SADECE İHANET /MARİCHAT

2/Kelebek.

Bölüme oy vermeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Keyifli okumalar♡

*

"Bir kadın kadar olamadın."

Felix, ağır olduğunu zannettiği sözcüklerle karşısında ki yeni elemanı azarlıyordu. Nedeni ise, aşırı saçmaydı.

"Sana kadınları küçümsememen gerektiğini daha kaç kere söylemem lazım."

Öfkeli gözlerini benden yöne çevirdi ama ona bakmayarak çantamı kontrol etmeye devam ettim.

"Sen karışma."

Derin bir nefes verip ayağa kalktım. Kollarımı birbirine kenetleyip önünde dikildim.

"Amacın ne?"

Yanımızda tir tir titreyen ve adını bilmediğim çocuğa kaş göz hareketi yapıp gitmesini bekledim. Sonunda anlayıp odayı terk ettiğinde baş başa kalmıştık.

"Amaca ihtiyacım yok." Diye mırıldanıp masanın başına geçti.

Masanın üzerinde bile örgütün amblemi vardı. Kelebek. Bu örgütün kurucularından olmasam da yakından ilgilenenlerdendim. Amblem, örgütün amacının yanında masum kalıyor zannediyorlardı ama öyle değildi.

Burada, Felix'in verdiği görevleri sorgulamadan yerine getirirlerdi. Bazen bende öyle yapmak zorunda kalırdım. Şimdi ki görevim gibi.

"Ne yaparsan yap ama asla kadınları bir daha küçümsediğini görmeyeyim. Komik olan şu ki bu örgütü kuran kişi de bir kadındı."

Derin bir nefes verdiğini işittim. Gözlerimi amblemdeki gizli detaydan ayıramıyordum.

"Sen bana karışacağına görevine odaklan."

Siyah çantayı sırtıma takıp salık saçlarımı da şapkayla kapattıktan sonra hazır olduğumu belli edercesine öylecesine dikilmeye devam ettim.

"Silah ne iş?"

"Bana karışma. Ne yapacağımı biliyorum."

Gözlerini devirip elindeki dosyayı bana doğru uzattı. Elinden mavi dosyayı alıp gözlerimi üzerinde gezdirdim. Dosyanın şeffaf kapağından görünen kağıt, kara kedi başlıklıydı. Sadece bir kağıt, bu kadar mıydı yani?

"Bu kadar mı?"

"Evet."

Bakışlarım aşağı doğru indi. Yazılarla bezenmiş kağıtda, cinayet sayısı yazan yerde durdum.

Cinayet: *

Kaşlarımı çatarak parmağımla o kısmı gösterek "bu ne anlama geliyor?" Diye sorduğumda bana yan bir bakış attı ve parmağımla gösterdiğim kısıma baktı.

"Cinayet sayısı önemli değil. Sen sadece görevinle ilgilen."

Aklımda onlarca soru geziniyordu. Bizden miydi, yoksa tam tersi miydi çok merak ediyordum.

Bir diğeri de kimliğinin belli olmasıydı.

Adrien Agreste

Kaşlarımı çatıp tekrar Felix'e döndüm.

"Deli mi bu?"

"Sen bile anladın baksana."

Şaşkınca ona bakarken kafam gerçekten de karışmıştı.

"İnsanlara işkence mi yapıyor?" Diye fısıdayarak sordum.

"İnsan dediğin kişiler insan değil."