11....

35 20 21
                                    

Esin'in ağzından....

Karşımda durmuş, bana şaşkınlıkla bakan Melih'e ne diyeceğimi bilemedim.

Melih ise bir bana bir de elimdeki telefona bakıyordu. Ben az önce ne yaşamıştım öyle? Bu, kadın kimdi, her şey tıpkı bir arapsaçı gibiydi. Bir türlü anlam veremiyordum.

Tam her şey güzel gidiyor derken, bir anda bir daha anne olamayacağımı öğrenmiştim. O an dünyam başıma yıkıldı.

Ardından da, Melih'in bir sevgilisi olduğunu öğrendim.
Ben orada ne kadar süre durdum bilmiyorum, bu anı bozan Melih'in bana " Esin, kimdi arayan, sana diyorum?" Diye sorması oldu.

Bir şey bulmalıydım. O an aklıma gelen fikirle Melih'e gülümseyerek " Neriman anne aradı, bizi merak etmiş. Onunla konuştuk dedim."

E, ne demişler aldatılan kadının öfkesinden korkun. Ben de, Esin sem, bunun hesabını soracaktım. Bunu, onların yanına bırakmayacaktım.

Ama önce bir plan yapmalıydım. Melih ise hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi davranıyordu ya da, çok iyi rol yapıyordu bilemiyorum...

Bana bakarak " A, o zaman biz de kalkalım. Annem seni çok özlemiştir, zaten sen gittiğinden beri çok üzüldü." Dedi.

Ardından da mekandan ayrıldık. Taksiye bindiğimizde  Melih gideceğimiz tarif ederken, ben ise camdan bakıyordum.

Bir saat sonra..

Nihayet taksi  evin önünde durduğunda, onu beklemeden hızlıca taksiden inerek, eve doğru yürüdüm.

Melih'in arkamdan geldiğine emindim. Birdenbire değişen bu ruh halime şaşırmış gibi görünüyordu.

Kapıyı çaldığımda çoktan yanımda belirmişti bile.

Ona bakmadım, baksam yine ona inanırdım çünkü. Kendime engel olamayacağımı biliyordum.

Kapı açıldığında bana gülen gözlerle bakan annemi gördüm. Ah, onu nasıl özlemiştim.  Annem bana şaşkınlıkla " Esin, kızım?" Diye sımsıkı sarıldı.

Ben de ona sarıldığım sırada Melih de, bizi izliyordu. Annem kendini geri çektiğinde bana " İyisin değil mi, yavrum? Hoş geldin." Diye cevap verdi.

Ben de ona tepki olarak sadece başımı salladım. Annem geçmemiz için kenara çekildiğinde " Hadi, hadi. Geçin içeriye, ayakta kalmayın." Dediğinde ben de önden salona girdim.

Gittiğim günden beri hiç bir şey değişmemişti. Hala aynı evdi, ama ben bu eve yabancı hissediyordum.

Koltuklara oturduğumuz sırada annem de tam karşıma oturdu. Bana merakla bakarken " E, sen neredeydin kaç aydır? Ah! Esin, seni çok merak ettik. " Diye sordu.

Ben de omuz silkerken, "  Biraz kafa dinlemek istedim anne. Eğer sizi korkuttuysam özür dilerim." Dedim.

Evet, annemin bu olaylarda bu suçu yoktu. Benim öfkem sadece Melih' eydi.

Annem de anlayışla gülümseyerek" Sorun yok güzel kızım. Melih senin yokluğunda perişan oldu. Günlerce yemek yemedi, uyumadı. Seni bulmak için aramadığı yer kalmadı." Dediğinde göz ucuyla Melih'e baktım.

Onunla göz göze geldiğimiz zaman da hemen başımı başka yöne çevirdim. Sahi, beni mi aramıştı, bir de çok üzülmüşmüydü yani?

Nedense artık eskisi gibi Melih'e inanmıyordum.

Bir an önce buradan kaçıp gitmek istiyordum. Melih'le aynı havayı solumak bana acı veriyordu, bana yaptığı ihaneti hatırlatıyordu.

Ayağa kalktığımda annem bana şok olmuş bir halde bakarak " Nereye kızım?"  Diye sordu. Yine kaçıp gideceğimden korkuyordu anlaşılan!

Sevdanın 3 Rengi / Tamamlandı.  Where stories live. Discover now