Otuz Dokuz

34K 2.6K 1K
                                    






Alphan'dan;

"Hastanın kalbi durdu."

Duyduğum cümleyle birlikte içime çektiğim nefes boğazımı yırtıp geçiyormuş gibi hissederken, kulaklarımın uğuldadığını hissettim.

"Hastanın kalbi durdu."

Alaz'ın kalbi durmuş.

Kalp atışlarında hayat bulduğum adamın kalbi artık atmıyormuş.

Duyduğum şeyin gerçekliği beynimde yankılanmaya devam ederken, tutunduğum demiri parmaklarımın arasında daha çok sıkarak ayakta kalmaya çalıştım.

Çünkü ayaklarım yere sağlam basmıyordu.

"Ne diyorsun lan sen?" Emre şokla bağırdığında, ameliyathane görevlisi birkaç adım geri gitti ve endişeli gözlerle hepimizde gözlerini gezdirdi.

"Ne durmasından bahsetiyorsun sen?" Tekrardan sesi yükseldiğinde, konuşacak gücü bile kendimde bulamadım.

Kalbimin üzerine çöken ağırlık, dilime vurup beni lal etmişti.

"Beyefendi sakin olur musunuz lütfen?" Görevlinin tedirginlikle kurduğu cümleyle araya Melih girdi bu sefer.

"Ne sakini hanımefendi? Dalga mı geçiyorsunuz?"

Sesi kısıktı.

Cümlesini bile kurarken zorluk yaşamıştı.

"Hastanın kalbi durdu, ancak tekrardan geri döndürdük. Şimdi ameliyat devam ediyor, kurşunlar tehlikeli yerlere isabet etmiş."

Timdeki birkaç kişinin rahatlayarak olduğu yere çöktüğünü görürken, gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım.

Bacaklarım titriyordu.

Kalbi durmuştu, ancak şimdi atmaya devam ediyordu.

"Hasta yakınlarına böyle mi haber veriyorsunuz siz? Ne biçim sağlık çalışanısınız?"

Kıraç'ın öfkeli sesini duyarken, daha fazla ayakta duramadım.

Bir anda aldığım haber bedenime hiç iyi gelmemişti. Aldığım haberin ardından ise hissettiğim rahatlama bedenime ani bir şok daha yaşatmıştı.

Merdivenlere kendimi atarcasına otururken, kafamı arkaya doğru attım ve soğuk demirlere yasladım.

İyiydi.

Kalbi atıyordu.

Yaşayacaktı.

Titreyen ellerim kot pantolonumun cebini bulurken, zorlukla içerisindeki sigara paketini aldım ve içerisinden bir dal alarak zorlukla dudaklarıma sabitledim.

Diğer cebimden çıkarttığım çakmakla birlikte ucunu tutuştururken, gözlerim istemsizce dolmaya başlamıştı.

Hızla sigaramdan derin bir nefes çektim içime.

Ardından tekrar, tekrar ve tekrar.

Ciğerlerimin temiz havayı solumasına müsade etmeden birkaç saniye içerisinde sigaramın yarısına geldiğimde, gözlerim hissettiğim acıyla birlikte daha çok dolmuştu.

İyiydi.

Alaz iyi.

Tekrar tekrar zihnimde aynı şey yankılanmaya devam ederken, gözyaşlarımı tutamadım.

İri bir damla göz pınarımdan yuvarlanıp yanağım boyunca yol çizdiğinde, kafamı hafifçe aşağıya doğru eğdim. Ben tekrardan ağlıyordum.

BORDO | BXBWhere stories live. Discover now