1/Sadece İhanet.

382 15 43
                                    

Hikayeye başlamadan önce buraya bir asır bile geçmiş olsa okumaya başladığınız tarihi yazar mısınız?

Satır aralarına yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen.

Keyifli okumalar♡

*

Terleyen ellerimi kot pantolonuma sürerek omzumdaki çantanın zincirini tuttum. Ter ile zincir birleşince gelen o iğrenç his ile yüzümü buruşturmam kaçınılmaz olmuştu.

Merdivenlerin tırabzanlarına değmemeye çalışarak merdivenleri çıkmaya başladım. İmkansız gibiydi çünkü zaten yeterince kalabalık olan mekan hafta sonu daha da kalabalıklaşmıştı. Omzuma çarpa çarpa geçen umursamaz insanlar yüzünden değmeden edemiyordum haliyle.

Başımı daha da dik tutup sonunda restorana girmeyi başardım. Beni bekleyen arkadaşımın olduğu masaya doğru ilerleyip bir sandalyeyi çekip oturdum. Çantayı masanın üstüne koyup bir tane peçeteyle ellerimi sildim.

"Geç kaldın muhabbetini hiç çekemeyeceğim. Hafta sonu trafiği sağolsun, jetle bile gelsem geç kalırdım."

Telefondan başını kaldırıp bana baktı. Elimdeki peçeteyi buruşturup masanın üstüne koyarak garsonu çağırdım. Saçlarını karıştırıp omzundan düşen ince askıyı düzeltti.

"Geç kaldın muhabbetine girmeyecektim zaten. Bende yeni geldim sayılır."

Başımı sallayıp çantadan telefonumu çıkardım. Amacım telefonumu unutmadığımdan emin olmaktı ama telefonu elime almamla gelen bildirim sayesinde telefonun ekranı açıldı. Bir video gönderilmişti.

Telefonu açıp videoya baktım. Şaşkınlıkla videoyu izleyip etrafa bakındım.

"Ne oldu?"

Anlık bir düşünceyle telefonu ona doğru çevirdim. Videoyu görünce kaşlarını çattı.

"Marinette, polise haber vermeliyiz."

Telefonu geri çekip numaraya baktım. Numara ezbere bildiğim bir numaraydı. Gözlerimi devirip telefonu kapattım.

"Polise gerek yok."

Başını yana eğip sanki bilmediği bir dil konuşuyormuşum gibi beni izlemeye başladı. Açıklama yapmazsam kesin korktuğumu falan zannedip polise giderdi. Normal bir insan olsaydım korkardım. Keşke normal bir insan olsaydım.

"Bir arkadaşım şaka yapmayı çok sever. Yine şaka yapıyor anlaşılan. Beni öldürmek için görevlendirilen bir katil falan değil yani merak etme. Öyle olsaydı numara belli olmazdı."

"Bu aradaşın şaka anlayışı seni bir mekana girerken arkadan beri çekmek mi?" Kaşlarını havaya kaldırdı.

"Ne yazık ki,öyle."

Gözlüğünü orta parmağıyla burnunda ittirdi. Bu bir alttan alttan hareket çekmek miydi, galiba öyleydi.

Ayıp olmasın diye bir süre oturup kalkardım bari. Gelir gelmez gitmek dikkat de çekerdi.

Siparişim gelene kadar bir şeyler anlattı. Sonra da anlattı ama neyse. Masa toplandıktan ve temizlendikten sonra kalkmaya karar verdik. Ona kalsa akşama kadar birlikte gezecektik ama bir işim çıktığını söyleyip ayrıldık.

Önce eve uğradım. Toplu taşıma kullanarak oraya gidemezdim. Saçlarımı toplayıp sırt çantama gerekli malzemeleri koyup sırtıma taktım. Arabamın anahtarını da alarak siyah sporlarımı giydim ve evden çıktım.

Asansörün üstünde asılı olan 'arızalı' yazısını görmemle evde bayağı vakit harcadığımı farkettim. Omuzlarımı düşürüp on dört kat merdiveni inmeye başladım. Niye benim binam bu kadar yüksekteydi ki? Alırken amacım neydi!

SADECE İHANET /MARİCHATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin