28...

18 11 4
                                    

Melih...

Kendimi geri çekerek, Salih'e gülümseyerek bakarken " Sağ ol, kardeşim! Darısı senin başına."  Dedim.

Salih, cezaevine istemeden girmişti. Salih bir gün parka hava almak için gittiğinde tam o esnada bir kadın ve koca kavgasına şahit olmuş, kadını kurtarmak isterken ise yanlışlıkla adamı öldürmüştü.

Salih bana bakarak " Ah, ah nerede abi o günler?"  dediğinde omuzuna destek olmak istercesine dokundum.

Buradan bir an önce kurtulup, oğlumu kucağıma almak istiyordum. Ama ben çıkana kadar kocaman delikanlı olacaktı. Üstelik babasını hiç tanımadan..

Bari bir fotoğrafı olsaydı, arkadaşlara gösterirdim. Artık görüş gününe kısmetti.

Nermin...

Doktora gülümseyerek " Teşekkür ederiz doktor hanım." Dedikten sonra da, doktor bizim yanımızdan ayrıldı.

O, gittikten sonra da, aradan bir kaç dakika geçti geçmedi doğumhanenin kapısı tekrar açıldığında heyecanla oraya baktık.

Hemşire elinde camdan beşikte yatan, torunumla birlikte yanımıza geldi.

Bizim yanımızdan geçerken, eşime bakarken, " Baksana. Ne kadar da, masum." Dediğimde eşim de, dolu gözlerle başını salladı.

Hemşireye bakarak " Kızım, müsaade ederseniz, kucağıma alabilir miyim?" Diye sorduğumda hemşire de bana bakarak " Tabiki." derken bebeği yavaşça  beşikten aldı.

Bana doğru uzattığında " Başına dikkat edin lütfen."  Diye uyardı. Ben de, ona başımı sallarken, bebeği kucağıma aldım

Küçük olduğu için onu inciktmekten korkuyordum. Sanki yanlış bir şey yaparsam, zarar görecekti.

Eşim de, yanıma gelmiş, bebeğe bakıyordu. O an ona bakarak "  Melih'in küçüklüğüne benzemiyor mu?" Diye sorduğumda o da, bana katılmak ister gibi gülümsedi.

Torunum babasının birebir kopyasıydı. Sanki hık demiş burnundan düşmüştü. Melih de, aynı kara kaşlı, kara gözlü, esmer tenli bir bebekti.

Bebeğin kokusunu doya doya içime çektikten sonra da, hemşire en sonunda bize bakarak " İzin verirseniz, artık götürmem gerekiyor." Dediğinde ona bakarak bebeği ona verdim.

Ondan hiç ama hiç ayrılmak istemiyordum. Doyamamıştım daha....

Hemşire bebeği cam beşige koyduktan sonra da, yanımızdan ayrılırken öylece arkasından bakakaldık.

Eşimle birbirimize sımsıkı sarıldık.

Nihayet Fidan'ı da doğumhaneden çıkarttıklarında ona bakarak " İyi misin, kızım?" Diye sordum.

Fidan da, zoraki gülümseyerek, bana bakarken " İyi, iyiyim anne. Biraz ağrım var."Dedi.

Görevliler onu alarak, odaya götürürken, biz de onları takip ettik.

Fidan'ın kaldığı oda,  kocaman, ferah çok güzel bir odaydı.  Kapıdan girişte hemen küçük bir lavabo, onun sonunda ise kocaman bir yatak vardı.

Camlardan kocaman bahçeyi görülüyordu.

Fidan bana bakarak " Anne, bana temiz kıyafet getirdin mı?" Diye sorduğunda, o an donakaldım.

Sahi o telaşla yanımıza hiç bir eşya almamıştım. Ne yapacaktım şimdi ben?

O an aklıma gelen fikirle Fidan'a gülümseyerek "  Hastanenin yakınında dükkandan hemen alıp gelirim şimdi." Diyerek odadan çıktım.

Sevdanın 3 Rengi / Tamamlandı.  Where stories live. Discover now