1

8.6K 277 4
                                    

Dershaneden çıktığımda beynim uyuşmuş gibiydim. Sabah 9'dan akşam 6'ya kadar ders görmek bana iyi gelmiyordu. Ancak bu sene üniversiteyi kazanmam gerekiyor. Yoksa üniversite işini erteleyip iş hayatına atılacakdım. Meydana doğru yürümeye devam ettim. İlk gözüme çarpan börekçi den bir peynirli börek aldım. Meydanın ortasındaki çember oturma yerlerine giderek oturdum. Çantamı yanıma koydum ve kucağımdaki börek dolu poşetten bir börek aldım. Bir 5 dk sonra yanıma bir adam oturdu. Çok takmadım aslında ama gerginlikle salladı bacağı arada ona bakmama sebep oluyordu. Oda sırtındaki çantayı benim gibi yanına koydu ve elindeki telefonla ilgilenmeye başladı. Son bir dilim kalan böreği de yemeye başladım. Adam biranda ayağa kalktı ve koşar adım gitmeye başladı. Onu takmadan son böreği de yedim ve elimdeki poşeti en yakındaki çöpe attım. O ara adamın çantasının hala aynı yerinde olduğunu gördüm. Etrafta adama bakındım ama görünürde yoktu. Aklıma ilk gelen şeyi yaparak çantayla en yakın dükkana gittin ve adama çantanın unutulduğunu ve eyer alan olmazsa polise götürmesini söyleyerek oradan ayrıldım. Meydandan ayrılarak ara sokaklara girdim. İlerlerken çantanın sahibi olan adamı gördüm ve yanına gitmek için ona doğru ilerledim. Adamın arkası bana dönük olduğundan beni fark etmedi. Telefonla konuşuyordu. Tam ona seslenecek ken söylediği şeyle dondum kaldım. " Evet başkan bomba meydanda " dedi. O an kanım çekildi. Yok dedim daha neler. Olabilir mi ? dedim. Sonra arkamı dönüp koşmaya başladım. Hızla meydana gelip etrafa bakındım. Koşarken de polisi arayıp bomba ihbarında bulundum ve yapmayı planladığım şeyden bahsettim.

-Alo bir ihbarda bulunacağım. ........ meydanında bomba olan bir çanta var. Şu anda çantaya gidiyorum.

P- Hanımefendi sakin olun ve detaylı bilgi verin lütfen.

- Bakın ...... meydanında bomba olan bir çanta var ve şu anda çantaya gidiyorum. Çantayı alıp en yakındaki otopark veya boş araziye gideceğim. En kısa sürede bir ekip gönderin.

Diyerek telefonu bıraktım . Çantayı bıraktığım dükkana girerek çantayı adamdan istedim. Biraz uğraştırdı ama çantayı alır almaz dikkatli ve hızla ilerlemeye başladım. İlerlerken çantayı açtım ve içinde gördüğüm bomba ile ayaklarım anlık olarak durdu. Beynim kendine geldiği gibi ilerlemeye devam ettim. Bombanın üzerindeki ekranda geri sayım vardı ve tam olarak 2 dk kalmıştı. Hızla etrafa bakarak boş bir yer aradım ve biraz ileride gördüğüm boş araziye doğru koştum. Son 1 dk kaldığında arazinin ortasındaydım . Çantayı ortaya koyarak etrafa bakmaya başladım. Yakınlarda biri olmamalıydı. Hızla etrafa baktığımda kimse yoktu. Bende hızla ordan uzaklaştım. Güvenli bir noktaya gelince tekrar polisi aradım.

P- 155 polis imdat. Buyrun ihbarınız nedir ?

-Az önce aramıştım. ...... meydanda bomba olan çanta ihbar ettim. Çantayı uzak bir yere getirdim. Birazdan patla...

Diyemeden büyük bir patlama gerçekleşti. Bir anda oluşan sallantı ve sesle yere çöküp kendimi korumaya aldım. Her ne kadar uzak olsam da ister istemez insan kendini korumak istiyordu. Patlama yerine bakınca etraf toz duman olmuştu. Ara sokaklardaki bazı insanlar koşarak uzaklaşıyorlardı. Bense olduğum yerde put gibi bekliyordum.

Çok deyil bir iki saniye sonra siren sesleri duyulmaya başladı. Kendime gelince yerdeki telefonu farkettim. Elime alarak kulağıma götürdüm.

-Alo

P- Hanımefendi iyimisin iz ? Ses verin lütfen. Hanım efendi beni duyuyormusunuz?

Kulağımdaki çınlamayla birlikte kadının sesini duyunca cevap verdin.

-Evet iyiyim ve sizi duyuyorum.

P- Adınız nedir ?

Soruyu es geçerek gelen polis arabalarına baktım.

-Polisler geldi.

Diyebildim. O arada araçlardan inen üzerinde çelik yelek olan polisler ellerinde silahla etrafa dağılmaya başladı. Aralarından biri beni gördü ve silahı bana doğrultarak bağırdı.

~Ellerini kaldır.

Polisin dediyle şok oldum. Şaşkınlığı üzerimden atınca onları haklı buldum. Normal olarak görevlerini yapıyorlardı. Telefonu kulağımdan çekip ellerimi kaldırdım. Tedbirli bir şekilde yanıma geldi ve elimdeki telefonla sırtımdaki çantayı alarak yere koydu. Silahını beline taktı ve üzerimi aramaya başladı. Birşey bulamayınca kimlik istedi. Çantada olduğunu söyleyince çantamdan cüzdanımı çıkardı ve içinden kimliğimi aldı. Kimliğimi inceledikten sonra bana baktı.

~Tam 18 yaşındasın. Ne yapıyorsun burda ?

Sorduğu soru karşısında elimi indirdim. Ve çok emin olmasam da olanı anlattım.

-Çantayı farkedip patlamadan önce buraya getiren benim.

Dedim tedirgince. Beni yanlış anlamasın dan ve bok yoluna gitmekten korkuyordum.Önce şaşırdı sonrada kaşlarını çattı.

~Benimle karakola kadar gelmeniz gerekiyor.

-Tabi

Çantamı o aldı bende önden polis araçlarına doğru ilerledim. Etrafa baktığımda güvenlik önlemleri alınmış ve etraf sarılmıştı. Araca gelince başka bir polis kapıyı açtı ve ben arka koltuğa oturdum. Bir on dk bekledikten sonra araca iki polis bindi ve karakola doğru yala çıktık.

1P= Birinci polis
2P= İkinci polis

Dikiz aynasında bana bakan polisle gerildim. Sonra kendi kendime sen bir şey yapmadın sakin ol diyerek teselli ettim.

1P~ Adın ne ?

- Yasemin

2P~ Soyadın ?

- Buzcu

Ondan sonra konuşan olmamıştı zaten. Bir anda gerçekler zihnime akın etti. Ya insanlar ölseydi. Ya ben o adamı görmeseydim. Allah'ım sen yardım et yarabbim. O zaman ben ne yapardım. Bir anlık cesaret ve adrenalinle yaptım , pişman da değilim ama insan bir tırsmıyor değil.

Ne Oluyor ?Where stories live. Discover now