Sevdanın 3 Rengi / Tamamlandı.

29...

Neriman.

Güvenlik kameraların bulunduğu odaya girdiğimizde eşim görevliye bakarak, " Oğlum, şu güvenlik kamera kayıtlarını açar mısın?" Diye sordu.

Adam da, başını sallayarak, önündeki bilgisayardan kamerayı açarak, eşime baktı.

Bir süre ekrana merakla bakarken, hiç bir şey görünmüyordu.

Eşim sinirle elini masaya vurarak, " Allah kahretsin, nereye gitti bu kız?" Diye sordu.

Ona bakarak, endişeyle " Sakin ol bey, tansiyonun çıkacak." dedim.

Eşim de, beni dinlemeden telefonu çıkartarak bir yerleri aramaya koyuldu.

Telefon çaldı çaldı ve en sonunda karşı taraftan " Alo, beyim?" Diyen ses duyulduğunda eşim sinirle "Fidan kayıp, her yere bakın. Torunumu bulun, bana." Diye bağırdı.

Fidan...

Taksi şoförü bana bakarak " Nereye, abla?" Diye sormasıyla başımı ona çevirdim.

Bir kaç dakika ne yapacağımı düşünürken, aklıma gelen fikirle  elimi cebime  atarak, kalan paraya baktım.

Yakalanana kadar aslında çok param vardı. Ama o günden geriye sadece bu kadar para kalmıştı.

Derin bir nefes alarak, taksiciye baktığımda hala benden bir cevap beklediğini gördüm.

Onu daha fazla bekletmeden, hemen " En ucuz otele lütfen."  Dediğimde başını sallayarak, yoluna devam etti.

Nihayet Gaziosmanpaşaya gelmiştik. Kocaman, eski binaların bulunduğu yoldan giderek, eski, 5 katlı, baktığında korku filmlerini aratmayan binanın önünde durduğumuzda taksici bana bakarak " Geldik abla." Demesiyle şok içinde ona baktım.

Nasıl yani, bula bula burayı mı, bulmuştu?

İnsan bir gece burada kalamazdı. İnsanın yaşayabileceği tehlikeli yerlerden biriydi.

Burada insanın başına her türlü bela gelirdi. Öldürseler dahi ruhları duymazdı.

Eğer geri dönersem yakalanmam an meselesiydi. Bazen hayatta istemediğin durumlara maruz kalıyorsunuz.

Paranın birazını beni bekleyen taksiciye " Buyurun," diyerek uzattım.

Geri kalanını da, cebime tıkıştırdım.

Taksiden inerek, bir süre öylece üstünde otel yazan binaya baktım.

Taksi uzaklaştıktan sonra da, arkasından bakakaldım.

Başımı tekrar metruk binaya çevirerek, girip girmemekte kararsız kaldım. Bir süre ne yapacağımı düşündüm.

Tam o esnada arkamdan bir kaç sarhoşun bağırarak geçmesiyle kalbim yerinden çıkacak gibi olurken, hemen kendimi geri çektim.

Sarhoşlar bana bakarak " O, bakın burada kim var? Takılalım mı, güzel kız?" Diye pis pis gülerek üzerime geldiğinde geri geri gitmeye başladım.

O, pis nefeslerini üzerimde hissediyordum. Arkamı dönüp, var gücümle otele girdim.

Kapıdan girişte hemen küçük bir danışma yeri vardı.

Kahverengi ağırlıklı dekore edilmişti.  Otelin lobisinde başka bir şey yoktu.

Sakinleşmeye çalıştığım esnada danışmana doğru ilerledim

Danışmandaki kır saçlı, gözlüklü, uzun boylu, adam da, beni fark edince başını kaldırıp, bana baktı.

Muhtemelen giyim tarzım sebebiyle, neden burada olduğumu merak ediyordu.