Şimdi o uzanırken kalçamı tam erkekliğinin üstüne koydum. Altımda hissettiğim büyüklük içimi kıpırdatırken eğildim dudaklarına. Hazır ve açık şekilde bekleyen dudaklarını öperken ellerim de onun yüzü ve boynu arasında gidip geliyordu. Onun bir eli kalçamı okşarken istemeden alt tarafımı sürttüm ona. Nefes alış verişi hızlanırken dudaklarımı dudaklarından ayırdım. Yüzümü de ondan uzaklaşıp vücudunu inceledim biraz. Nereye güzel bir iz bıraksam diye düşünürken köprücük kemiğinin hemen üstü lezzetli bir yemeğe yukarıdan bakıyormuşum gibi güzel gelmişti. Köprücük kemiğinin altına ve üstüne öpücükler kondurdum, aynı yerlerde dilimi de gezdirdikten sonra etini büyük bir istekle emdim. İşim bittiğinde orada oluşan ufak kızarıklık hoşuma gitmişti.

Ben gülümseyerek oraya bakarken Mahmut elini enseme atıp yeniden birleştirdi dudaklarımızı. Alt dudağımı öperken kalçamdan yukarı kaldırıp dik bir şekilde oturdu. Şimdi erkekliğini daha yoğun hissediyordum. Ellerimi iki omzuna koyarken sürtündüm ona. Bir eli hala kalçamı okşuyordu, ona sürtünmem hoşuna gitmiş olacak ki bu sefer kendisi itti erkekliğini bana doğru. Dudaklarımızı anlık olarak araladığımızda "Ayaz." dedi Mahmut yoğun bir ses tonuyla. Benim sayemde şişmiş dudaklarından alamadım gözümü.

"Böyle yaparsan nasıl dayanacağım ben?" söylediği şey beni daha çok tahrik etmişti. Benden bu kadar etkilenmesi hoşuma gidiyordu.

"Hallederiz." diyerek yeniden yapıştım dudaklarına. Hem üstünde git gel yapıyor, hem de dudaklarını sömürerek öpüyordum.

Bir elimi omzuna koyup destek alarak yanındaki boşluğa geçtim. Dudaklarımızı ayırdığım için sorgulayarak bana bakıyordu. Yeniden ufak bir öpücükle onu öpmeye başladım. Elimi de yavaşça eşofmanının üstünden sertleşmiş erkekliğine attığımda şokla gözlerini açtı. Yine dudaklarımız ayrılmıştı. Elimin altındaki erkekliğini yukarı aşağı okşadığımda "Ayaz." dedi.

Onu ilk kez böyle savunmasız görmek hoşuma gitmişti. Sürekli aralık duran dudakları, hızlı hızlı inip kalkan göğsü ve titreyerek çıkan sesiyle etkileyici duruyordu.

"Ne yapıyorsun?" dedi. Gözleri bir erkekliğindeki elime bir de gözlerime gitmişti.

"Seni rahatlatacağım." dedim. Parmağımı dairesel hareketlerle gezdirdim kumaşın üstünden. Heyecandan delirecek gibiydim. "İstiyor musun?"

Sorduğum soruyla kafasını yukarı aşağı salladı Mahmut. Yine elini enseme atıp dudaklarımızı sertçe birleştirdi. Eşofmanın üstünden belirgin olan aletine ufak hareketlerle dokunurken, sanki karşıdan da her hareketimde tepki alıyor gibiydim.

Öpüşürken bir yandan eşofmanını çıkarmak için bir hareket yapsam da bunu beceremediğim için Mahmut dudaklarımızı ayırıp önce eşofmanını sonra da hızla boxerını çıkarıp yeniden sırtını yasladı. Aletini bu kadar çabuk görmek beni şaşırtmıştı. Ben önce eşofmanını çıkarıp daha sonra boxerını çıkaracaktım.

İlk defa gördüğüm aletini incelemeye koyuldum. Tam da kendisinden beklediğim gibi kalın ve uzun aleti, beklediğimin aksine oldukça damarlıydı ve bulunduğumuz durumdan dolayı kızarmıştı.

"Çok beğendin herhalde?" gülerek söylediği şeyle dikkatimi aletinden çok gözlerine çevirebildim. Yanağımı tutup dudağıma bir öpücük kondurduktan sonra "Sen de çıkar." dedi.

"Ne?"

"Altını sen de çıkar."

"Emin misin? Yani senin için ilk-"

"Sonuna kadar gitmek zorunda değiliz." dedi, yanağıma bir öpücük bırakıp kulağıma doğru fısıldadı. "Ben de seni görmek istiyorum sevgilim."

MAHMUT -gayМесто, где живут истории. Откройте их для себя