1. KISIM - 5. BÖLÜM

Start from the beginning
                                    

"Dimitri?" dedi Usta. Üçümüz ile ne gibi bir işi olabilirdi ki?

"Onu bulamadım," dedi ego yığını. "Galiba binada değil."

Usta kafasını olumlu anlamda salladıktan sonra ikimize de bakıp "Konuşmam gereken konular var," dedi. Ne gibi bir konusu olabilirdi ki? Dimitri'yle, yani yatağına Voltna kanadı koyduğum o çocukla, üçümüzü ilgilendiren şey de neydi?

"Kötü bir şey mi oldu?" diye sordum.

"Aslında önemli. Keşke Dimitri de olsaydı. Neyse ona da sonra anlatacağım." Usta bir bana bir de ego yığınına bakıp söze başlayacağı vakit odaya aniden bir başka öğretmen girdi. Oldukça telaşlı gözüküyordu ve ağladığı da belli oluyordu. Bu hocayı önceleri çok severdim. Bana sürekli keklerden ikram eder ve ne kadar da akıllı olduğumu söylerdi. Tabii onun işi küçük sınıflarla olduğu için dersime girmeyeli çok uzun zaman olmuştu. Arada bir beni gördüğünde selam verip gülümserdi.

"Melin," dedi titrek sesiyle. "Yaratık ona saldırmış." Usta kaşlarını havaya kaldırıp öğretmene baktı. "Durumu nasıl?" diye sordu.

Öğretmen bana dönüp baktığı vakit kalbim hızla çarpıyordu. "O," dedi öğretmen. "Nefes almakta çok zorluk çekiyor. Galiba..."

"Nerede?" diye sordu Usta. Sesi biraz sert çıkmıştı.

"Cadının yanında." Usta odasından hızlıca çıkıp öğretmen ile gittiği vakit onun peşinden gittim. Sonra bana dönüp "Hayır Luna," dedi. "Sen gelmeyeceksin."

"Oda arkadaşım," dedim Usta'ya. O ise cevap vermedi. Benimle vakit kaybetmek yerine hızlı adımlarla yanımdan uzaklaştı.

Cadının yanına vardığımda ise onun feci bir şekilde yara almış halde gördüm.

Boynu ve yüzü çok derin yaralar almıştı. Büyük ihtimalle ona saldıran bir Grazob'du. Sivri tırnaklarını yüzüne ve boynuna geçirmişti. Üstü başı yırtık ve kan içindeydi. Sarı saçları da kana bulanmıştı. Elore yanında ağlarken bu benim içimi bir tuhaf etmişti. Boğazımın düğümlendiğini hissettim. Sonuçta her şeye rağmen onu pek sevmesem de aynı odada kalmış, aynı dersleri görmüştüm. Ve bu durumda olması anlık beni kötü etkilemişti.

Cadı sağ kolunu sarmakla meşguldü. Usta ona nasıl olup olmadığını sorduğunda ise cadı karnından aldığı darbeyi gösterdi.

"Çok kötü bir şekilde yara almış," dedi cadı. "Kurtulması..."

"Hayır, cadı," dedi Usta lafını keserek. "Bu şekilde konuşacağın yerde işini yap." Usta Melin'in yanına iyice yaklaşıp yaralarına baktı. Muhtemelen hangi yaratığın saldırmış olabileceğini tahmin etmeye çalışıyordu.

Cadı bir şey demek yerine sargıyla uğraşmaya devam etti. Elore ise hıçkırarak ağlıyordu. "Hepinizin beklemesinin bir manası yok," dedi cadı. "Gidin ve haber bekleyin." Usta Melin'in yüzüne kısa bir an baktıktan sonra derin bir of çekti ve Elore'ye döndü.

"Hayır," dedi Elore, Usta daha bir şey demeden. "Hiçbir yere gitmeyeceğim." Usta ona bakmaya devam ettikten sonra cadıya kafa salladı. Ardından da arkasını döndüğünde beni gördü. Ona burada durmak istediğimi söyler gibi baktım. Usta bana bir şey demedi ve odadan hızlıca ayrıldı. Elore'nin yanına gidip onu sakinleştirmeye çalıştım. Lakin bu pek de mümkün değildi. Çünkü ben de sakin değildim.
~

GAZAP DANSI (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now