin yapacağın şakayı ben napayım.

"Hatice Teyze söylediğimi geri alıyorum hiç te temizlik yapmam. Sen sözünde durmadın bile."

Hatice Teyze elini ağzına götürüp "Üstüme iyilik sağlık kızım ne yalanı. Anlattığın çocuğun fotoğrafı işte. Sana da aşk olsun ben yalancı mıyım? Ne demek istiyorsun sen şimdi?"

Ya ben küçüklük fotoğrafına bakıp nasıl bulabilirim onu! Üstelik 6 tane çocuk varken!

"Hatice Teyze ama burada küçüklük fotoğrafı var ve 6 tane çocuk var. Ben nereden bileyim onun hangisi olduğunu."

Elimde ki telefonu alıp bana da söylenmeyi unutmadı. Gören de çocuğu ben doğurdum da küçüklük fotoğrafını görünce tanıyamadım sanacak.

"Tamam hadi al al. Bu mu söylediğin çocuk?"

Telefonda gördüğüm fotoğrafla Hatice Teyzenin elinden alıp ekrana yaklaştım. "Valla da billa da bu Hatice Teyze. Hadi anlat bana kim bu? Adı ne? Kaç yaşında? Ve en önemkisi sende telefon numarası var mı?

"Kızım ne işi olsun bende numarası?"

Eee ben nereden ulaşıcam buna?

"Peki nerede yaşıyor?"

Damdan düşer gibi evine gidebilirdim. Evet,yapabilirdim bunu.

"Kızım ben nereden bileyim?"

"Ya Hatice Teyze sende hiçbir şey bilmiyorsun. Bir de mahallede her şeyi biliyorum diye geziyorsun ya. Pes valla hep yalan hep."

Üstüne gidersem belki bir iki şey çıtlatırdı bana.

"Ne yalanı be. Hepsi doğru her şeyi biliyorum tabi. Bu çocuk Makbule'nin çocuğunun arkadaşı. Düğüne de onun için geldi. Adını sanını bilmiyorum bu kadar. Bu fotoğrafları da Makbule'nin çocuğunun hesabında buldum."

Makbule'nin çocuğu kim?

"Makbule'nin çocuğu kim Hatice Teyze? Bana isim ver isim. Yoksa yaptığımız anlaşma yatar haberin olsun."

"Halanın en yakın arkadaşının çocuğu."

Elimdeki telefonu koltuğun üzerine bıraktım. "Halamın en yakın arkadaşının çocuğunu sen nerden biliyorsun?"

Hatice Teyze korkulur senden.

"Ben diyorum her şeyi biliyorum diye ama işte siz inanmıyorsunuz."

Elimi yumruk yapıp omzunu vurdum. "Pes kız sana. Hadi söyle Makbule'nin çocuğunun ismi ne?"

Onun hesabına girip takipçilerine bakarak düğündekinin hesabını bulabilirdim. Yani ben öyle ümit ediyorum.

"Arif onun adı."

Şimdi eve gidip Arif'in hesabına girecem. İnşallah hesabın gizli de değildir Arif'cim.

---