Bölüm:14 " Kabus gibi bir gece"

1.2K 135 177
                                    

Bölüm:14 "Kabus gibi bir gece"

"Beynimin içinde çalan tek bir kelime vardı. Tehlike..."

Cansu

  "Biz üstkata çıkıyoruz" dedi Savaş, Barış'ı peşinden sürükleyerek. "Siz de burayı arayın"

  "Neden beni bu cadıyla tek bırakıyorsunuz ?" diye sızlanan Arda'ya göz devirdim. Şu durumda bunu düşünmesi saçmalıktı.

  "Ben de seninle kalmaya meraklı değilim" dedim mutfak olduğunu düşündüğüm tarafa yönelirken. Onunla aynı ortamda olmak bile sinirlenmeme yetmişti.

   Yanlış tahmin ettiğim oda mutfak değil banyoydu. Burada pek bir şey bulacağımı düşünmesem de bakmaya karar verdim. Sonuçta en ufak ipucu bile bizi katile götürecekti.

  Dolapları hızlıca karıştırmaya başladım. İçinde birkaç losyon ve çeşitli vücut spreyleri dışında pek bir şey yoktu.

  Dolapların kapağını kapatıp duş kabininin hemen yanındaki aynalı dolaba yöneldim. Ama burada da işe yarar bir şey yoktu. Sadece tıraş losyonu, yüz temizleyicileri, tonikler, maskeler ve nemlendirici krem vardı. Yani kısaca bir banyoda olması gereken ne varsa o vardı.

  Fenerimi kapatıp salona ilerleyeceğim sırada düşen vazo sesini duydum. Hemen ardından bir el beni geriye doğru çekti.

  "Sakın bağırma" diye fısıldadı kulağıma. "Benim"

   Başımı sallayıp Arda'nın elinden kurtuldum. Yüzümü Arda'ya çevirdiğimde salonu işaret etti. Yüzünde gördüğüm korku benim de korkmama yetti. Heycandan ve korkudan deli gibi atan kalbimi sakinleştirmek istercesine elimi kalbimin üzerine koydum.

  "Evde biri var" diye fısıldamaya devam etti ben sakinleşmeye çalışırken. "Arya aradı. Burdan hemen çıkmalıyız"

  "Barışlar yukarıda " dedim fısıldayarak.

  "Arıyorum ama ikisi de açmıyor" diye fısıldadı. Fark ettirmemeye çalışsa da korktuğunu hissedebiliyordum.

  "Hay ben şansıma " salondan gelen sesle birlikte ikimiz de köşeye biraz daha sindik. Konuşan kişi beklenmeyen yabancıydı. Işıkları açmak yerine fenerini çıkardı. Belli ki o da bizim gibi bir şeyin peşindeydi.

  "Bu taraftan" Arda kolumdan çekiştirerek beni perdenin arkasına gizlediğinde ,salonda gezen kişi hemen önümüzden geçti. 

  O bizi fark etmeden kendimizi perdenin arkasına atabilmiştik. Banyonun karşısındaki odaya girdi. Dakikalar sonra elinde küçük süpürge ve poşetle geri döndü.

  İkinci kez önümüzden geçip salona ilerledi.

  "Buradan hemen çıkmalıyız " dedim soğukkanlılığımı korumaya çalışarak. Çünkü her an bayılabilirdim. Ama korkum yakalanmak değil yakalandığımızda bize olacaklardı.

Yazar'dan

  İçerideki dört kişiden habersiz etrafı aramaya koyuldu. Dolapları hızla açıp karıştırdıktan sonra kapatıyor, aradığı şeyi bulamadığı için öfkelenip hızlı hızlı soluyordu.

  Son dolaba da baktıktan sonra öfkeyle kapıyı biraz sert çarptı. Küçük dolap hafifçe sallanıp üzerindeki tarihi vazonun yerle birleşip parçalara ayrılmasına neden oldu.

  "Hay ben şansıma" Söylenerek mutfağa ilerledi. Düşen parçaları temizlemek için küçük bir süpürge ve poşet bulup geri döndü.

  Büyük parçaları eliyle toplayıp poşete koyduktan sonra kalan parçaları halının altına süpürdü. Onları temizlemek ona zaman kaybettirirdi.

BİR KABUSUN ORTASINDA  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin