tabildot // yarı texting

t // IX

Selamun Aleyküm,
nasılsınız?

hikayemizin kısa bir bölümünü daha bırakıp koşarak kaçıyorum, üzgünüm.. ama gün içinde bir bölüm daha bırakmaya çalışacağımın bilgisini de sizlere paylaşıyorum, lütfen kızmayın.

neysem siz bölümü tane tane okuyun ki kısalığını fark etmeyin, hadi kalın sağlıcakla.

iyi okumalar..

×

Okul bitmiş ve yurda gelmiştik.

"Of be, ne gündü."

"Cidden ya, ne gündü."

Odaya çıktıktan kısa süre sonra üstümüzü değiştirip, kendimizi yataklarımıza attık.

Neşe asla usanmadan seksen milyon defa aynı şeyi tekrarlamaya devam ediyordu. "Kızım ya mükemmel oyuncuyum." diye tekrarladı cümlesini seksen milyon birinci defa.

"Evet Neşe'cim. Mükemmeldin ve abini inandırdın." diye tekrardan cevapladım. Sonra da "Ama planı unuttun." diye ufak payladım.

"Evet biraz öyle oldu ama Arif Hoca ödevlerin yapılmadığını öğrenince kızıyor ne yapayım." diye mırıldandı suçlu bir çocuk gibi.

"Tamam tamam, demedim bir şey. Asma suratını."

Neşe'nin yüzü gülmeye başlayınca "En azından pot kırmadık, anlayabilirlerdi bir şeyler olduğunu hele haberleri yoksa ki bence var sıkıntı oluşturudu pot kırmamız." dedim ciddiyetle.

Neşe de hemen ciddi moduna bürünüp "Haklısın, şimdi şu olayı baştan düşünsek ya. Malum okulda pek fırsatımız olmadı." diyerek beni şaşırttı.

Neşe mükemmel eğlenceli bir insandı ama ciddi olduğu zaman da ondan ciddisi yoktu.

"İşte sen gittin, sonra da hemen ardından ben geldim. Sen yokken de 'Gönlünü almam gereken birisi var.' dedim. Mehmet'te 'Sen alırsın gönülleri sağdan sola.' gibi bir cümle söyledi ve abinden güzel bir dirsek yedi. Başka kayda değer bir şey yok."

"Ecrin, eğer onların anlattıklarında bir eksik yoksa kesinlikle tanıdıkları birisi. Ve hatta yazının sana geleceğini bildikleri birisi. Ama kim? Benim herhangi bir fikrim yok.

"Benim de."

"Ama sonuçta ortada bir yazı var ve abime ait."

"Evet." dedim ve biraz düşünmeye başladım.

Aklıma gelen fikirle heyecanla Neşe'ye dönüp "Neşe, emin olmamakla beraber şöyle düşündüm bir anda. Gönül alma konusunda konuşan kişi Mehmet'ti değil mi? O olabilir." diye konuştum.

"Aslında olabilir. Yazısı da çok güzel değil. Bu yüzden abime yazdırmış olabilir."

"Yani Mehmet olabilir bu mesajı yazan kişi."

"Bilemiyorum ki, olabilir de olmayabilir de." dedi düşünceli bir sesle Neşe.

"Yani, şu anlık en sağlam teori bu."

"Yine de test edilmeli."

"Peki, nasıl olacak o iş?"

"Çok kolay bir şekilde."

"Nasıl?"

"Dur hemen anlatayım."

"Hadi anlat bakalım."

"Şimdi Mehmet'in olduğu bir yerde numarayı arayacaksın. Ki en iyi yer yemekhane. Neyse, sonuçta sen bu numarayı engelledin. Engeli kaldırıp arayacağını belki tahmin etmez. Kesin sonuç olmasa da denenir."

"Yok, deme öyle. Sonuç verebilir bir fikir. Hemde aşırı basit."

Neşe "Peki, o zaman deneyelim." dedikten sonra biraz durakladı ve "Hatta bu akşam yemekhane en iyi yer?" diye ekledi.

"Denemeden önce emin olsaydık Mehmet'in olduğuna dair. Diyelim ki Mehmet değil, hatta hiç tanımadığımız biri durumunda kendimizi rezil etmeye gerek yok."

"Evet, ama şöyle bir şey de var. Mehmet'in ya da abimin bu konu hakkında bilgileri olmayacak."

"Doğru söylüyorsun, o zaman herhangi bir sıkıntı olmaz."

"Öyle gibi duruyor, umarım bir sıkıntı olmaz Ecrin."

"Gazamız mübarek olsun."

"Amin."

× dokuzuncu bölüm sonu ×

bölüm birazcık kısa diye yıldız toplamamıza yardım etmeyi bırakmayın. çünkü yepyeni bölümlerde daha uzunları sizlerle olacak..

o yepyeni bölümlerde görüşmek üzere, kendinize iyi bakın.

hoş kalın <3

1️⃣3️⃣.7️⃣.2️⃣2️⃣ (: