t // XXXV

1.4K 119 70
                                    

Selamun Aleyküm,
nasılsın bakalım okurcan? iyi misin?

bu bölüm daha sakin ve sonu heyecanlı bitmiyor, merak etmeyin xkzgqslmbzv

hadi sizleri okumaya alalım, ben kaçar..

iyi okumalar.. (:

×

Faruk abinin bakışları Selim'e kayınca Umut "Sen bana kızamazsın Faruk. Ben seviyorum ve sevdiğimi söylüyorum. Çünkü yapabilecek kadar cesurum. Sen bilip de sakladığın gerçeklerle yüzleş önce." diye bağırdı ve sinirli sesi apartmanda yankılandı.

"Altı üstü on sekiz yaşındasın. Ne sevgisi lan bu!?"

"Aşkın yaşı mı olur lan!? Hem madem öyle sadece şimdi değil, çocukluktan beri seviyorum ben Ecrin'i. Ve sen bunu asla anlamadın. Çünkü paylaşamadın kardeşini. Ama anlıyorum ki fikrin değişmiş."

"Boş boş konuşma!"

Babam sinirle araya girdi ve "Yeter! Derdiniz ne sizin?" diye sordu.

Umut sinirli bir nefes verip önce babama sonra da bana baktı. "Üzgünüm, sizleri de rahatsız ettim." deyip babamın sorusuna cevap bile vermeden gözlerini benden çekip asansöre bindi.

Asansöre binen Umut'tan sonra babam Faruk abiye döndü ve "Umut ne demeye çalıştı Faruk?" diye sordu.

"Kendisini savunmak için geveledi işte bir şeyler. Boşver Mustafa Amca."

Her şeyin hızla gelişmişliğiyle durakladım.

Az önce biz ne yaşadık?

Kafamı çevirdiğimde Selim'in burnundan akan kanı görünce kendimi kötü hissetmiştim. Benim yüzümden boş yere yumruk yemişti.

Babam zaten kızacaktı, biraz daha kızmasından bir şey olmazdı.

Çantamdan çıkardığım peçeteyle bir iki adım atıp peçeteyi Selim'e uzattım.

"Burnun için."

Kafasını hafifçe kaldırıp bana, ardından da peçeteye baktı. Dudaklarında belli belirsiz bir tebessüm oluştuktan sonra "Teşekkür ederim." dedi ve elimdeki peçeteyi alıp kanayan burnuna bastırdı.

Annemin sinirli sesiyle "Yardım edip içini rahatlattığına göre gidelim artık Ecrin!" söylediği cümlenin üstüne sakince "Tamam." dedim ve ilerlemeye başladım.

Annemin kızacağına adım gibi emindim zaten. Bu konularda fazla tepki verebiliyordu ama babamdan bu kadar sinir beklemezdim doğrusu. Hep anlayışlı davranırdı normalde.

Apartmandan çıkıp yürümeye başladığımızda Şevval yanıma gelip "Abla, merak etme annemler sana kızmazlar. Senin Umut abiye kızdığın duyuldu." dedi.

İçimi rahatlatan cümle karşısında "Teşekkür ederim Şevval." diyebildim yalnızca.

Ev çok uzak olmadığı için kısa sürede eve gelmiştik ve eve gidene kadar konuşmamıştık.

"Ecrin, şimdi yat uyu. Sabah konuşacağız bu konuyu."

"Peki, hayırlı geceler. Allah rahatlık versin."

tabildot // yarı textingWhere stories live. Discover now