Son olarak çantadan çıkarttığı bir çift deri eldiveni giyinen 9, Nova'ya sorunun ne olduğunu anlamaya çalışarak bakmaya devam etti. Yüzündeki kırmızılığı ve titreyen nefesini fark etmemek mümkün değildi. Panik atak ya da şok belirtileri yoktu. "Diğer adrese." dedi sadece. Çantaların kulpunu kavradı ve odadan çıktı. 

                  Nova, yanaklarını şişiren derin bir nefes verip durumu anlamadığı için 9'a sessiz bir teşekkür etti ve ardından ilerledi.  

İkinci adres bir alışveriş merkezine aitti. Binaların ortasında kalan boşluğa yerleştirilmiş küçük bahçe ve alt katı gösteren camekanın ortasından geçerlerken, 9 başını kaldırıp gökyüzüne baktı: Birkaç saat önce güneşin ışıldadığı gökyüzünü saran gri bulutların altında kalan binalar camlarında yağmur damlaları izleri taşıyordu. Birkaç damla da yüzüne düştü.

                    Gösterişli bir Japon restoranının önüne gelince durdular ve 9 tabelaya baktı. Tapınak kayıtlarına göre, Doragonkurō'ya Türkiye'de hizmet vermekle görevli olan ve silahlarını Japonya'dan oldukça titiz bir hassasiyetle Türkiye'ye getirip taş ocağına gömen insanların paravan işi bu restorandı.

             "Karnın mı acıktı?" diye sordu Nova, restoranın içine bakarken. 9 hiçbir cevap vermeden yürümeye devam edince, omuzlarını silkti ve peşine takıldı. 

              9, restorana girdi ve yeni müşterileri karşılamak için hareketlenen görevlinin sözlerine tepkisiz kaldı. Mekânın içine aralıklarla yerleştirilmiş, dikdörtgen bölmeli aynalarla kaplı kalın kolonların arasında durup etrafa bakındı. Tavana asılmış gösterişli avizelerden yansıyan loş sarı ışıklar, kahverengi tonların hâkim olduğu mekânı daha da gösterişli kılıyordu. Ortasında kalan boşluğa Japon tasarımlarının genelinde rastlanan yeşillik alanı bırakılmış, alanın etrafı oval kıvrımlı ve gri, dört koltukla sarılarak hem şık hem de verimli bir alana çevrilmişti. Koltukların karşılarına ise kahverenginin açık bir tonuna sahip iki sandalye konulmuş, ortalarına cam bir masa yerleştirilmişti. 

               "Hoş geldiniz," dedi görevli ve kibarca sol tarafta kalan alanı gösterdi. "Lütfen, buyurun." 

               Nova, zaman geçtikçe oldukları yöne ilgi ve merakla bakan müşterileri fark edince, 9'un koluna dokundu. "Restoranların genelinde boş bir masaya oturur ve siparişinin alınmasını beklersin,"

                9, mutfak kapısında beliren, takım elbiseli yaşlı adama baktı. Adam Asyalıydı. Hareketlendi ve arkasından itirazlarla ilerleyen görevliye aldırmadı. Yaşlı adamın şüpheli bakışları altında ilerlemeye devam etti ve önünde durdu. Ceketinin iç cebinden üzerinde numarasının basılı olduğu mührü çıkarttı ve iki parmağı arasında adama uzattı. 

                  Yaşlı adamın gözleri metal mührü görür görmez irileşti ve ellerini diz kapakları üstüne koyup anında eğildi. 

                   Nova ve garson bu kısa anda tartışmaya ara verip 9 ve yaşlı adama şaşkınca baktılar. 

                    Yaşlı adam garsona bakıp başıyla uzaklaşması için işaret verdi ve kolunu koridora doğru uzattı. 9, gösterdiği yöne ilerlerken, Nova'ya döndü. "Lütfen siz de takip edin, efendim." 

                    Nova şaşkınca adımladı ve 9'un ardından ilerledi. Koridorun sonuna vardıklarında yaşlı adam cebinden bir kart çıkarttı ve kapının yanındaki ekrana doğru tuttu. Kapı açılınca aceleyle içeri girip kapıyı ardına kadar açtı ve tekrar saygıyla eğildi. 9 önde, Nova ve yaşlı adam arkada merdivenleri indiler. Merdiven, ikinci katta son buldu. Başka bir kapı aynı kartla açıldı ve sırasıyla uçtan sona doğru birbiri ardına yanan ışıklar ortamı aydınlattı. Yaşlı adam, silah asılı raflarla dolu odaya girdi ve kapıyı 9 için tutarak eğilip bekledi. 

8,9,3/Yakuza -I- (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin