XIV|ACIYAN SAÇ TELLERİ

2.7K 239 98
                                    

 




🐦

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🐦

Merhaba hoşgeldiniz. Bölüm biraz uzun keyifle okumanızı diliyorum.

Ne kadar çok yorum o kadar hızlı bölüm. Hepinizi satır aralarına bekliyorum. Yıldızımı aydınlatmayı unutmayın.

🎶 Barış Diri-Derinden
Mahmut Tuncer-Lo Lo

🐦

"Zühre!"

Doğduğum andan beri hayata bir değil belki de üç beş adım geride başladım. 'Yalanların, yalancıların, yılanların ve yasakların arasına düşmüş bir alev topu' olduğumu söylemişti ben dokuz yaşındayken mahalledeki Hacer teyze. O zaman ne dediğini pek anlamamıştım ama iyi bir şey olmadığına da emin olmuştum.

Dokuz yaşındaydım. Dokuz yaşıma basalı tam kırk gün olmuştu. Hava soğuktu ama sırtımdan terler akıyordu o gün.

"Zühre pas ver!"

Ayağıma çarpan sert topa var gücümle vururken bakışlarım yırtık filedeydi.

"Hadi Zühre! Pas ver hadi!" mahallenin benden iri oğlan çocukları her Allah'ın günü, kar demeden kış demeden sokağın başında kalan boş yıkıntı arazide futbol oynarlardı. Meraklıydım. Her şeye meraklı olduğum gibi futbola da meraklıydım. Ama 'sen kızsın, ne anlarsın toptan' diyen çocukların arasına bir türlü giremezdim. Arasına giremediğim tek şey onlar değildi tabi.

Şimdi de takımlarında bir kişi eksik olduğundan el mecbur almışlardı beni. Kendimi ispatlamam şarttı. Herkes bir gücüyle oynuyorsa benim iki gücümle oynamam lazımdı. Top o fileyle buluşacak ve takımım kazanacaktı. Ama vurduğum pis burun topu ağlarla değil Hacer teyzenin camıyla buluşturmuştu.

"Bak şu şeytan bacaklıların ettiklerine! Yetiş bey kırdılar camı!" Camın daha kırılma sesi kulaklarımıza yeni ulaşmıştı ama Hacer teyze hazır olda bekliyor gibi uzatmıştı kabarık saçlı kafasını.

"Sen ne yaptın Zühre!" Feryatlarından hemen sonra arkamdaki kalabalık üç beş adım geri kaçarken şaşkınlıkla kalakalmıştım olduğum yerde.

"Hangi bacaksız kırdı bizim camı ha! Hangi densiz yaptı bu terbiyesizliği!" Gözleri çanağından fırlayacak iki yeşil misketi andırırken kabarık saçları daha da kabararak koşmuştu aşağı Hacer teyze. Kaçma konusunda üstüme yoktu. Hatta herkesten daha iyi kaçardım ama şaşkınlığımdan kalakalmıştım bir an. Sonra da kendimi alelacele toparlayıp koştum kaçan arkadaşlarımın peşinden.

Ama Hacer teyzenin de maşallahı vardı. Ne menopoza adım atmışlığını ne de bacaklarına hayli yük olan yağlarını bahane etmişti. Yaşına uymayan bir çeviklikle peşimizden koşup çil yavrusu gibi dağılan bizim aramıza karışmıştı. Kulağımdan tuttuğu gibi de yakaladı beni. Nerede kalmıştı benim Serçe Kuşluğum.

SERÇE KUŞU (DEVAM EDİYOR)Where stories live. Discover now