PALYAÇO [GAY]

Seven

Şahin evde değildi. Bahçeye girdiği anda şarkıyı açacaktım. Ve bahçeye kurduğumuz beyaz ışıklar açılacaktı. Pasta da hazırdı. Tekin kocaman bir pasta yaptırmıştı. Tabiri caizse düğün pastasına benziyordu ilk gördüğümde on dakika boyunca gülmüştüm.

Ama bu kadar adama anca yeterdi bu da bir gerçekti.

Herkes Şahin sert tepki verebilir diye gergindi. Ben hariç.

Süsleme işi bittiğinde etrafa baktım. Gayet iyi olmuştu. Çok abartı değildi.

Pasta mutfaktaydı ve Şahin akşam gelecekti. Kendisi şuanda gazinodaymış.

Evet kendisine ait üç tane gazinosu, iki tane kumarhanesi ve iki tane de gay barı varmış. Çok önemli bir şey olmadığı sürece o yerlere uğramıyormuş. Paranın nereden geldiğini de öğrenmiş olmuştum.

Vay anasını be...

__

" Sus be sus Patron gelecek şimdi..."

" Aha geldi..."

" Götünden atma lan ne gelmesi..."

Bahçede saklanmıştık. Işıklar da kapalıydı ve Şahini bekliyorduk. Herkes gerginlikle birbiriyle konuşuyordu. Hem heyecanlı ben gerginlerdi.

Elimdeki hoparlöre bağlı telefonumu sıkı sıkı tuttum. Şahin içeri girdiği anda doğum günü şarkısını açacaktım.

Bahçe kapısında bir tıkırtı olduğunda herkes nefesini tuttu. Gerçek anlamda tutmuşlardı çünkü bu sessiz ortamda nefeslerini bile duymuyordum. Gülmemek için kendimi zor tutarken bahçe kapısı açıldı ve Şahin olduğunu düşündüğümüz kişi içeri girdi.

Tekin " Şimdi..." diye fısıldadığında ışıklar açıldı ve telefondaki müziği açtım.

Leblebi koydum tasa el vurdum basa basa.

Her yerini beğendim birazcık boydan kısa.

Yanlış müzik ortamda yankılanırken Tekin gözlerini sonuna kadar açmış bana bakıyordu. Telaşla müziği kapatmaya çalıştım ama acele ettiğim için beceremiyordum.

Çakmak çakmaya geldim.

Kına yakmaya geldim.

Ayşe teyze ağlama kızını almaya geldim.

Nihayet müziği kapattığımda bakışlarım Şahin'e döndü. Kaşları çatık hafif şaşkın olduğu belli olan bir yüzle etrafı inceledi. Ardından bakışlarını tüm adamlarının üzerinde gezdirip sonunda bende durdu.

Gergince gülümsedim.
" İyiki doğdun reis
   İyiki doğdun reis
   İyiki doğdun iyiki doğdun
   Mutlu yıllar sana..."

Tek başıma ellerimi çırparak şarkıyı söyledim ve sinirle bizimkilere baktım. Ne diye katılmıyorlardı salak gibi kalmıştım tek başıma.

Gözlerini kıstığında gergince elimi enseme atıp kaşıdım. " Kızdın mı reis ya? Biz küçük bir sürpriz yapalım dedik sana..."

Ellerini cebine sokup bahçenin ortasında duran büyük pastanın başına geçti. Herkes merakla ona bakıyordu. Bende dahil.

Kimsenin beklemediği bir şeyi yaparak mumları üflediğinde herkes ilk şaşırsa da daha sonra tek tek alkış sesleri gelmeye başladı. Bende alkışlamaya başladığımda " Dilek tutmadın ama reis..." dedim.

" Bir dileğim yok, istediğim her şeye sahibim..."

Göz devirmemek için kendimi zor tutmuştum.

" Eyvallah beyler..." dedi samimi bir sesle. Ardından yanına bir adamını çağırarak pastayı dağıtmasını istedi.