5./ Kız İsteme

64 25 85
                                    

"Tek bir şart var, o da evlenmek..."
Melih'in kulaklarında sadece bu cümle yankılandı.

Melih şok olmuş bir halde Salih amca'ya baktığı sırada yaşlı adam da korkmuş olacak ki, ona bakarak " Evlat, iyi misin? Betin benzin attı." Dedi

Melih titrek bir sesle "Ev, evlenmek mı?" Diye sordu. Duyduklarına hala inanamıyordu. Şu anda bir rüyadaydı ve az sonra bu rüyadan uyanacaktı.

Salih amca'ya bana yardım et derken bunu hiç düşünmemişti doğrusu....

Salih amca onun bu haline gülerek "İlahi evlat, tabi ki evlilik başka ne olacaktı." Dedi

Melih de ona şaşkın bir halde "Peki, kim?" diye sordu.  Evleneceği kızın kim olduğunu merak ediyordu, eğer bu iş olacaksa bilmeye hakkı vardı değil mi?
Salih amca da Melih'in heyecanına vererek " Bak şimdi ben her şeyi düşündüm, bu muhtarın yeğeni var, çok güzel bir kız. Eline hiç erkek eli demedi, görsen bir hamarat bir hamarat ki sorma. Sizi everelim, gitsin  dediğinde Melih başını salladı.

Ardından da Salih amca'ya bakarak "Peki, ne zaman bu iş olacak." Dediğinde o an hiç beklemediği bir şey oldu.

Salih amca birden "Hemen bu gece." Dedi.

Melih şok üstüne şok yaşayarak " Bu, gece mı?" Diye sordu.
Bir yandan da içinden "Allah'ım ben nereye düştüm?" Diye geçirdi.
Salih amca çayı içtikten sonra da ona bakarak "E, hadi kalk bakalım daha çok işimiz var." Diyerek ayağa kalktı.

Mustafa' ya bakarak "Mustafa, hele gel bir." Diyerek onu yanına çağırdı. Mustafa da telaşla yanına gelerek ona "Ne oldu, Salih abi?" Diye sordu.

Salih amca etrafına bakınırken herkes merakla onun ne diyeceğini bekliyordu. Salih amca Mustafa' yı az öteye çekerek ona "Eğer uygunsanız,  bu, gece sizin yeğeni Melih'e istemeye geliyoruz." Dediğinde Mustafa da, en az Melih kadar şaşkındı.

Başını sallayarak ona "Tabi, abi. Ben, bir kardeşime sorarım. Bu, gece buyurun gelin." Diye cevap verdi.

Salih amca da gülümseyerek başını salladı. Ardından da Melih'le birlikte oradan ayrıldılar.

Eve gittiklerinde Melih ilk önce güzel bir duş aldı. Sabahtan beri hep kir pas içindeydi.  Banyodan çıkınca da güzel bir tıraş oldu.

Ardından da odasına giderek dolabından siyah takım elbisesini alarak üzerine giyindi. Saçlarını da şöyle bir düzelttikten sonra da annesine "Anne,hazır mısınız?" Diye seslendi.
Annesi de hala şokta olmuş olacak ki, "Oğlum, ben hala anlamadım. Aniden nereden çıktı bu, evlilik?" Diye sorusuna soruyla karşılık verdi.

Melih annesinin yanağından öperek " Salih amca, dediğine göre vardır bir bildiği." Diye cevap verdi.

Acaba Mustafa'nın yeğeni bu, işe ne demişti?

Akşam üzeri Mustafa kardeşiyle konuşmuş, onay almıştı. Hatta kızları Mustafa'ya bakarak "Amca, Allah aşkına! Nereden çıktı bu iş apar topar. Hem, bana sordunuz mu? Belki ben istemiyorum." Dediğinde babası da "Senin, yaşında annen 3.ye hamileydi. Sen, çok geç kaldın. Evlenme yaşın geldi de, geçiyor bile! Çocuğu bir görsen eli yüzü düzgün daha ne istiyorsun?" Dediğinde kızları da susmak zorunda kaldı.

Bu, gece Melih' e kız isteyeceklerdi. Salih amca önde  Melih  ve ailesi arkada yolda giderken Mustafa da, onlara yüzük işi için katılmıştı.

İlk önce kocaman camekanında çeşit çeşit altın takıların  olduğu bir kuyumcuya girdiler. Görevli onları görünce gülümseyerek yanlarına geldi.
Hepsine tek tek bakarak "Hoş geldiniz." Dedi. Mustafa görevliye bakarak " Biz, nişan için yüzük bakacaktık. Buyurun, kızımızın ölçüleri de burada." Diyerek elindeki kağıdı görevliye uzattı.

Sevdanın 3 Rengi / Tamamlandı.  Where stories live. Discover now