18. SALTANAT

262 18 5
                                    


 Yazardan

Etrafın sessizliğinden topukluları yankı yapıyordu. Durdu, kapının kulpunu indirdi, ağır hareket etmesine rağmen heyecanı bir an olsun dinmedi. İçinde iki kişi savaş veriyordu sanki. İkisi de heyecanlıydı fakat sebepleri farklıydı. Birisi amacına ulaşacağı içinken diğeri pişmanlıktandı.

Adım attı. Ayakkabılarının arasına karışmış ses karşısındakinin telefonla konuşmasından ibaretti. Bitirmesini bekledi, koltuğu ters çevirdiğinden dolayı onu göremiyordu hoş görseydi de garipsemezdi. Garipsemezdi çünkü ondan iyi kimi tanıyacaktı? Belinde sakladığı silahı kullanmaya hazırlanırken, belli ki pek tanıyamamıştı. İhanete uğrarım diye bir şüphesi olmayacaktı neticede en yakınıydı, bütün hayatını onunla geçirmişti. Oysa hep en yakınımızdakiler ihanet etmez miydi? Hiç tanımadığımız birisi bizi nasıl aldatabilir?

8 SAAT ÖNCE

İki gün ağlarım sonra geçer. İki haftadır böyle avutup duruyordu kendisini. Avutmalardan ibaretti işte. Sadi'ye kızını vurduğunu söylemişti. Bu kadar zaman geçmesine rağmen Sadi alışılagelmedik durgunluktaydı. Her gününü ölecekmiş gibi endişeyle geçirip durmuştu ancak bugün yepyeni bir gündü. Bambaşka bir gündü çünkü yarın güneş ilk defa onun için doğacaktı.

"Karan'ın başa geçmesine on gün kaldı." diye hatırlatmada bulundu Dora. "Örgüt Karan'ı kabul edecek, son bir hamlesi kaldı." cümlesini tamamladı.

"Ve sen tek hamle bile yapmadın." ekledi Behram. "Onun yapacağı yirmi hamle tek hamlem etmez."

"Büyük konuşma artık. Kaybediyoruz görmüyor musun?"

"Ben kaybetmem." derin bir nefes bıraktı. Behram ise suskundu. İnanmadıklarının farkındaydı. "Son oyun ne?"

"Ufak bir suikast."

"Sebebi yine yazmıyor. Adamın adı Ayas, Ayas Utkan. Beş gün içinde öldürülecek. Belirtilen saatte kellesi getirilecek."

"Bu adamı bu kadar özel kılan şey ne?"

"Kurucu soyundan ama örgütü reddetmiş. Reddetmekle kalmamış karşı gelmiş, rakip olmuş falan... Yeni bir soyad aldığı yazıyordu. Soyunun hepsini katletmiş." saygı duymuştu Eva.

"Bu görevleri kim hazırlıyor?" Behram'a cevap veremediler çünkü kendileri de bilmiyordu. "Neyse ne... Ayas ile tanışmam gerekecek. Hemen, şimdi!" 

"Hay hay... Önceden zaten detaylı araştırma yaptım, Karan'ın odasına girdim hatta." Eva'nın haberi bile olmamıştı. Dora gerçekten başarılıydı ve bu iş için yaratılmıştı sanki.

"Ayas Utkan dediğimiz bu adam kolay lokma değil. Yirmi dört yaşında ama ne yalan söyleyeyim bu yaşta yaptıkları takdir edilesi. Gözümüzü korkutmalı yoksa sonumuzu tahmin edemiyorum."

"İşi nasıl bozacağız?"

"Bozmayacağız." anlamsızca baktılar. Bunu demesini beklemiyorlardı. "Geride duracağız. En azından siz..." 

 "Ne yapacaksın?" Behram'ın gözündeki merak ve endişeyi okumuştu. "Görürsün. Haberler zaten hızlı yayılır." üstü kapalı konuşmayı sürdürüyordu hala.

"Adama ulaşmayacak mıyız? Başka türlü kazanamayız biliyorsun."

"O bize ulaşacak."

"Nereden biliyorsun? Eva aklında ne var doğru düzgün anlat artık."

"Bugünlük bu kadar beyin fırtınası yeter." ikisinin de suratında memnun olmayan ifadeleri yer almıştı. Dora odadan çıktı. Sinirlenmekte belki de haklıydı, ortaklardı sonuçta. 

EVA +18 (Kadın Mafya Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin