Mahmut: Bu evde kafayı yiyeceğim artık.
Çok az kaldı.
Ayaz: Neden?
Noldu?
Mahmut: Gamze dünden beridir tutturmuş ben Ayaz'ı seviyorum, sevgilisi olacağım.
Hayır diyorum olamazsın.
Ağlamaya başlıyor ama onun saçları çok güzel diye.
Gamze ağlamaya başlayınca Arda da ağlıyor.
Ne yapayım şimdi ben?
Gerçeği söyleyip çocukları şoka mı sokayım?
Gamze, Ayaz'la sevgili olamazsın çünkü ben onun sevgilisiyim.
Ayaz: Hahshwjsjwhqhahajalşa
Gamze'yi ben de çok seviyorumm 🥺
Mahmut: Aman sakın onun yanında söyleme bunu. Tutar kolundan götürür.
Ayaz: Götürsün ne olacak.
Mahmut: Seni mi kardeşimden kıskanayım, kardeşimi mi senden?
Beni böyle bir ikileme sokmayın oturun oturduğunuz yerde.
Ayaz: Tamam sustum...
Mahmut: Nerdesin?
Ayaz: Evdeyim nerede olacağım bu saatte?
Mahmut: Geleyim mi?
Ayaz: Annem evde.
Mahmut: Peki. (22.03)
görüldü (22.03)
Ayaz: Mahmut. (22.15)
Gel ama kapıya gelince ara beni.
Mahmut: Annen?
Ayaz: Uyumuş salonda.
Gel sen.
Mahmut: Geliyorum.
Ararım gelince.
Ayaz: Tamamm.
——
Yataktan heyecanla kalkıp üzerimdeki pijamaları değiştirdim. Dağılmış saçlarımı da elimle düzeltirken içimdeki heyecan geçmiyordu. Normalde değil sevgilimi, arkadaşlarımı bile kolay kolay eve çağırmazdım. Ama şimdi gecenin bir saati Mahmut evime geliyordu ve ben heyecandan ne yapacağımı bilemiyordum. Yatağımın üzerine dağılmış kitapları masanın üstünde toplayıp, sandalyedeki kıyafetleri de banyodaki kirli sepetine attım. Yeniden salona döndüğümde annemin hala uyuduğunu gördüm. Odama dönmek için adım atmıştım ki cebimde titreyen telefonum bir süreliğine çalıp kapandığında Mahmut'un geldiğini anlamıştım.
Telefonu cebimden çıkarıp ekrana baktığımda gerçekten onun adını gördüğüm için hızlıca kapıya gittim. Olabildiğince yavaşça indirsem de ses çıkararak açılan kapıyla strese girsem de karşımda kocaman gülümsemeyle bana bakan Mahmut, tüm stresimi bir anda söküp almış gibiydi.
"Hoş geldin." dedim fısıltıyla. Bir şey demeden iki elini belime sardığında ben de kollarımı boynuna doladım. Daha iki gün önce görüşmüş olsak bile özlemiştim.
"Hoş buldum sevgilim." kulağıma fısıltıyla söylediği laf karnımın kasılmasına neden olurken boynuma bir öpücük kondurup ellerini ayırdı belimden. Yüzümde kocaman sırıtmayla yüzüne bakarken içeri girdim. O da hemen arkamdan beni takip ettiğinde yine yavaşça kapıyı kapattım. Tek sorun, az önce salondan geldiğini duyduğum televizyonun sesini şimdi duymuyordum. Kaşlarım istıemsizce çatılırken birkaç adım atıp salona baktım. Bir elim arkamda, Mahmut'un gelmesini engelliyordu. Gözlerimi salonda gezdirdiğimde annemle göz göze gelmek beni korkutmuştu.
