20. Ardına Saklanılan Kimlikler

23 5 0
                                    

YENİ AY

-ARDINA SAKLANILAN KİMLİKLER-

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

-ARDINA SAKLANILAN KİMLİKLER-

🌓🌕🌗

Tam olarak üç hafta önce düştüğüm, gerçeklik diyemeyeceğim ama başka bir isimle de adlandıramadığım gerçekliğe düştüğünden beri tamamlanmayan fakat yarım kaldı da diyemeyeceğim gerçeklerin birer birer hala karanlıkta olduğunu biliyordum fakat bu, bir gün sürmüyordu ve kaç bir gün daha atlatmam gerektiğini sezemiyordum.

Bütün önemli şeyleri hafızamda bir yere yerleştirmek için kafamın içinde döndürüp duruyordum. Aynı şeyleri defalarca... Ama hala eksik parçalar vardı, yerine oturmayı reddeden taşlar vardı ve o taşlar olmadan gerçekleşebilecek bir yıkım an meselesiydi.

Unutmadığım ve bundan sonra da unutamayacağım bir şey de; aslında bütün her şeyi en başından beri biliyor olmamdı. Sonradan öğrendiğimi düşündüğüm şeylerle aslında hep, birlikte olduğum gerçeği hüzün veriyordu kalbime. Ve aslında şu an ki arkadaşlarımdan birinin bebekliğimi biliyor olması da bir taraftan komik geliyordu.

Dark Marsh'a ayak bastığımdan itibaren yeni bir hayata giriş yaptığımın farkındaydım ama eski hayatımdan tek bir iz bile kalmadığını yeni anlıyordum. Farkında olmadan çevreme birçok insan almıştım, eğer farkında olsaydım buna izin verir miydim? Bu kadar sığ düşünmek ister miydim? Cevabım evet. Çünkü yeniliklere kesinlikle açık olmayan, monoton bir hayata sahip olan kız rolünü üstlenmişken bundan kurtulmak için can atabilirdim.

Hayatımın en önemli parçalarından olan birini, hayatımdan çıkarttım attım diyemesem de öyle düşünüyordum. Bu durum nereye kadar giderdi bilmiyorum ama kısa sürmemesi için elimden geleni yapardım.

O sabah bir rüyadan uyandım, fotoğraflar konuşmadı, bir günü diğerinden farklı olmayan bir kızın, bir gecede tüm hayatı değişti. Şimdi düşündüğüm zaman komik geliyordu, gecenin karanlığında yürürken kahkaha atmak istiyordum. Yıllarca deli olmadığımı ispat etmeye çalıştığım halde şimdi deli gözükmek işime geliyordu. Delilerden korkulurdu. Korkulsun istiyordum.

Sanki yanımda bir ısırganla karanlık sokakta yürümüyormuş gibi. Sanki bir kurdu hapisten kurtarmak için katil bir ısırganı bayıltıp nerede olduğunu bilmediğim bir mahzene kapatmamış gibi. Sanki gücünü gökten alan bir cadı değilmiş, daha önemini dahi bilmediğim bir yüzüğün vârisi değilmişim gibi, sanki... Sanki kendi ayağımla gelmemiş ve sanki kendi isteğimle bunlara katılmıyormuşum gibi... Hayatım sankilerden ibaret değilmiş gibi.

Ve sanki hiç gitmeyecekmiş... Giden olmayacakmış gibi...

Eve yaklaştığımızda Valenciaların evinin ışıkları yanmadığını gördüm. "Evde kimse yok," dedi Emma. "Annem ve Tom apar topar kasabadan ayrıldılar," diye hayıflandı. "Babam bu günlerde eve gelmez, hastanede kalır," diye de bilgi verdi. Benim eve davet etmemi beklediğini biliyordum ama bilmezlikten gelerek hiçbir şey söylemeden sadece başımı hafifçe salladım ve malikâneye yöneldim.

AY'IN ÖTEKİ YÜZÜDonde viven las historias. Descúbrelo ahora