✓ DENİZLER ŞAHA KALKARKEN BENİ ANIMSA

4.3K 460 84
                                    

"FİNAL"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"FİNAL"

Devasa dalgalar her şeyi içine katarak üstümüze geliyordu. Tıpkı... tıpkı kocaman bir yılan gibiydi. Sonuna kadar açtığı ağzı tüm bir vadiyi sindirebilirdi. Paçalarımın dibinde, serili cesetlerin arasında kendimi bir kapana sıkışmak gibi hissediyordum.

Felâket üstüme var gücüyle yaklaşırken tıpkı diğer herkes gibi kaderine teslim olmuş kurbanlık koyun gibi sadece bakmakla meşguldüm. Bir sığınak aramak gereksiz çaba göstermekten farksızdı. Bu basit teslimiy kulağı fena halde tırmalıyordu. Meşhur ve güçlü bir şövalye, mücadele etmeden düşmezdi. Ve ben bir şövalye olmayabilirdim. Onurlu olmayacağım anlamına gelmedikten sonra ne gibi bir öneme sahipti ki? Hiç.

Düşünmek için fazla zamanım yoktu. Çevik bir hareketle ileri doğru atıldım. Tahta bacağımın iyi bir dost olmaya hevesi vardı. Belki de o da benim gibi ölmekten korkuyordu. "Anthony! Melissa! Çabuk geride ki kayaların arkasına saklanalım." Melissa bana baktı. Ama Anthony, büyülenmiş gibi gözlerini çekemiyordu dalgalardan. Zırhlara sarılı olmayan bedeni aksine demirle örselenmişti. Toprağa sağlam bir şekilde saplanan bir kılıç kadar hareketsizdi.

İç çektim."Melissa,onu sars ve kendine getir." Küçük kız kardeşim,kanlar içindeki beyaz elbisenin içinde sürünerek Anthony'nin yanına yanaştı ve onu tutup sarstı. "Hadi Anthony,acele etmemiz gerekiyor." Kız kardeşim tüm çabalarına rağmen onu hareket ettirmeyi başaramadı.

Şiddetli dalgalar artık çok yakındı. Her şey son buluyordu. Başından beri çabaladığım,emek harcadığım,vakit yorduğum o her şey... İşte artık hiçbir şeyin önemi yoktu. Yok oluyordu ve benim yapabileceğim bir şey yoktu. "Melissa! Yanıma gel." Onunla ölmek istiyordum. Bir omzum ona değerken diğerine de Ulrika dokunacaktı. Ölüme yarım değil bütün bir parçalarımla ulaşacaktım.

Yan yana yere diz çöktük ve kara bulutların ele geçirdiği gökyüzüne kaldırdık başlarımızı.

"Sizi seviyorum küçük kardeşim."diye fısıldadım.

"Seni seviyoruz."diye fısıldadı. Ve birbirimize sarıldık. Olması gerektiği gibi birbirimize tutunarak ölüme ulaşacaktık. İtiraf etmek gerek, böyle bir sonu asla hayal etmemiştim. Bedenimde sayısız yara bere ve çizik vardı. Hayat iyi bir rakipti ve ben de az çok sağlam mücadele etmiştim. Tabii ki o kazanmıştı. Bunu başından beri biliyordum.

Ne var ki hiçbir şey beklediğim gibi gelişmedi. Dalgalar gelip bizi yutmadı ve ileri doğru kendisiyle beraber sürüklemedi. Gözlerimi yavaşça araladım. Ne göreceğimi bilemeyerek atan kalbim, hızlıydı. Dudaklarımın arasında ürkek bir soluk parçalara ayrıldı.

Titreşen göz kirpiklerimin altında bakan yorgun gözlerim,gördükleri karşısında sarsılarak kocaman aralandı. Neredeyse yerimden fırlayacakken çoktan benimle aynı şeyi yapan Melissa bana yapışmış, bırakmıyordu. "Anthony,"Alçak bir sesle onun adını haykırdım.

ATEŞ ORDUSU | DÜZENLENİYORWhere stories live. Discover now