Bölüm: 80 "Mevsim Balosu"

446 59 209
                                    

    herkese yeniden merhaba.  Bölümler artık baya uzun ve hızlı geliyor. Sonlara yaklaştık. Şimdi çok uzatmayacağım. Kitabın sonunda görüşürüz...

   Bu arada bir şeyi gerçekten merak ediyorum. Neden bölümlere oy vermiyorsunuz? Beğenmediğiniz için mi? Okunma sayısı yüksek olmasına rağmen oylar neden bu kadar az?  Yani tamam vermek zorunda tabi ki değilsiniz. Ama 80 bölümü de okuyup tek bir oy vermeyen bir sürü kişi var. Neyse yine de canınız sağolsun. Keyifli okumalar. ..


Bölüm:80 "Mevsim Balosu"

"Bu gece ortalığı yakıp kavuracaksın" dedi Nick arkadaşına hayranlıkla bakarken. "Sanırım geceyi geçirmek için kendime bir yer bulmam gerekecek"

   "Eve kız falan atmayacağım Nick!" dedi Savaş ceketini giyerken. Giydiği parlak kırmızı ceket onu ünlü bir pop yıldızı gibi göstermişti. "Şimdi boş konuşmayı bırak da gidelim"

   Nick arkadaşına sırıtarak aynanın karşısına geçti. İki saatten fazladır mevsim balosu için hazırlanıyorlardı.

   Aynadaki görüntüsüne bakarken ne kadar muhteşem göründüğünü fark etti. Babası ikisi için de mükemmel bir tasarım göndermişti.

   "Savaş Bey babanız sizi aşağıda bekliyor" dedi Kıvanç kapıyı tıklayarak.

   "Sana binlerce kez bana bey deme dedim" dedi Savaş her şey açığa çıkmasına rağmen ona inatla bey diyen Kıvanç'a.

   Kıvanç cevap vermeden iki genç mankeni süzdü. İkisi de göz kamaştıracak kadar mükemmel gözüküyordu. Bay Clarke gerçek bir şaheser yaratmıştı.

   Savaş cevap almayacağını fark edince hala aynaya bakan arkadaşına döndü. "Hadi gidelim"

Savaş

   Zaman o kadar hızlı geçiyordu ki sadece üç ay önce yapılan mevsim balosu şimdi ikinci kez ülkemizi onurlandırmak için gerçekleşiyordu.

   Babam dışarıya gösterdiği ağır tavrını koruyarak tasarımcıları selamlarken ben Nick ve Kıvanç abi gerisinden gelerek ilerliyorduk.

   "Bu kadar sert görünme. Kızları çıldırtmak istemezsin" diye fısıldadı Nick yüzündeki ciddiyeti bozmadan. Hem bu kadar ciddi bir yüz ifadesi takınıp hem de nasıl bu kadar çapkın olabiliyordu?

   "Bu gece düşüneceğin son şey kızlar olmalı" dedim aynı şekilde fısıldayarak. "Sahneye biz de çıkacağız"

   "Biliyorum dostum" tek elini ceketinin cebine koyup havalı bir şekilde yürümeye devam etti. "Her zaman yaptığımız şey"

   Haklıydı. Bunu her zaman yapıyorduk. Zaten beni geren şey bu değildi. Beni geren şey katildi. Benim kim olduğumu biliyordu. Fakat bu onu korkutmuyordu ve etrafımızda rahatça geziniyordu.

   Bunu açık açık Nick'e söylemek istemiyordum. Özellikle de gece Clarke ismiyle yıkılırken.

   "Merhaba" yanımıza yaklaşan Çinli manken gülümseyerek selam verdi.

BİR KABUSUN ORTASINDA  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin