Mahmut: Neden hala yanıma oturmuyorsun?
Ayaz: Helin ve Bulut yanlış anlar.
Bulut hala üzgün zaten.
Kendimi kötü hissediyorum.
Mahmut: Hissetme.
Seni ilgilendiren bir şey yok.
Herkes kendisinden sorumlu.
Ayaz: Öyle de.
Senden hoşlanıyor sanırım şimdi bir anda kalksam gelsem yanına üzülür.
Mahmut: Hoşlanıyorsa hoşlansın ne yapalım?
Ayaz: Öyle deme ya.
Mahmut: Tamam Ayaz.
Ayarla o zaman, görüşeyim Bulut'la.
Hoşlanıyor sonuçta.
Ayaz: Gerizekalı!
Mahmut: Şaka yapıyorum kızma.
Ayaz: Kızdırma.
Mahmut: Hoşuma gidiyor.
Ayaz: Peki.
Mahmut: Oturmayacak mısın?
Ayaz: Önceden sırana oturuyorum diye kızman ama şimdi seninle oturmam için ısrar etmen çok komik Mahmut...
Mahmut: Senin de önceden yüzüme bile bakmaman ama şimdi benimle öpüşmüş olman çok komik Ayazım.
(görüldü)
Noldu?
Bir utandın sanki sen.
(görüldü)
Ayaz: Sus.
Mahmut: Hahahhaha tamam.
Ayaz: Dur.
Önce bir şey söyleyeceğim.
En azından Bulut'un morali düzelene kadar ona yan yana görünmesek olur mu?
Mahmut: Dert bitmiyor ki amına koyayım.
Ayaz: Görkem'e de sinirliyim hala zaten dövesim var o çocuğu.
Mahmut: Ben bir güzel patakladım sen merak etme.
Ayaz: Çocuğun ne kadar kırıldı kalbi onun yüzünden.
Mahmut: Cem de yaptı, sadece Görkem değil.
Ayaz: Cem saf ya, o bir şey yapmamıştır.
Diğer çocuk kimdi?
Mahmut: Yan sınıfta, bizim mahalleden bir çocuk.
Ayaz: Hmm.
Sevmedim çok.
Mahmut: Boşver çok da önemli biri değil zaten.
Öğle arasında ne yapacaksın?
Ayaz: Bilmiyorum.
Helin'le Bulut hala küs gibiler.
Aralarında kalıyorum sürekli.
Mahmut: Kalma, gel yanıma.
Ayaz: Nereye?
Mahmut: Elbet buluruz bir yer.
Ayaz: Tamam.
——
Heyecanlanmıştım. Ne zaman, nasıl oldu bilmiyorum ama bir şekilde ona çekiliyor gibiyim. İzmir'den iki arkadaşım dışında kimse bilmiyordu olanları. Helin ve Bulut'a da anlatmayıp arkalarından iş çeviriyor gibi olmak istemiyordum ama Bulut'un üzülmesini ve sırf bu yüzden benimle arasına mesafe koymasını istemiyordum. Normalde böyle bir durumda olsam karşımdakini hiç düşünmeden silerdim ama konu Mahmut olduğunda bunu yapamıyordum. Duygularım öyle yoğun ve farklıydı ki. Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Bana böyle zıt, benden daha ağır birinden hoşlanmamıştım daha önce. Şimdi onun ağırlığıyla yanında olduğumdan daha rahat hissediyordum. Her zaman kendime oluşturduğum duvarları benim için yıkıyor gibiydi.
