Telefondaki Kişi (15)

144 107 4
                                    

Annem telefonu açtı hemen. Arayan babamdı. Yaklaşık 5 dakika konuştuktan sonra, annem telefonu kapattı. Başı eğilmiş ve ağlıyordu. Sebebini sorunca, oturdu annem ve ablama baktı uzun uzun. Ablam biraz telaş yaparak annemin yanına oturdu hemen. Ve " anne ne oldu sana ? Neden ağlıyorsun kötü bir şey mi oldu anlatsana lütfen."

Annem hıçkırıklarını durduramıyordu. Ve konuşmaya çalışarak "kızım mihribanım..." hıçkırıklarına hakim olamıyordu annem . Ablam iyice telaş yapmıştı
+anneciğim lütfen anlat ne oldu ağlama lütfen konuş .

Annem ayağa kalktı banyoya geçti yüzüne su döktü. Ben ile ablam onu kapıda bekliyorduk . Yanına gittim hemen ve "anneciğim melek yüzlüm ne oldu sana , senin ağlamana sebep olan şey ne anlat lütfen." Dedim. Bende gözyaşlarımı tutamamıştım . Çünkü annemin gözlerinden akan her damla gözyaşı içimi yakıyordu. Annem bu sefer kendisini toparlayarak
+" mihribanım bugün seni istemeye geliyorlar. Köyün ağası Muso Ağa, seni sınav günü, kardeşinle giderken yol da görmüş. Seninle evlenmek istiyor. Babanda gelin demiş . Akşam geliyorlar ."

Ablam başından kaynar sular akmış gibi baktı anneme ve ağladı hıçkıra hıçkıra. Haykırışları içimi paramparça etmişti. Bir süre ağladık sonra ablam bir anda tüm soğuk kanlığıyla
+" anne beni o iğrenç adama vermiceksiniz değil mi? Ya o adam babam yaşında belki daha da büyük . Kıymayacaksınız değil mi lütfen anne bir şey de lütfen anne . Hayır kızım sana kıyamayız seni ona vermeyeceğiz de . lütfen anne bir şey de lütfen..."
ablamın sesi kulaklarımı çınlatıyordu, haykırışı içimi fazlasıyla yakmıştı. Annem ağlıyordu, susuyordu... Ablamla sarıldılar bir süre. Sonra +"hayır kızım izin vermeyeceğim seni o ahlaksız adama vermeyeceğim. İzin vermeyeceğim seni almalarına ..."

İkindi vakti olmuştu babam ve abimler bugün erken gelmişlerdi. Oda da oturmuştu babam baş köşede annemi çağırdı yüksek bir sesle " +Hatice gel hele buraya , seninle konuşacaklarım var"
annem yüksek sesten olmalı ki irkilmişti ve hemen oda ya geçmişti. Ben de onunla birlikte oturdum. Ve konuşmaya başladı hemen babam +" hazırlıklarınızı yaptınız mı ? Bir iki saate gelirler . Et falan aldım fazlaca hepsini pişirin ağamıza karşı küçük görünmeyelim. Güzel bir ziyafet yapalım akşama."
Annem sinirlenmişti ve biraz da gözleri buğuluydu.
+" ne ziyafeti sen ne ziyafetinden bahsediyorsun ? Sen bana hep namustan mı bahsediyorsun, nerde bu adamın namusu nerde bu adamın haysiyeti? Kızı yaşındaki çocuğa yan gözle bakmış . Senin yaşındaki adam 19 yaşında ki kızını kendisine istiyor bu ne ahlaksızlık bu ne haysiyetsizlik."
Dedi kendini tutamayarak ağladı annem. Babam çıldırmak üzereydi +
" kes sesini sen ne hakla benim sözümden çıkarsın . Ben onu kime vermek istersem ona veririm . Kızın şanslı koskoca köyün ağası onu beğenmiş daha ne istiyor. Kocası zengin olacak bir ömür bollukta olacak."
Babamın söyledikleri tiksindiriciydi. Annem daha da kendini tutamayarak.
+" o benim de kızım. Onu o ahlaksıza vermeyeceğim . Hayır buna izin vermeyeceğim ." Babam ayağa kalktı sinirden çıldırmak üzereydi sanki. Kemerini çıkardı, anneme bir tokat atıp yere devirdi.  Annemin burnu kanamıştı. Ben o an öldüm sandım sanki o tokat anneme değil de bana atılmıştı. Tam  kemerini anneme vuracakken araya girdim. " baba yapma lütfen ! vurma anneme lütfen baba yapma..!" itti beni babam sertçe başım duvara çarpmıştı . Ve çarpmanın etkisiyle kendimden geçmiştim. Uyandığımda annemin burnu sargılıydı ve dudakları çatlamıştı. Bir süre beni kendime getirmek için uğraşmışlardı annem ve abimler. Ablam da salondaydı sesleri duyunca gelmiş hemen. Kendime gelince babam " tamam bir şeyi yok ne başında o kadar dikilmişsiniz. Kalkın hazırlıklarınızı yapın. Daha da çıldırtmayın beni." Dedi sertçe . Ablam araya girerek
+ " baba şu ana kadar bana ne demişsen sözünden çıkmadım . Ama  lütfen bunu bana yapma baba. Beni o adama verme kıyma  kızına. Ben o adamla mutlu olamam . Lütfen baba yapma bunu bana verme beni o ahlaksız adama..."
babam sinirden küplere binmişti
+" kesin sesinizi! onunla evlenmek istemiyormuş. Senin görüşünü soran oldu mu ha oldu mu. Ben evleneceksin dedim mi evleneceksin . Daha da konuşarak çıldırtmayın beni ."
Ablam oturmuş çaresizce ağlıyordu. Annem başımda oturmuş ağlıyor ben ise olanlara hayretle izleyip ağlamaktan kendimi alıkoyamıyordum. Sonra ayağa kalktı babam şehirden getirdiğini bir poşeti açtı ve beyaz bir elbise çıkardı. Ablamın yanına attı . Ve +" al şunu bugün bunu giyeceksin. Ve akşam surat asarsan ve olumsuz yönde tek kelime edersen seni öldürürüm sana yeminim olsun ki öldürürüm sadece seni değil ha ananı da."

~Yeryüzündeki Umutlar ~Where stories live. Discover now