20) İncir Çiçekleri

12 3 4
                                    

20) İncir Çiçekleri

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

20) İncir Çiçekleri

Masal'ın Kitaplığından: 

Dostoyevski | Beyaz Geceler

Hayatımın en uzun gecesiydi.

Doğmak bilmeyen bir güneş, bitmek bilmeyen bir karanlık, telafisi olmayan sözler, kapanmak bilmeyen yaralar...

Hayatımın en uzun ve belki de en karanlık gecesiydi. Gözyaşlarımın kalbi ilk kez bu kadar kırıktı. İlk kez hislerim bu kadar karmaşıktı. Korkuyordu.

Güneşin ilk ışıklarını yeryüzüne sunmasını fırsat bilip çıkmıştım evden. Ne okula gidecek halim ne de insanlarla konuşabilecek gücüm vardı. Sanki vücudumdaki tüm kan çekilmişti de ruhum beni buraya çağırmıştı.

Önüne geldiğim geniş ve uzun demir kapı sanki benim gelmemi bekler gibi aralıktı. Elimle hafifçe ittirerek daha da araladım kapıyı. Islak toprak zemini eze eze yürümeye başladım sessiz mezarlığı.

Birbirinden farklı boy ve genişliklerde sayısız mezar vardı ayaklarımın ucunda. Yüzlerce isim kazılıydı o beyaz mermerlere ve yüzlerce hayat solup gitmişti onlarla birlikte.

Ölüm bir tabuta sığmaz. Mezarlar asla tek kişilik olmaz.

Günler öncesinde yazdığı bu söz ve paylaştığı mezarlık fotoğrafı, dün gece yaşanılanların ardından beni buraya sürüklemişti. Mezarının yerini bildiğimden değil sadece anlayabilmek ve hissedebilmek adına gelmiştim buraya. O mezarın içine onunla birlikte diri diri gömülmeyi tercih edebilecek kadar birini sevmenin ne demek olduğunu anlayabilmek, o sevgiyi ve acıyı kalbimin derinlerinde hissedebilmek...

Uçurumun kıyısına kadar yürümek, aşağı atlamaya cesaret edebilmek...

Gözlerim yerdeki mezarlardan kalkıp ağır ağır gökyüzünü gizleyen ağaçlara kaydı. O ağaçların arasından mavi gökyüzünü görmek istiyordum fakat maviler bugün yanıma uğramayacaktı. Maviler asla yanımda olamayacaktı.

Yeniden dolan gözlerimi yumduğumda ağır bir kabulleniş gezindi tüm damarlarımda.

Mavinin kalbindeki yara asla kapanmayacaktı.

Şu zamana kadar hiçbir yakınımı kaybetmemiş olmamın yanı sıra tanıdığımız herhangi bir insanın cenazesine de denk gelmemiştim. Mezarlıklar bana oldukça uzak yerlerdi. Ama benim aksime birileri, buranın yollarını ezberlemiş gibiydi.

Giydiği okul önlüğünün önündeki beslenme çantasını sağa sola savurarak koşturan küçük bir çocuk hızla adımladığı toprak zeminde benden birkaç mezarlık ötede durdu. Ama mezar yerine kafasını hemen yukarı kaldırıp gözlerini mezarlığın başındaki heybetli incir ağacına dikti.

Hiçbir çocuk yollarını bu kadar iyi öğrenecek kadar mezarlıkta vakit geçirmemeliydi.

Usulca bir mezarın başına çöküp çocuğu izlemeye başladım.

GÜLDEN KÜLEWhere stories live. Discover now