15. KISASA KISAS

285 21 8
                                    


Saçlarımı bağladım. Yol henüz bitmemişti. Telefonumu nihayet açtım. Karan ve Laçin'in cevapsız çağrıları vardı. Ah, Karan! Kendisini ne zannediyordu bu çocuk? Umursamadım. Bahçeye girdim. Arabayı durdurup korumaya garaja park etmesi için verdim.

Salonun ortasındaydı. Elinde içkisi bana doğru bakıyordu. Bu an tanıdık geliyordu bana. "Neredeydin? Çok endişelendim senin için." sesi oldukça sakindi. "Arkadaşımın davetine gittim. Birkaç olay oldu. Neyse, geç oldu. Kalk uyu artık." merdivenden bir basamak atıp durdum. " Eva,"

"Efendim,"

"Her ne olursa olsun, seni seviyorum. Endişemi umarım anlıyorsundur."

"Ufak bir parlama anıma denk geldi. Üzgünüm, iyi geceler."

"İyi geceler. Yarın şirkete uğra." kafamı onaylar anlamda salladım. Odama geçtim. Üzerimdekileri çıkardım. Dizimdeki kan kurumuştu. Duşa geçtim. Onu bile yapmaya halim yoktu aslında.

Sabahın körü. Güzellik uykumdan, yatmadan önce kurduğum alarmla kalktım. Başımı şişirmişti, susmuyordu ben de inatla kalkmıyordum. Elime aldım ve duvara fırlattım. Kes sesini artık!

Güne bu kadar zinde başlamam şaşırtıyordu(!) Ellerimi yaslayıp doğrulmuştum yatakta. Aynadaki yansımam midemi bulandırıyordu. Gözlerimi yumdum, derin bir nefes aldım. Kalktım, bugün şirkete gidecektim. Hazırlandım hızlı bir şekilde.

Boğazlı kolsuz kazak üstüne, yeleği ve ceketi giydim. Pantolonuna kadar siyahtı hepsi. Ayakkabılarım hariç. Beyaz bot seçmiştim fakat tabanı yine siyahtı. Sigara paketimi ve telefonumu çantama yerleştirdim. Makyajım karanlıktı. Bugün benim için gündüz yoktu sanki.

Aşağı indim. Erkek sesi geliyordu. Kahvaltı masasına çoktan hazırlanıp yerleşmişlerdi. "Günaydın kızım," "Günaydın Eva,"

"Günaydın. Erkencisiniz."

"Hepimizin işleri var bugün. Yoğun başladık." Babam onaylar anlamda kafasını salladı.

"Bu hafta sonu Laçin'in kutlaması var. Şimdiden her şeyi ayarlamaya başladık. Birkaç ay sonra darısı ağabeyinin başına." güldü son cümlesinde. Elimdeki çatalı sıktım ama gülümsedim de. Karan şaşırtıcı şekilde "Umarım bir aksilik çıkmaz. Sağ salim bu dönemleri atlatırız."

"Sorun çıksa da çözeriz oğlum, Boratav'ız biz." elini omzuna koydu destek verircesine. Karan içten gülümsüyordu. Şaka mıydı bu? "Bizi yenmek o kadar kolay değil. Biliyorum baba." yemeğimi yemeye çalıştım. Zar zor yutkundum. Oturduğum yerden tokatlanıyordum.

"Ben doydum. Size afiyet olsun." bir şeyler dediler ama kulak asmadım. Dışarı çıktım. Tam olarak karşımda pembe kaplama Ferrari 458'im duruyordu. Yüzü güller açan Dora'ya karşılık verdim. "Sandığımdan daha hızlı geldi."

"Bence de ama bebek gibi araba. Pembe olsa da aşık ettiriyor."

"Bundan sonra şoförlüğümü de yap. Hadi gidelim." kapımı açtı. Kendi koltuğuna döndü. Hayranlığı yüzünden okunuyordu. "İlk defa gördüğünü bu kadar belli etme."

"Sen alışıksın tabii. Garajınıza onuncu arabanız eklendi. Zenginlik güzel şey ya!"

"Aksini kimse iddia etmez."

"Sence ne zaman zengin olurum?"

"Bir nevi öylesin." boş muhabbetler eşliğinde şirkete vardık. Ciddi anlamda giyimimin ve arabamın alakası dahi yoktu. Güvenlik yanıma geldi. "Hoş geldiniz efendim." "Hoş buldum." ardından asistanım geldi. "Günaydın Eva Hanım, odanızda misafiriniz var. Sizi bekliyor." asansöre bindim. Kim olduğunu sormadım. Nasılsa biliyordum.

EVA +18 (Kadın Mafya Serisi 1)Where stories live. Discover now