sonun başlangıcı (final)

2.3K 90 391
                                    

Final bölümünden herkese merhaba ❤️
Sonuna kadar okuyun❤️
Keyifli okumalar 🥰



Pete

"Hava bugün güneşli" dedi edebiyat öğretmeni Nino hanım.
"Öyle. Sanki güneş kızımın gelişini kutluyor" dedim gülümseyerek.
Sabahın erken saatleri olmasına rağmen güneş ışınları gecenin nemini üzerinde taşıyan yeşil çimenleri parlatıyordu.
Artık çıplak gözle güneşe bakabiliyordum. Güneş gözlerimi yakmayacak kadar solmuştum.
"Kızın bugün mü geliyor?" diye sordu aramızda en yaşlı olan kişi.
"Evet, profesör. Bugün babasını ziyarete gelecek. Kocam da geliyor" dedim sevinerek.

"Desene bugün senin için bayram"
"Öyle. Hem de bugün kızımın ve kocamın doğum günü. Her sene benimle kutlamaları beni çok mutlu ediyor"
Arkadaşlarım gülerken uzaktan gelen iki figürü gördüm.
Kızım kucağında tuttuğu kocaman gül buketiyle babasının attığı kocaman adımlara yetişmeye çalışıyordu.

Onlara fazla yaklaşamıyordum bu yüzden yanıma gelmelerini bekledim.
Kızım babasından önce koşarak yanıma geldi.
"Pete baba" dedi çocuk sesiyle.
"Kızım" dedim elimi uzatıp saçını okşamak isterken ama bunu yapamazdım.
Vegas tam karşımda durup gözlerinde yaşlarla mezarıma doğru bakıyordu. Keşke beni görseydi, keşke gözlerime baksaydı ama o beni göremiyordu.

"Kızımızı getirdim sana, Pete" dedi Vegas güçlü durmaya çalışarak.
"Pete baba, bugün benim 5. doğum günüm. Beni doğurduğun için sana hediye getirdim"
Kızım elindeki buketi toprağın üzerine bırakınca Vegas'ın yanına gidip elinden tuttu.

"İyi ki seni doğurmuşum" dedim gururla. O çok güzeldi. Vegas onu mükemmel şekilde büyütüyordu.
"Şimdi gitmemiz gerek ama yine geleceğiz. Viktoria ana okuldaki arkadaşıyla da doğum gününü kutlayacak. Ona yetişmemiz gerek"

"Hayır" dedim hemen.
"Lütfen, hemen gitmeyin. Biraz daha kalın yanımda. Sizi çok özlüyorum"
Ama onlar beni duymadı.
"Seni seviyorum, Pete baba"
"Seni seviyorum, Pete"

Onlar giderken ben peşlerinden koşup onları durdurmaya çalıştım ama fazla uzağa gidemiyordum.
"Vegas" dedim arkasından bağırarak.
"Lütfen biraz daha kalın. Hemen gitmeyin"
Onlar artık uzaklaşmaya başlamıştı bile.

Dizlerim üzerine düşerek daha yüksek sesle bağırdım.
"Vegas, gitmeyin"
"Vegas"
O an etrafım beyaz tonlara dönmeye başladı.
"Vegas" diye bağırdım hiçbir şeyi umursamadan.
Şimdi onları göremiyordum bile.

"Pete, uyan"
Uzaktan sesler duymaya başlarken ben hala Vegas'ı çağırıyordum.
"Vegas" dedim pes etmeyerek.
"Pete, uyan hadi"
"Vegas" diye bağırdım gözlerimi açarken.

Gözlerimi karanlık bir odaya açarken beni uyandıran adama baktım.
"Mike" dedim şaşırarak. Onun yanımda ne işi vardı?
"Uyansana. Yılan hepimizi aşağı istiyor"
"Yılan mı?"
Yatakta doğrulup odaya baktım. Burası Yılan'ın bizim için ayırdığı odaydı. Benim burada ne işim vardı?
"Uykunda hafıza kaybı mı yaşadın, Pete? Hatta Yılan'ı unutacak kadar"
"Sen ne saçmalıyorsun? Benim burada ne işim var? Hem Yılan öldü"
"Pete, salak mısın? Uyku sersemisin sanırım. Yılan duyarsa seni öldürür hadi kalk"

Mike kolumdan tutup kaldırırken şaşkınlıkla onu takip ettim.
Tişörtümü kaldırıp karnıma bakınca karnımı pürüzsüz gördüm. Benim karnımda neden iz yoktu? Hamileydim ve sezeryenle doğum yapmıştım.
"Vegas" dedim sevdiğim adamı hatırlayarak.
"O kim? Uykunda da adını sayıklıyordun"
"Ben rüya mı görmüştüm? O kadar yaşadığım şey rüya mıydı?"
Düşüp bayılacaktım az daha. Başım dönerken Mike beni merdivenlere götürdü.

VegasPete (Firstlove)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin