tabildot // yarı texting

t // XI

Selamun Aleyküm,
nasılsınız bakalım bugün?

yepisyeni bir günde yepisyeni bir bölüm sizlerle.
iyi okumalar.. (:

×

"Arkadaş baya sabretmişti zaten. Hem tabildot dediğimizi duyup sana onun hakkında yazmalar. Epey alakadar seninle." diye konuşan Neşe'ye ters bir bakış atıp "Neşe!" diye çıkıştım.

"Üf be tamam. Sustum." deyip ağzının hayali fermuarını çekip önden yürümeye başladı.

Haklı olmasa da attığı tribi çok takmayarak "Ya Neşe dursana sana bir şey söyleyeceğim." diye konuştum. Alışmıştım Neşe'nin bu haline. O kadar iyiliğinin yanında bu halleri göze batmıyordu zaten.

"Ecrin Hanım, siz benimle konuşur muydunuz?"

"Tabi ki konuşurum Neşe Hanım'cığım."

Trip atmaktan vazgeçen Neşe meraklı bakışlarını yüzüme çevirip "Ne söyleyeceksin? Acayip merak ettim." diye konuştu.

Bu haline gülümsedim. Dünyanın en meraklı insanı olabilirdi.

"Şey diyecektim, mesaj biz yemekhaneden çıktığımız zaman geldi. Yani mesaj atan kişi konuşmalarımızı duyan yani az önce yemekhanede olan birisi. Yani her kimse kesin yurtta kalıyor." diye ciddileşerek konuştum.

"Eee?"

"Uzun lafın kısası, yemekhanede göremememize rağmen mesaj atan kişi gerçekten Mehmet mi?"

"Ne Mehmet sana mesaj mı atıyor? Hangi Mehmet? Hani şu Faruk'un yanındaki Mehmet mi? Uzun boylu, sarışın olan mı?"

Yaşadığım korkuyla fazla sesli olmayan bir şekilde "Allah-u Ekber!" diye bağırdım.

"Masal ne diye sessiz sessiz gelip konuşuyorsun?"

"Korkutmak istemedim. Sen cevap ver hangi Mehmet sana mesaj yazıyor?" diye dedikodu arayan mahalle teyzeleri gibi konuştu.

Masal sen nereden çıktın ya?

"Masal ne Mehmet'i?"

"Öyle dedin. 'Mesaj atan kişi gerçekten Mehmet mi?' diye. Hani öküz olup da romantik bir mesaj yazmış gibi?"

Hayır nasıl duydu hemen de Mehmet'i? Bu kız da birkaç gündür bir şey vardı. Devamlı ne konuştuğumuzla ilgileniyordu ama hadi bakalım, çıkardı kokusu.

Allah'ım bir an önce kazasız, belasız, yalansız bir şekilde Masal'ın sorgusundan kurtulmamı nasip eyle. Amin...

"Mehmet niye bana romantik bir mesaj atsın Masal? Saçma saçma sorular soruyorsun. Tövbe tövbe..."

"Yani sen de haklısın. Kim sana mesaj atsın ki? Özellikle de romantik olan. Kusura bakma düşünemedim bir an. Kimsenin bu kadar düşeceğini sanmıyorum."

Aslında duam kabul olduğu için sevinmem gerekse de bir şekilde laf atan Masal'a sinirle "Masal haddini aşıyorsun!" diye konuştum.

"Ne olur haddimi aşarsam Ecrin? Ne yaparsın?"

Derin bir mefes verip yapmam gerekeni yaparak "Uğraşamam seninle Masal." deyip Masal'ın yanından geçip, sonunda merdivenlere ulaştım.