5.5

34.7K 1.9K 353
                                    

Yönümü döndürüp yüzümü abime çevirdim. Onları yanyana görmek istemiyordum. Yanılmıştım onları yanyana görmeye hazır değildim, olmayacaktım da.

Sinan daha yeni beni görmüş gibi bana doğru dönmüştü. "Adel."dedi.

Sesi titriyordu.

Titresindi banane.

Duymamazlıktan gelerek abimin kolundan tutup konuştum. "Gidelim abi."

Burda durmak istemiyorum. Onları yanyana görmek istemiyorum.

"Sevgilim bende şimdi evinin adresini soracaktım." Eliyle bizi gösterdi.

Sen bizden çoktan adresi almıştın ama bacım.

Aman bacım dedim tövbe!

Abim tabiki da Sinan'la aramızda bir şey olduğunu hatta aldatıldığımı anlamıştı.

"Sevgilim derken?"

Kolunu daha sıkı tutup kendimi hatırlattım. "Abi gidelim lütfen."

Abim bana dönüp gülümsedi. Göz kırpıp"İsteren sen git."dedi.

Oldu canım sizi burada baş başa bırakayım.

Sinan şuanda bana bakıyordu. Yandan görebiliyordum. "Ade-"

Abim bir adım öne atıldı. Bu yüzden koluda elimin altından çekildi. Bağırarak "Ne Adel'i lan!?" Sinan olduğu yerde halâ bana bakıyor abime tepki vermiyordu. "Bana bak bana! Yüzüme baksana lan!" Abicim onda bakacak yüz yok ki. "Söylesene lan puşt aldattın mı kardeşimi?"

Ben bu kadar hiddetlenmedim be abi. Sakin ol biraz.

"Abi buradan gidelim." Sesim sadece Eda'ya duyulmuştu. Çünkü Sinan'a bakan gözleri bana kaymıştı ve hiç hoş bakmıyordu.

Ah canım ne oldu seni benimle mi aldattı?

Eda'nın yavaşça bana yaklaştığını gördüm. "Sen Sinan'ın mı sevgilisisin?"

Başımı salladım. "Hayır yok öyle bir şey."

Sayenizde bitti.

Abimle Sinan resmen kafa kafaya vermişlerdi. Abim ağzına ne gelirse söylüyor Sinan ise sadece dinliyordu. Ağzı açıp bir şey söylemeye yüz bulamıyordu. Pişmanmış gibi görünüyordu ya bu beni daha çok sinir ediyordu.

Pişmansan sevgilini niye evine davet edesin değil mi?

O evde benim Sinan'a aldığım bardak vardı. İnşallah bir şey içerken kırılırda boğazınıza batar o cam kırıkları da belki o zaman da beni hatırlarsınız.

Abimin yanına gidip söylediği küfürlere karşılık gözlerimi açtım. Abim küfür işinde resmen çağ atlamıştı.

"Abi iyi değilim gidelim lütfen."

Abim hâla aynı konudaydı. Benim aldatılmamda.Kardeşinin çok sevdiği sevgilisi tarafından aldatılmayı yediremiyordu herhalde kendine.

Ben çoktan yemiş yutmuştum.

Sinan uzun dakikalar sonra konuştu. "Aldatmadım."

Ya aynen bende Acun Ilıcalı memnun oldum.

Sinirle gülüp Sinan'a baktım. "Onun için sevgilinin yanına Mersin'e gittin dimi." Abime dönüp "Bu aldatmaya girmiyor mu acaba? Onun için mi aldatmadım diyip duruyor sürekli?"

Sinan ona baktığım için cesaret almış olacakki benimle konuşmaya başladı. "Aldatmadım. Gerçekten aldatmadım bir oturup konuşsak anlayacaksın güzelim."

Abim Sinan'ın son kelimesinden sonra elimden tutup yanına çekti. "Sen bu pezevenk için mi günlerce yüzün asık gezdin?"

Malesef abicim.

Biliyorum değmez ama işte kalbe de söz geçiremiyormuşsun.

"Konuşmayacak mıyız?"

"Biz o konuyu kapattık, konuştuk ve bitti diye düşünüyordum."

Sinan başını sağa sola salladı. "Ne bitmesi Adel? Sadece konuştuk o kadar. Sen beni anlamadın çektin gittin."

Abim elimi bırakıp Sinan'a yumruk attı. Bu ani yumruğu benim gibi Sinan'da beklemediği için yalpalayıp yere düştü.

İçim birazcık da olsa sızlıyor muydu?

Yalan yok canı yandığı için üzülmüştüm ama bu kadar.

Ne yaşadıysa hak ediyordu.

"Sinan seni mi seviyor?"

Kulağımın dibinde sanki biri bizi duysa öldürecekmiş gibi sessizce söylemişti. Sinan'ın dediği gibi psikolojisi bozuk olabilir miydi?

Olabilirdi ama bu onu haklı çıkarıyor muydu?

Hayır.

"Sevmiyor beni sevmiyor. Anlamıyor musun? Sevgilisiniz işte siz daha neyi kurcalıyorsun?"

Gözüm abim ve Sinan'daydı. Etrafımız meraklı insanlarla çevrilmişti. Kavgayı izliyorlardı. Bazılarının kavga ile ilgili düşünceleri midemi bulandırdı.

Herkesin bilip bilmeden atıp tutması yok muydu,iğrençti.

Abim Sinan'a art arda yumruk atınca bu kadarın yettiğini düşünüp abimin yanına gittim.

"Abi tamam yeter."

Abim beni dinlemeyip kolunu savurdu ve tekrar yumruk attı. "Abi tamam!"

Ölecek artık yeter.

Abim soluk soluğa kaldığında durdu. Sinan yerde gözü kapalı yatıyordu. Yüzü kandan dolayı gözükmüyordu bile.

Sevgilisi vardı temizlerdi o.


Abim ayağa kalkıp daha demin kimseyi dövmemiş gibi market poşetlerini alıp yürümeye başladı. Bende arkama bakmadan abimin peşinden gittim.

Daha demin eski sevgilim ve beni aldattığı  sevgilisiyle karşılaşmamış gibiydim.

Bu rahatlık nereden geliyor bana acaba?

Sinan'ın durumu kötüydü ama yanında sevgilisi vardı. En son baktığımda Eda,Sinan'ın yanına gidiyordu.

Acaba Eda'da benim gibi en çok çillerini mi seviyordu? Ya da Sinan, çillerine dokunmasına izin veriyor muydu?

Keşke çillerini kesip atabilseydim. Kimse dokunmasaydı ona.

"Adel!"

Sinan'ın sanki kavga edipte dayak yememiş gibi çıkan gür sesiyle arkama dönecekken sırtımda hissettiğim acıyla inleyip elimi abimin koluna koydum.

---

Halay Başı |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin