Yakışıklı komşumuz? *.*

1.2K 86 42
                                    

Yoo Jung'un gözünden:

Karnım ağrıyordu. Midem bulanıyordu. Başım dönüyordu. Ve üşüyordum. Ayrıca duygusallığın dibine vurmuş haldeydim. Bu günlerimde sürekli ağlamak isteyen bir yapım olurdu. Biri masada duran kaşığı alsa 'O kaşığın ağzı olsada konuşsa, belki o masadan ayrılmak istemiyor.' diye ağlardım. # Anlayacağınız Yoo Jung'ta göz yaşı bedava :) # Birde canım aşırı derecede tatlı isterdi -ki şu anda da istiyordu. Ama ne kadar çok tatlı yemek istesemde çocukların yanında kendimi tutmam gerekiyordu. Çünkü onlar hep diyetteydi ve yediklerine dikkat etmeleri gerekiyordu.

İşin iyi tarafı ; bu durum için önceden kendimi hazırladığım için çokta kötü bir durumda sayılmazdım. Üstümü başımı son kez kontrol ettim. Hazırdım. Solgun yüzüme ve ayakta zor duran bedenime rağmen üyelerle birlikte ilk defa dışarıda yemek yemeye gitmek için hazırdım. Normalde her şeyi iptal edip yatağımda yatmayı tercih ederdim. Ama bu iptal edebileceğim bir yemek değildi. Ne olursa olsun katılmak zorunda olduğum bir yemekti. Yani sırf özel günümdeyim ve acı çekiyordum diye her şeyi iptal edemezdim.

Sonunda N'in bile onayını almıştım. Hatta Leo'nun onayını da almıştım. #Kucaktan kucağa uçarken anlamıştım ben zaten ikisininde seni kabul ettiğini heheeyy # Bu yüzden dayabildiğim kadar dayanmaya kararlıydım.

Odamın kapısını açtığımda salonda koltukta oturan Hong Bin'in gülümseyen yüzüyle karşılaştığımda bende anında gülümsemeye başladım. Bu çocukta çok farklı bir çekim vardı. #Yeminle harem kurdun kendine Yoo Jung! Sana göre tüm üyelerin bir gideri var. #

" Sonunda resmi olarak kabul edilmene çok sevindim." dedi Hong Bin oturduğu yerde daha dik otururken.

"Evet. Bende sonunda kavgaların sona ermesine çok sevindim. " dedim gülümseyerek. Sonrada onun yanına gidip oturdum. Kenara kayıp bana yer açtı.

"Kavgalarınız hem eğlenceliydi hemde korkutucu." dedi Hong Bin. Konuşurken hani korkunç bir şey gördüğünüz zaman istem dışı titrersiniz ya, Hong Bin'de işte aynı öyle titredi.

"Bencede. Özellikle bu gün N ile kavga ederken birimize bir şey olacak diye çok korktum." dedim tüm samimiyetimle. Gerçekten! N'i sakatladığımız günden beri tüm kavgalarımızda korkuyordum.

"Bende bir şey olacak diye çok korktum." dedi Hong Bin şimdiye kadar duymadığım ciddi bir sesle. "Ama sanırım bugün en çok Leo hyung ve N hyung korktu."

Hong Bin cümlesini söyleyip sakince arkasına yaslandığında ben şaşkınlıkla ona bakıyordum.

"Nasıl yani?" diye sordum hemen. "Leo ve N neden endişelendiler ki? Ayrıca ben onları hiç endişeli görmedim."

"Sen N hyung'un sırtından düşüp bayıldığında Ken hyung hemen seni kaldırıp yatağına taşıdı. Ama Leo hyung ve N hyung seni hastaneye götürmek için ısrar etti. " dedi Hong Bin sonrada salona gelen ve bize 'ben acım, ne zaman gidiyoruz?' bakışları atan Ravi'ye oturması için aramızda yer açtı.

"Ama uyandığımda yatağımdaydım." dedim kafam karışmış bir vaziyette.

"Evet." diye kıkırdadı Ravi ve koca bir gülümsemeyle açıklamasına devam etti. "Ken hyung senin taş kafalı biri olduğunu o yüzden bu kadarcık vurmayla sana bir şey olmayacağını söyleyip onları ikna etti." Ben duyduklarım karşısında sinirle havayı tekmeleyince Hong Bin ve Ravi gülmeye başladılar.

"Ken!" diye mırıldandım sinirle. "Seni pis palyaço!!"

"Hayır. Hayır. Ona kızmamalısın." dedi sırıtarak nerden geldiği belli olmayan maknae Hyuk. " Öyle söylemesine rağmen sen uyanana kadar başında bekleyen Ken'di."

Who? of VIXXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin