Özel Bölüm Part 1

6K 585 619
                                    

Finale bol bol yorum gelir diyordum ama final bölümü olduğundan kimsenin umursayıp yorum yapmaması beni şaşırtmadı.

Siz güzel güzel yorumlar yapın ben de diğer partı yazmaya başlayayım

(Diğer part ne zaman gelir bilmiyorum önce diğer ficlere bölğm yazabilirim belki)

İyi okumalar

———-

Jimin, kucağındaki Jaerim'i sallarken saati kontrol etti. Jungkook ve Jaewon yürüyüşe gitmişlerdi ama hala dönmemişlerdi. Şehir içinde olsalar belki bu kadar merak etmezdi, ama şu an geçen sefer geldikleri dağ evindelerdi ve gelmemeleri ister istemez endişelendirmişti.

Uykuya yeni dalmış Jaerim'i pusete koyup ayaklandı. Bir eli hala dümdüz olan karnındayken, diğer eliyle tekrar eşini aradı. Hemen ardından kapı sesi duyduğunda ise büyük bir rahatlamayla kapıya koşturdu.

"Nerede kaldı-" derken gördüğü suratlarla duraksadı. "Siz nereden çıktınız?"

Minhyuk ve Jooheon genelde her zaman neşeli bir tavıra sahip olmalarına rağmen; şu an ikiside ifadesiz, hatta gergindi. Tabii Jimin bunu fark edecek gibi değildi, öyle de olmuştu.

"Geçen hafta Paris tatilimizede habersizce katılmıştınız, ondan önceki Karayipler tatilimizede geldiniz..." derken kıkırdadı. "Jungkook burada da bizi bulduğunuz için çok mutlu olacak."

İkilinin suratında hala herhangi bir yumuşama görmediğinde alındıklarını düşünerek kendini açıkladı. "Şaka yapıyorum, zaten sizinle birlikte daha çok eğleniyoruz. E hadi içeri geçsenize?"

"Hoşgeldin yakışıklı, Jaerim seni özlemiş." Minhyuk'un kucağındaki Hyun Jo'yu kendi kucağına alıp, ikilinin içeri geçmesi için kapıdan çekildi.

"Jimin..." dedi Minhyuk kısık bir sesle. Jimin arkasını döndüğünde, bu kez bir sorun olduğunu anlayabilmişti. İkiside gergindi, suratları ifadesiz, vücut hareketlerinden tedirgin oldukları belli oluyordu.

"Bir şey mi oldu? Kavga mı ettiniz?" Diye sordu ilgiyle.

Jooheon, Minhyuk'a işaret vermek kimseye göstermeden parmak ucuyla bacağını dürttüğünde Minhyuk sonunda konuştu.

"Dün senin için çok endişelendim yalnızca." Dedi sonun beta. "Ailevi durumlar hakkında Epey karamsardın, iyi olup olmadığına emin olmak için gelmek istedim."

Jimin'in yüzünde şefkatli bir ifade vardı. "Buna hiç gerek yoktu... Gerçekten şu an iyiyim. Jungkook'la konuştuk, beni çok rahatlattı. Dünkü düşüncelerim fazlasıyla değişti."

"Olsun." Diye atıldı Minhyuk. "Biz yinede çıkıp biraz hava alalım. Seninle yalnız konuşalım, eminim hala soru işaretlerin vardır."

Hızlı adımlarla içeri girip, Jaerim'i dikkatlice kucakladı. Ardından Jimin'i belinden dışarı doğru itekledi. "Minhyuk, bir sorun olmadığına emin misin?" Diye sordu Jimin olanları anlayamadığı için. "Niye hiç konuşmadın Jooheon."

Kızıl saçlı alfa bunu duyduğunda oldukça inandırıcı bir şekilde kıkırdadı. "Aslında gelirken biraz tartıştık ama hemen çözdük. Minhyuk sesimi duyup sinirlenmesin diye fazla konuşmuyorum."

Kumral saçlı beta, eşini onaylar şekilde kendini gülmeye zorladı. "Evet, beni çok sinirlendirdi." Sonra, tekrar Jimin'i kapıya itekledi.

"Dur gidemem şimdi. Jungkook ve Jaewon yürüyüşe gitti. Gelsinler Jaewon'u doyurayım, sonra gideriz."

"Hayır hayır şimdi gidelim. Anayolun yakınlarında çok güzel bir tesis kurmuşlar. Oraya gidelim biraz konuşalım. Senin için endişelenmekten buraya kadar nasıl geldim bilemedim, sen benim için birkaç kilometre yol gelemeyecek misin? Hem Jooheon var, o bekler seninkileri."

JİKOOK/THE JEONSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin