Düğüne Son Bir Gün(22)

111 79 2
                                    

Aradan zaman geçip düğün gününe son 1 gün kalmıştı. Ablam hâlâ aynıydı. Hâlâ çaresiz ve sessizdi. Ne doğru düzgün bir şeyler yiyebiliyordu. Ne de odasından çıkıyordu. Ne kadar konuşmaya çalışsak yorgunum deyip uyumak istediğini söylerdi. Yanına  tekrar gidip onunla konuşacaktım . Odaya girince ablam ayaklanmıştı, ve tuhaftı ki gülümsüyordu bana. Mutlu görünüyordu. Tuhaf bir şey daha vardı ablamın elinde babamın söz için aldığı elbisesi vardı. Ve ütülüyordu. Merakla sordum hemen "abla bugün çok iyi görünüyorsun. Seni bu şekilde görmek çok güzel ama merak etmiyor da değilim. Nedenini sorabilir miyim" diye sordum. Meraklı  bakışlarla vereceği cevabı bekliyordum. Ablam gülümsemeye devam ediyordu ve "mutlu olmamı istemiyor muydunuz, mutluyum işte..Hem yarın düğünüm var ben mutlu olmayacağım da kim olsun..?" Dedi bir an düşüncelere dalarak. Bunun için mutlu olmadığını biliyordum. Ve nedendir bilmiyorum ama ablamın bu hâli beni korkutuyordu.

Sonra elindeki elbiseye bakarak "peki ya bu elbise? Onu neden ütülüyorsun?"diye sordum daha da meraklanarak... ablam da elbiseye bakarak "öyle ütülemek istedim. Hem babamın hatırası iyi bakmalıyım değil mi?" Dedi acı bir tebessümle sözüne devam etti. "Sınav sonuçların açıklanmadı mı hâlâ?" Diye sordu. "Hayır abla açıklanmadı daha muhtemelen yarın açıklanır. Öyle deniliyor." Dedim ben de gülümsemiştim. Sonra sanki bir daha hiç görmeyecekmiş gibi bana sıkıca sarıldı bir anda . Şaşırmıştım, Şuan için bu sarılmayı beklemiyordum çünkü. Sonra " seni çok seviyorum güzel kardeşim benim. Bunu aklından çıkarma olur mu? Sınav sonucun açıklanacak eminin ki istediğin sonuçları alacaksın. Hayallerin için hep çabala... kimseye boyun eğme, kendin ayaklarının üstünde dura bil, ve her zaman insanlar için yararlı bir birey olmaya çalış. Benim gibilerin hayatına el at."
Sonra bana baktı uzunca gözleri dolmuştu ama yüzünde acı bir tebessüm mevcuttu.
Ablamın söyledikleri beni sarsmıştı . Gözlerim dolmuştu. Ve tedirgin olmuştum. "Abla neden bir daha görüşmeyecekmişiz gibi konuşuyorsun ki benimle? Sadece evleneceksin burda olacaksın. Seni hep ziyarete geleceğim. Sen de bizi ziyaret etmeye gelirsin hem. Lütfen böyle konuşma canımı acıtıyorsun." Bu sefer gözyaşlarıma hakim olamamıştım. Ağlamıştım. Bu sefer hıçkırıklarım da bana eşlik etmiştiler.

Ablam derin bir iç çekti. Ağlamak istemiyordu. Ve kendini bu şekilde yatıştırıyordu. Gülümsedi ve sustu...
Ben de bir şey diyemedim. Kötü bir şey duyacağım diye korkuyordum belki de...

Yarın düğün olacağı için kimse işe gitmemişti . Ve ev kalabalıktı. Babamın kahkaha sesi dk başı tüm eve yayılıyordu. Belli ki çok mutluydu. Onu bu şekilde gördükçe ondan nefret ediyordum. Bir insan çocuğunun, canından bir parça olan yavrusunun hayatını şerefsiz bir adama satıp ve hayatını mahvedip bu şekilde davranmamalıydı. Hiçbir şey olmamış gibi kahkahalar atmamalıydı . Bu kadar umursamaz vurdumduymaz olmamalıydı...

Akşam olacaktı ve akşam yemeği hazırlıyordu annem. Yemekler hazır olunca herkes yemeğe oturdu. Sonra annemle sofrayı kaldırıp mutfağı toparlamıştık . Ablam yemeğe gelmemişti aç olmadığını söyledi. Bugün diğer günlerden erken yatmalıydık çünkü yarın erkenden uyanıp düğün hazırlıklarını tamamlayacaktık . Herkes odasına geçmişti. Ben de ablamla birlikte kaldığımız oda ya geçtim. Yorgundum. Uyumak istiyordum. Oda'ya geçtiğimde ablam uyumuştu. Ben de çok kalmadan uyudum...

~Yeryüzündeki Umutlar ~Where stories live. Discover now