Ep 23

11K 719 1.2K
                                    

Selam

Smut yazmak çok zor Yazabildim mi bilmiyorum. Rica ediyorum duyar kasmayın Jungkook'un tavırlarını ve bu tavırların Jimin'in çok hoşuna gittiğini defalarca belirttim. Bölümde her ne oluyorsa iki kişinin rızasıyla oluyor.

Tam olarak bdsm diyemem araştırdım ama hala çok bir bilgim yok. Yalnızca şiddetli bir ilişki biçimi.

Bazen çok yükseldim, Jungkook'u biraz daha pasif yazmaya çalıştım çünkü sizin ne tepki vereceğinşzi bilmiyordum, bazende yaşananlar çok hafif geldi çünkü başından beri Jungkook'u baskın bir karakter olarak betimledim. Soft bir alfa olarak yazsaydım ona uymazdı.

Sonuç olarak bölümü baya karıştırdım, düzeltmeyede gücüm kalmadı, biraz daha gecikirsede her yerden sürekli sürekli yazıp sıkıştırıyorsunuz diye paylaşmak zorunda kaldım.

Neredeyse iki bölüm uzunluğunda o yüzden sınır 700 yorum.

————————

Jimin oturduğu, rahat deri koltukta sinirle ayaklarını sallamaya devam etti.

"Gerçekten Bay Jeon'un eşiymiş..." dedi komiser, amirine. "Bay Jeon ailesine en ufak bir şey yaparsak; bizi soy ağacımızın tüm bireyleriyle birlikte, savaştaki ülkelere sürgün edeceğini söyledi."

Se Ho üniformasının yakasını korkuyla düzeltirken, onu korkutan başka bir şey de Jimin'in bağırması oldu.

"Bebek uyutuyorum burada görmüyor musunuz?! Çıkın dışarı başka yerde konuşun, oğlumu uyandırırsanız sizi mahvederim!"

Bam, sahibinin tekrar bağırmasıyla birlikte yerinde dönüp, tüm dişlerini göstererek hırıldadı. Ama Jimin tasmasını tuttuğu için saldırmıyordu. Omeganın elleri çok güçsüzcü evet, ve kolayca tasmasından kurtulabilirdi ama yapmadı. Jimin'den emir alıyordu ve o yapmamasını söylerse, yapmazdı.

Se Ho, soğuk terlerken köpeğin bu saldırgan tavırlarıyla birlikte bir adım irkilerek geri gitmişti. Yere kadar eğilip, Jimin'e saygılarını sundu. Sonra aceleyle odayı terk etti.

Omega çoktan burayı istediği gibi kullanmaya başlamıştı. Tüm karakolun bu üçüne seferber olması bir yana, bir de emniyet müdürünün odasına kurulmuştu.

Masadaki tüm belgeleri, rozetler ve isimlikle birlikte yere atmış; oğlunu yatırarak bezini değiştirmişti. Sonra ise deri koltuğa oturmuş, Jaewon'u biraz olsun iyi hissettirmeye çalışıyordu.

Karşısındakinin emniyet müdürü olması umrunda değildi, Jimin bir ebeveyndi ve söz konusu oğluysa gözü hiçbir şeyi görmezdi.

Jae öfkeyle bağırıp yerinde kıpırdandı, sanki bir şey yapabilirmiş gibi atılmaya çalışıyordu. Jimin onu kendine bastırıp öpüp koklamayı sürdürdü.

"Birazdan baba gelecek Jae..." dedi Jimin oğlunun gözüne giren saçlarını toplarken.

Bam, masum bakışlarla Jimin'e baktığında, omega onun tasmasını bıraktı. Kahverengi büyük köpek, odanın içini turladı. Her yeri koklayıp kendince analiz etti.

Aradan geçen süre boyunca; Jimin feromon salgılayarak anca susturabilmişti Jaewon'u. Minik bebek tam dalmak üzereydi ama inatla gözlerini açıp huysuzca homurdanıyordu.

Üçüde biraz olsun sakinleşmişken, odanın dışından kopan gürültüyle birlikte irkildiler. Jimin dişlerini sıkarak sessiz kalmaya çalıştı, dışarıda ne olduğu hiç umrunda değildi. Umrunda olan tek şey Jaewon'u biraz olsun uyutabilmekti.

JİKOOK/THE JEONSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin