Abi

1.4K 93 136
                                    

PETE: "galiba hamileyim"
Lela: "ciddi misin? Bu mükemmel bir şey"
Pete: "yani emin değilim ama öyle hissediyorum"
Lela: "test yaptın mı?"
Pete: "hayır"
Lela: "yapsana. Hem emin oluruz"
Pete: "şu an yapamam. Sevgilimin yanındayım"
Lela: "babaya sürpriz mi?"
Lela: "o zaman onun göremeyeceği yere git ve yap. Meraktan çatlıyorum"
Pete: "Lela, ben korkuyorum"
Lela: "o zaman hemen bana geliyorsun. Merak etme yanlız yaşıyorum. Sana adresi gönderiyorum"
Pete: "tamam. Ama ya hamileysem şimdi ne yapmam gerekiyor?"
Lela: "sevgilinin yanında olduğun için sana sadece şunu söyleyebilirim"
Lela: "seks yapma"

"Kiminle mesajlaşıyorsun?"
Vegas göğsümden başını kaldırıp uykulu gözlerle bana baktı.
"Hiç kimseyle. Oyun oynuyorum"
Vegas üzerimden kalkıp kendi yastığına doğru tırmandı.
"Durmadan mesaj geliyor. Yine bana yalan mı söylüyorsun?"
Sana her şeyi anlatmak zorunda mıyım? Delirtecek bu adam beni. Eğer çocuk isteseydi bunu ona söylerdim. Telefonumu kapatıp çekmecenin üzerine koydum.
"Oyunda kaybediyorum. O yüzden. Benden sürekli şüphe etmenden bıktım artık"
Yorganı kafama kadar çekip yana döndüm.

Vegas yorganı çekip arkadan bana sarıldı. Ensemde dolaşan dili irkilmeme sebep oldu. Bunun sonunda bacaklarım aralanacaktı. Seks yok, seks yok.
"Trip atma, Pete. Sabahımızı mahvetmeyelim" dedi Vegas elleriyle karnımı sıkıp kendine çekerken. Kalçamda bana doğru kalkan uzunluğunu hissettim. Ya bebeğime zarar verirse?

Hemen ondan uzaklaşıp ayağa kalkıp karnımı sıkmaya başladım.
"Ah Vegas, karnım ağrıyor" diyip tuvalete koştum. Vegas yatakta doğrulup şaşkınlıkla bana bakıyordu. Kapıyı kilitleyip klozetin üzerinde oturdum. Çıplaktım ve üşüyordum.

"İyi misin, Pete?"
Vegas kapıya vuruyordu. "İyiyim, sen bu gün buraya gelme. Git başka banyoyu kullan". Aklıma başka yalan gelmiyordu. Ama galiba bu işe yaramıştı.
"Dün lunaparkta sana terlediğini ve hasta olacağını söyledim ama beni dinlemedin. Sana kahvaltı hazırlayacağım, işini bitir gel"
Vegas gidince rahatladım. Bu gün altından kaçabilmiştim, peki ya diğer günler?

Ayağa kalkıp aynanın önünde durdum. Yüzük olan Elimi karnıma sürtmeye başladım. Karnım düzdü. Hiç çıkıntı yoktu. İçinde çocuk olması mümkün mü acaba? Olsaydı küçük de olsa bir şişkinlik olması gerekmiyor muydu? Bebekler karında nasıl büyür ki?

Eğer içinde çocuk varsa ve dün geceden sonra hala sağ kalabildise o çok güçlü çocuk olacak. Şu an beni ilgilendiren içimin boş mu yoksa dolu mu olduğunu öğrenmemdi. Öğrendikten sonra Vegas'a nasıl söyleyeceğimin sorununu çözecektim.

Odaya dönüp kıyafetlerimi giyinip, Lela'nın gönderdiği adrese baktım. Buradan fazla uzakta değildi. Vegas'ı atlatıp Lela'nın evine gitmek isteyeceğimi kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

Mutfağa inince benim için kahvaltı hazırlayan Vegas'ı gördüm. Belki de gelecek yıl bu mutfakta üçümüz olacaktık. İkimizden de bir parça.
Vegas beni görünce gülümsedi.
"Şimdi iyi misin?"
Hemen ellerimi karnıma koydum.
"Hâlâ ağrıyor. Ama iyiyim"
Vegas yaklaşıp kolumu okşadı.
"Hadi bir şeyler ye de sana ilaç vereyim"

Kahvaltıdan sonra Vegas bana ağrı kesici bir ilaç uzattı. Tam ilacı ağzıma götürünce bebeği hatırladım. Bulaşıkları yıkayan Vegas'tan gizlice ilacın hamileler için uygun olup olmadığını öğrenmek için kullanım talimatını okumaya başladım. Hamileler doktor tavsiyesi olmadan kullanamazmış. Hemen ilacı cebime koyup suyu içtim.

"İçtin mi ilacı?" Vegas ellerini kurulayıp yanıma geldi.
"Evet" dedim gülümseyerek.
"Bu gün dinlen, yarın seni benim için çok önemli bir yere götüreceğim"
"Nereye?" diye sordum hemen. Gözlerim büyümüş, çocuk gibi merak ediyordum.
Vegas başımı okşayıp "gidince göreceksin" dedi.
"Neden yine kedi gibi bakıyorsun"
Kedi gibi mi bakmıştım? Kendim bile kendimin farkında değildim.

VegasPete (Firstlove)Where stories live. Discover now