17

96 14 20
                                    


Ömer dizlerini kendine çekmiş koltukta oturuyordu. Koltuğun hafifçe çökmesiyle kafasını dizlerinden kaldırıp yanına baktı.

"İyi misin?"

"Ne?"

"Tüm gün boyunca orada oturdun. Bir sorun mu var?" dedi annesi hafifçe öne eğilerek.

Ömer, içinden çıkmaya can atan kelimeleri durdurmak için dudaklarını birbirine bastırdı ama başarısız olup konuşmaya başladı. "Şey... Biz Hürkan'la seviştik ve ondan sonraki buluşmalarımızda bana çok soğuk davranmaya başladı." Sesinin kırılmamasına dikkat ederek devam etti. "Dün de kavga ettik. Her şeyin mavi siyah olduğunu söyledi ve ben de onu anladığımı söyledim, çok kızdı. Bağırmaya başladı. O... haklıydı, anne. Anlamıyorum... Her şeyin mavi siyah olmasının nasıl bir şey olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Bana bağırmakta haklıydı. Hayatı o kadar zor ki... Büyük bir tehlikenin içinde yaşıyor ve ben ona yardım etmek için hiçbir şey yapamıyorum. Öylece izlemek çok zor."

"Se-Sen Hürkan'la mı seviştin?"

Ömer, annesine baktığında gözlerinin büyümüş, yüzünün ise bembeyaz olduğunu gördü. "Evet. Daha 18 değilim, biliyorum ama... herkes yapıyor ki." dedi, sözcüklerini dikkatli seçmeye çalışarak.

"Acıdı mı?" dedi annesi aceleyle. Elini tutup sıktı.

Ömer, yüzünün iğrenmiş bir ifadeye dönüştüğünü hissetti. "Ne?"

"Hürkan'la seviştiğinde..." Annesi dolmaya başlayan gözlerle ona baktı. "Senin canını acıttı mı?" diye sordu beyaz veya siyah olmayan bulutlar gibi.

Ömer, birkaç saniyeliğine o anı düşünmeye daldı. "Yani... İlk başta biraz acıttı ama sonra-"

"Ömer..." diye fısıldadı annesi. Gözünden birkaç damla yaş düştü, korkmuş bir yüz ifadesi vardı. "Özür dilerim." Ona sıkıca sarılıp ağlamaya başladı. "Birtanem."

"Ne oldu?" Turuncu yeşil mor hissetti. Birbirine değer veren insanların sevişmesi kötü bir şey miydi? Ama iyi hissettirmişti.

"Merak etme." dedi annesi korumacı ses tonuyla. Sonra biraz çekilip elini yüzüne koydu. "Artık güvendesin. Kimse sana dokunamaz."

Ömer gözünde soru işaretleriyle ona baktı. Bunun kötü bir şey olduğunu bilmiyordu.

"Özür dilerim." dedi annesi ellerini Ömer'in kıvırcık saçlarının içinden geçirdi. "Sana söz veriyorum. Artık kimse sana zarar veremeyecek."

Rüzgar [Porgola]Where stories live. Discover now