Kafamı iki yana salladım. "Çok iyiyim."

Ellerimin titrediğini hissettiğimde hızlıca sweatimin kenarlarını sıktım. Bahar hanım endişeyle beni inceliyordu. Kendimi zorlayarak gülümsedim. "Ben odaya gidiyorum."

Hiçbir şey demesine izin vermeden koşar adım odadan çıktım. Nefeslerin sıklaşmıştı. İlk gördüğüm duvarın arkasına sığındım. Elim kalbime gitti. Panik atak geliyorum demiyor işte.

Derin bir nefes verdim. Son anda kurtulmuştum. Yutkunup merdivenlere yöneldim. Aklımda kaldığınca odayı buldum ve içeri girdim. Çantamın içinden ilacımı ve az kalmış olan suyumu çıkardım. Oradaki su ile yuttum hapı.

Dudaklarım büzüldü. Bu ilaç atak geçirmemi engellese de dengemi bozuyordu. Başımın döndüğünü hissettim. Belki de ben uyduruyordum. Yavaş adımlarla yatağa ilerledim.

Uyuyunca geçiyordu. O yüzden hep uyumadan önce alıyordum ilacı. Bazen de böyle krizden kıl payı kurtulunca veya kurtulamayınca...

Yandaki komidinin içinden lens kutumu çıkardım. Telefonumu çıkarıp ekrandan bakarak lensimi çıkarmaya çalıştım. Gözüm bir an bulanıklaşınca tırnağım gözüme girmişti. İnledim. "Hay ben senin..."

Birkaç dakika sonra gözümün acısı geçince hızlıca lensi çıkardım ve kutuya koydum. Dünya dönmeye başlamıştı. Gözlerimi kapatıp düşünmemeye çalıştım.

°•°•°•

UYUYAMIYORUM!

Ağlamaklı sesler çıkarıp yatakta tepinmeyi bırakarak doğruldum. "Ah!"

Kafam tekrar yatağa düşerken elim anlıma gitti. Ne diye birden kalkıyorsun salak!

Derin nefesler aldım. Baş dönmem sakinleşirken yavaşça ayağa kalktım. Lens kutumu alıp çantama ilerledim. İçinden lens temizleme suyunu çıkarıp banyoya ilerledim. Gözümü mahvetmesine izin veremem.

Bir süre sonra lensimi temizlemiş ve takmıştım. Odaya gidip her şeyi yerlerine koydum. Boğazımı kurumuştu. Aşağıdan bir şişe su ve bardak alsam ne olurdu ki?

Kurumuş dudaklarımı ıslattım ve kapıya yöneldim. Beni görmeyecekler bile.

Göz devirdim. Mutfağın yerini psişik güçlerimle bulacağım zaten!

Merdivenlerden ses çıkarmadan inerken salondan sesler geliyordu. Aldırmadım. Zaten kapıyı kapatmışlardı. Belki de benim duymamı istemedikleri şeyler konuşuluyordur ha?

Salonun yanından geçip mutfağı arayacakken birinin "Neden ona alışalım ki?" dediğini duydum.

Umursamayıp geçecekken "Sadece gönderelim gitsin. Ben düzenimizden memnunum." dedi tekrar.

Göndermek? Ben neyim acaba?

Birkaç red ve itiraz cümlesi duysam da aklım sadece o kişinin söylediği cümlelerdeydi. Akıllı ol Mevsim. Gidecek yerin yok. Duymazdan gel ve umursama.

Gözlerimi kaçırıp yürümeye başladım. Ben de meraklı değilim zaten. Sadece sakin bir hayatım olsun istiyorum. Siz olmasanız da olur.

Kafamı kaldırıp baktığımda mutfakta olduğumu gördüm. Salonun iki yanı mutfak. Tam o sırada kapı açılmıştı.

Gözlerim irileşti. Eğer onları duyduğumu fark ederlerse... Kafamı hızlıca iki yana sallayıp mutfakta saklanacak yer aradım. Gözüme çarpan kapıyla oraya gidip kapıyı açtım.

Gördüğüm kapalı kiler kalp atışlarımı hızlandırmıştı. Adımlarım gerilerken kapıyı ittim. Burası asla olmaz.

Adım sesleri duydum. Buraya mı yaklaşıyor, yanlış mı duyuyorum?

EN FAZLA NE OLABİLİR Kİ?!Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ