t // XIX

1.9K 138 28
                                    

Selamun Aleyküm,
nasılsınız bakalıımmm?

bölümü paylaşmayı unutmam.. anlatmaya gerek yok..

iyi okumalar..

×

Telefonumdan gelen melodi ile gözlerimi açtım. Alarm çalıyor olmalıydı ama telefonumu elime alana kadar ses kesilmişti. Alarm kapanmıştı büyük ihtimalle.

Elimdeki telefonla "Neşe kalk hadi kahvaltıya." deyip Neşe'ye seslendim.

"Tamam kalktım. Saat kaç?"

Neşe'nin uykulu gelen sesiyle sorduğu sorusu üstüne saate bakıp "Sekiz buçuk." diye cevap verdim.

Saat sekiz buçuk mu?

Ne!?

Kafamda çakan şimşeklerle beraber hızlıca yataktan kalktım ve terliklerimi ayağıma geçirdim. Pencereye koşup dışarı baktım. Hava yavaştan aydınlıkmış, hatta çoğu öğrenci okula doğru gidiyordu.

Geç kalmıştık.

"Neşe kalksana! Geç kalmışız! Saat sekiz buçuk!" diye bağırdım ve dolabıma koşup formamı çıkarıp yatağıma attım.

"Ne saat sekiz buçuk mu?" deyip Neşe'de yataktan fırlamaya çalıştı. Çalıştı diyorum çünkü ayağına dolanan pikesi izin vermediği için hemen ardından yere kapaklandı.

Yere düşen Neşe ağlamaklı sesiyle "Sanırım bacağım kırıldı!" diye mızmızlanmaya başladı.

Neşe'nin dolabına koşup onun da formalarını çıkarttım.

"Neşe hadi güzel kardeşim kalk. Bak acımıştır tabi ki ama yurt kitlenirse ceza yeriz. Zaten cezalıyız. Ceza üstüne ceza çifte ceza olur ve bu işin sonu hiç iyi olmaz."

"Tamam tamam kalktım. Bacağımın yasını sonra tutarım." deyip ayağa fırladı Neşe

Kıyafetlerimi ayarlayınca lavaboya koşup abdestimi aldım ve odaya geri döndüm.

Neşe'de benim döndüğüm zaman yeni ayılmış lavaboya gitmişti. Neşe'nin yokluğunu fırsat bilip hızlıca üstümü değiştirdim. Formamın üstüne taktığım siyah şalı da askıdan çıkardım.

Saçımı her zamanki gibi toplayıp şalımı yaptım. Bu sırada Neşe'de çoktan odaya gelmiş, giyinmiş, şimdi de şalını yapmakla meşguldü.

Önce kendi yatağımı topladım. Ardından da Neşe'ye yardım etmek amaçlı Neşe'nin yatağını topladım.

"Allah razı olsun Ecrin'im. Bende yatağı dert ediyordum."

"Amin cümlemizden. Ayrıca da hiç dert değil iki dakikalık iş." deyip bu sefer de kıyafetlerimi katlamaya koyuldum.

Yaklaşık yirmi dakika sonra tüm işimiz bitmiş aşağı inmeye başlamıştık.

"Vay be Neşe, rekor kırdık. Yirmi dakika."

"Demek ki insan çok hızlı hareket ederse yirmi dakikada değil on dakikada bile hazırlanabilir."

"Biz keyfi olarak on dakikada hazırlanalım mümkünse."

"Evet, bence de."

Aşağı inerken yurdun katlarında tek tük insan vardı. Geç kalan tek öğrencilerin biz olduğuna sevinsem mi üzülsem mi bir anlığına bilemedim.

tabildot // yarı textingWhere stories live. Discover now