"Sevgili anneciğim babacığım abilerim ve biricik kardeşim... Bugün yaşam süremin sonuna geldik. Her ne kadar son zamanlarda tatsızlıklar olmuş olsa da güzel bir aile oldunuz. Aslında bakarsanız.,böyle olacağını hiç düşünmemiştim . Sonumun bu şekilde biteceğini hayal edememiştim. Evet baba ! Bugün bu şekilde beni görüyorsan, bunun sebebi sensin. Çığlıklarıma sağır kaldın. Her şeyi duydun, bir benim sesimi duyamadın. Her şeyi gördün , bir beni göremedin. Aslında ben bugün ölmedim , beni o adama verme kararı aldığın zamandan beri ölüydüm. Ruhum hırpalanmış ve çoktan ölmüştü. Ölmeyi bekleyen bedenim kalmıştı. Evet beni hiç duymadın baba. Artık bir anlamı kalmadı zaten. Umarım düğünüme olduğu gibi ölümüme de bu şekilde sevinirsin...
Evet güzel annem, bilmem seni nasıl anlatayım . O güzeller güzeli yüzünü o tertemiz yüreğini, bu kağıda nasıl sığdırayım. Seni o kadar çok seviyorum ki ,seni anlatabilecek kelimeler bulamıyorum. Hiçbir cümle seni anlatmaya yetmiyor. Konu sen olunca tüm cümleler anlamını yitiriyor. Evet güzel yüzlü meleğim , bak kızın gitti. Ama bakma sen benim olmayışıma. Ben hep yanındayım. Hep seninle olacağım. kızma bana olur mu anne? Ne olur kızma bana. Onca çaresizliklerin arasındaki çareyi bulamadım. Elimde kalan son gücümle yazıyorum size bu satırları. Kendini hiç üzme ben senin bir damla gözyaşına bile kıyamıyorum. Benim yüzümden ağlama lütfen . Seni mutlu gördükçe mutlu olacağım. Kendine çok iyi bak seni çok seviyorum.
Ve evet siz Rauf abim , Hüseyin abim ve Mustafammm umarım hayat size hep gülümser . Tek temennim babam gibi olmamanız. Lütfen içinizdeki merhameti asla kaybetmeyin. Siz merhametinizle çok güzelsiniz. Her zaman kendinizi acımasızlıktan , hırstan , merhametsizlikten koruyun. İlerde ki eşinize çocuklarınıza değer verin. Kendinize çok çok dikkat edin sizi çok seviyorum. Allah'a emanet olun..
Ve sen benim prensesim, benim biricik kardeşim, gülşenim...işte sana yazıyorum. Biliyorum bana çok kızacaksın. Ama beni anlayacağından şüphem yok. Kendini suçlama olur mu . Senin hiçbir suçun yok. Sen o masum tertemiz kalbini bu şekilde incitme. Bunu okurken sınav sonuçların açıklanmış olacak muhtemelen. Eğer açıklanmışsa, çok güzel bir sonuç aldığından eminim. Açıklanmamışsa da kuşkun olmasın sonuçların iyi olacaktır. Bak kardeşim sakın benim gibi çabuk pes etme. Ben yapamadım. Sen yap! Ben başaramadım . Sen başar! Benim umutlarımı kaybedeli çok zaman oldu. Ben umut etmekten hep korktum. Benim korkularım her zaman umutlarımdan fazlaydı. Hep sustum. Hep içimde biriktirdim. En sonunda sonu ölüm olan bir çukurda inledi içimdeki acı haykırışlar. Ben sustum hep ama sen susma. Ben pes ettim, sen pes etme . Ben korktum, sen korkma. Ben vazgeçtim, sen vazgeçme olur mu. Kendi hayatın için, insanlara olacak yararın için hep çabala. Bir gün hayal ettiğin her şeyi gerçekleşeceğine o kadar eminim ki... Seni çok seviyorum. Beni ziyaret edeceğine söz vermiştin . Ziyaret etmeyi unutma olur mu, benim evim artık kabristanda . Beni ihmal etme, sen beni duyamasan da ben seni duyarım. Hayatında olan bitenden beni haberdar etmeyi unutma , yollarını hep gözleyeceğim güzelim. Kendine çok dikkat et .
Evet. Güzel ailem, hepinizi çok seviyorum. Evet baba seni de seviyorum. Her şeye rağmen seni de seviyorum. Kendinizi üzmeyin çünkü ben bu şekilde daha çok mutlu olacağım. Bundan şüpheniz olmasın. Kendinize çok çok dikkat edin. Allah'a emanet olun. Hoşça kalın..."
