50 ~ FİNAL

3.1K 88 18
                                    

12.11.2018

50 ~ FİNAL

VİSAL

Hep hayal ederdim, hayallerimin ardına sığdırdığım birçok da umudum vardı. Hep başka şekilde düşünür, başka bir hayat yaşamayı arzulardım. Benim hayallerim bir çocuğunki kadar saf, temiz berraktı. Sanki ömrümü ben belirliyormuşum gibi, yaşamak istediklerime kendim karar veriyordum. Allah'ın bize sunduğu kaderi hep göz ardı ederken şu an yaşadıklarım bir tokat gibi yüzüme çarpmıştı. Hayatımdaki insanları seviyordum, onu seviyordum. Hayatımdaki siyah lekenin tek beyazı oydu sadece. Hayatımdaki zorlukları ise imtihanım belliyordum, biliyordum ki Allah'ın bize sunduğu dikenli yolun sonuna çiçekler sermişti. Biliyordum ki, bu yolda düşecektik ama hep ayağa kalkmayı da başaracaktık. Buna hep inanıyordum, bunun Allah'tan geldiğini biliyordum, o en güzelini de verecekti bilirdim.

Gün batımının üzerinden bir hafta geçmişti. Bu bir haftada çok şey yaşamıştık. Yiğit her zamanki gibi eve çok az uğramıştı. Buna alışmam biraz güç olmuştu ama alışmıştım. Sadece onu özlüyordum.

Evin içinde koşturan Hümeyra gelip kucağıma oturduğunda bütün düşüncelerimden arındım. Yorgunluktan kucağıma pusmuştu tabii onu yoransa Efe'ydi. Son birkaç gündür Hümeyra'ya fazlaca düşmeye başlamıştı. Öz amcası olsa bu kadar olmazdı. Aralarındaki bu güzellik beni mutlu ediyordu. Efe'nin bu halleri ve benim ona olan minnetim gün geçtikçe büyüyordu. O bir yabancı değildi, bunu o söylemese de biz kabullenmiştik.

"Sen şirkete gitmedin mi bugün?" Karşıma oturup bakışlarını Hümeyra'dan çekerek bana baktı. Yüzünde arsız bir gülüş vardı.

"Hümoşumu göreceğim deyip kaçtım." Hümeyra'nın ismini kısaltıp konuşmasına karşın gülümsedim.

"Bence Yiğit'in haberi yok." İtirafım ile gülüşü daha da arttı, onu yakalamıştım. Yiğit bir duysa ağzından girip burnundan çıkardı da Efe'nin pek taktığı söylenemezdi.

"Aman be yenge, azıcıkta Serkan uğraşsın." Öne doğru eğilip, "Sana açıkça konuşacağım ama Yiğit gerçekten çekilmiyor, bakma sana karşı mır ama bize karşı hiçte öyle değil." Bu itirafı kıkırdamama neden oldu. Tahmin edebiliyordum, hele ki son zamanlarda yoğun işlerden dolayı benden uzak kalmasının acısını diğerlerinden çıkarıyordu.

"Yarında Serkan'ı burada görürsem şaşırmayacağım anlaşılan." Geri yaslanıp kolunu koltuğun tepesine tekrar yaslayıp bana bunun olacağını söyler gibi baktı. Sanırım işler gerçekten yoğundu. En azından benim anladığım kadarıyla da bu yoğunluk birkaç gün sürecekti. Efe'nin telefonu çaldığında yanımdan ayrıldı. Bende Hümeyra'yı odasına götürüp yatırdım. Akşam yoğun olacaktı, Ezgi'nin istemesi vardı. Bu sabahta amcamlar gelmiş olmalıydı. Bugün onları görmeye gidemeyecektim, akşam Kemal amcalarda görüşecek, yarın için ise planlarımı mahalle için ayıracaktım. İkindi namazımı kılıp dolaptan akşam giyeceğim elbiseyi çıkardım. Birkaç saat köşeye çekilip kitabımı okudum.

...

Köşedeki çantamı alıp içerisine Hümeyra için birkaç eşya ve kendime ait gerekli eşyalarımı koyup odadan çıktım. Aşağıda beni bekleyen Aysun anne ve Halime abla gelmemle evden çıktılar. Işıkları arkadan kapatıp ben de evden çıktım. Hafif soğuk vardı havada. Bu yüzdende biraz ürpermiştim. Yiğit hâlâ gelmediği içinde yüzümde asık bir ifade vardı. Bindiğimiz arabayı Kerem hareket ettirdiğinde herkes konuşuyor bense onları sessizce dinliyordum.

Evin önüne geldiğimizde hemen köşeye yeni park edilmiş iki araçla olduğum yerde durdum. Arabayı süren Bahadır herkesten önce inmişti. Bu gece oldukça şıktı, hatta onu böyle spor dışı klasik kıyafetlerle ilk defa görüyordum.

VİSALWhere stories live. Discover now