Who? of VIXX

Beynimdeki puzzle parçaları...

Media'ya attığım şarkı, Lucky J grubunun "Can You Hear Me?"(Beni Duyabiliyor Musun?) adlı parçası internette türkçe altyazılı halini bulunca aşırı mutlu oldum çünkü burada paylaşmak istiyordum. :) Ama çeviride iki yerde hata olduğunu gördüm:
Birincisi; "Ben söylediğim zaman çocuğu dinlemeyi deneyebilirsin" demiyor "Ben söylediğimde beni dinleyebilir misin, çocuk(adam)" diye soruyor.
Bir diğeri de: "Şu anda kiminle tanıştığın umrumda değil" demiyor, "Şu an kiminle görüştüğün umrumda değil" diyor. Bunların dışında altyazıda hiç bir hata yok galiba :)

Bu şarkıyı paylaşma nedenim, şarkının sözlerinin hikayemle çok uyumlu olması!!! :D Şarkıyı resmen hikayemin OST'una koydum hahahah ^^

Klibi izleyebilirsiniz de :) klipteki kızı Jessi'yi Yoo Jung olarak, J'Yo yu Leo olarak, J'Kyun u da Ken olarak hayal edin :)

Hatta tanımayanlar için klipteki gözlüklü çocuk Ken diğeri Leo diyede izleyebilir. Yani bir nevi rap yapan Ken oluyor hahaha ama napayım çocuk resmen "Ben senin önünde kahkahalara boğulmuş palyaço gibiyim." dedi yaaaa

#Yoo Jung'un Ken'i pis palyaço diye çağırdığını hatırlayanlar el kaldırsın bakem :) #

Ayrıca umarım bir önceki bölümün medyasına eklediğim Leo'nun piyano çalışını ve o yumoş sesiyle şarkı söyleşini dinlemişsinizdir. ^^

Keyifli okumalar ^^

◄☼♪♪♪♪♫♫♫☼►

Yoo Jung'un gözünden:

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım...

Kafasını eğip bana baktı Leo...

Leo?

Tepemde gözlerini dikmiş bana dikkatle bakan kişinin Leo olduğuna emindim. Ben yüzünü görebilmek için kafamı kaldırmış ona bakarken, o da kafasını eğmiş bana bakıyordu.

Gözlerimiz kesişince onu dikkatle incelemeye başladım. Her zamanki beyaz teni biraz daha esmerdi. Saçları uzundu ve kahkülü gözlerini kapatıyordu. Bana sarıldığında hissettiğim vücudu her zaman hayal ettiğim gibi kaslıydı. Şu anda bana çok tanıdık gelen bu soluk yüzü, şimdiye kadar nasıl hatırlayamamıştım?

Dışarıdan duyduğum sesler birden kesildi. Artık sadece anılarım olduğuna emin olduğum sahneler gözümün önünde canlanıyor ve sadece onları duyuyordum. Leo ve Ken'in yanı başımda yaptıkları konuşmaların hiçbirini duyamıyordum.

Peşimizden koşan çocukların ayak sesleri bize doğru yaklaşınca Leo beni düşüncelerimden ayırıp kendine çekti. Sonrada resmen beni içine sokuyormuşcasına bana sarıldı. Hızla atan kalbi tam kulağımın dibindeydi. Ayak sesleri yaklaştıkça beni saran kolların sıkılığıda artıyordu.

Çocuklar yanımızdan hızla koşup gidince yavaşça geri çekildim. Gözlerini dikmiş bana bakıyor, her hareketimi dikkatle izliyordu. Bende dikkatle onu izlemeye başladım. Ona baktıkça onunla ilgili daha çok şey hatırlıyordum. Nasıl çocuklar tarafından istismara uğradığını ve nasıl onlara karşı dayanıp ayakta kaldığını hatırladıkça sinirlendiğimi hissettim. Ama hiç bir şey diyemezdim. Çünkü şu anda tek yaptığım geçmiş anılarımı kendi bedenimden görmekti.

Ona yıllar sonra çok ünlü olacağını ve onun menejeri olarak yanına geleceğini söylemek istedim. Ama onun yerine sessizce bir süre daha bakıştıktan sonra ona tek kelime etmeden başımla selam verip uzaklaştım.