9

5.1K 463 334
                                    

"O burada kalacak."
"Nasıl efendim anlamadım?"
"Lee yong bok."
"Bu hastanede kalmalı"
"Size tüm masraflar fazlasıyla ödenecek, onu bu alan dışına çıkartmayın"


Hyun bahçeye çıkan lix'in peşinden gizlice ilerliyordu.Lix sessizce müzik dinlerken hyun tam arkasındaydı.Lix arkasını döndüğünde hyun ile göz göze gelmişti.Lix  hyunjinin bakışlarını çekmesini beklerken, hyun biran olsun gözünü ayırmıyordu.

"Manyak piç"
Lix tekrar önüne dönüp yürümeye başlamıştı.
Her ne kadar kulaklık taksada arkasında yürüyen biri olduğunu hissediyordu. Yavaşca kulaklığını çıkarak arkasını döndü.Lix ilk defa biri ile konuşmak istiyordu. Her ne kadar düzgün zaman geçirmemiş olsalarda bu hastanedeki 2 haftada onu görmeye duymaya alışmıştı.Hyunjin daha yakındaydı. Hala donuk bakışlarla felix'in gözlerinin içine bakıyordu.
Felix gözlerini devirerek tekrar önüne dönüp kulaklığını takmıştı.Bu sefer adımları daha yakınında hissediyordu.
Hızlı bir şekilde arkasını tekrar döndü.

Hyunjine döndüğünde hyunjin onu kulaklarına kadar gelen ağzıyla karşılamıştı.

" merabaaaaaaaaaa🧚🏻"

Lix onu daha yakında görmesinden irkilmişti.
Burun buruna olduğu hyunjinin birde sırıtması korkunçtu. Önüne dönüp bir kaç adım attıktan  sonra koşmaya başlamıştı.Hyunjin onun peşinden koşarak onu takip ediyordu.Felix her ne kadar hızlı koşmaya çalışsada hyun ona yetişiyordu.
Lix çimenlere doğru koşarken,
Biri onun sweetshirtünün ensesinden yakalamıştı bile.Hızlarını alamadıklarından dolayı çimenlerin üzerine düşmüştüler.
Yerde acı çekerken lix sinirle soludu.
"Neden kovalıyorsun beni?"
Hyun ise gülmekten ağrıyan karınını tutuyordu.

"Sen-ŞWŞSÖEŞSLWŞS"
"seni tuttuğumda elbisenden havada asılı kaldın."

Hyun gülerken lix onun bu gülüşüne tebessüm etmeden duramıyordu.Artık onun bu gülüşü onun gülme sebebiydi. Güldüğü şeyin komik olup olmaması umrunda değildi.Ama kızgındı hyunjine. Ama bunu hakkettiğini biliyordu.
Hyun yüzüne düşen uzun saçlarını geriye atarken lix'e yaklaştı.
"Seninde saçların uzadı."

Lix'in sarı saçları artık alttan gelen siyahlar ile gözlerini kapatıyordu.Hyunjin uzaktan uzattığı eli ile yavaşça yüzünden çekti onları.Arada oluşan sessizlikle hyun başını öne eğip sırıtarak konuşmaya başladı.
"Neden koşarken arkana bakıp duruyorsun "ÇWŞSLEŞSLSL"
"Sen komiktin."
Felix gülümsemeden edemiyordu.
Hyun onu bu gülümsemesinden yararlanarak konuya girmişti.
"Odama gelirsen sana bir şey anlatacağım. Seni zorlamıyorum. Gelmek istersen bekliyorum."
Ayağa kalkarken bugün giydiği pjimalarının dizlerindeki çimen izlerine baktı.
Lix onun gözlerini takip ederken hyun'un dizlerine bir bakış attı. Hyun dizlerine takılı kalırken lix onu izliyordu. Lekeyi sıkıntı ettiğini düşünüyordu lix. Ama hiçbişey demeden ayağa kalkıp gitmişti.
Lix'in gidişiyle ağır adımlarıyla yürümeye başlamıştı hyunjin. Az önceki çocuksu mutluluğu yoktu. Bunu sadece Lix için yapıyordu.

————

Hyun odasına geldiğinde çizim defterini eline aldı.
Son sayfaları çevirirerek kitaba odaklanmıştı. Ama aradığı sayfa yoktu. Son kısımlarda aradığı melek alfabesiyle yazılmış yazı yoktu.
Bu bir sondu..
Hyun çılgına dönmüşken etraftaki heryeri yere dokup kağıdı arıyordu.
"Anlaşma! Anlaşma yok."
Ansızın duraksayarak aklına gelen 2 düşüncenin kurbanı olmuştu.Umarım ilk seçenektir..
Lix'in odasına tak diye gitmesiyle içeride olan hemşireler ile burun buruna gelmesi bir olmuştu. Sesizce ve yavaşça kapıyı kapatıp kapının önünde bekliyordu. Lix sessizce onu izlerken neden böyle davrandığını merak ediyordu. Lix kontrollerden sonra hemşireler hala içerideyken kapının diğer tarafında bekleyen hyun'a yaklaştı.
"Neden geldin?"
"konuşmalıyız."

Felix aslında bunu kabul etmezdi. Ama hyun endişeli duruyordu. Bunun gibi bir bahanesi varken tek kelime etmeden hyun'un içeri girmesi için işaret etti.
Hyunjin sakinlikle,
"Özel"
diyebildi.
Felix kafasıyla onu onaylayarak hemşirelerin çıkmasını bekledi.
Hemşireler odadan çıktığında hyun durduğu köşeden hızla odaya girdi.
"sen benim defterimi karıştırdın mı?"
Lix buna nasıl cevap vermeliydi. Hyun evet demesini bekliyor gibiydi. Ama evet dese bu onu hyun ile ilgilendiğini düşünmesini sağlayacaktı.
"hayır."
"hadi ama! Bunun için sinirli değilim. Lütfen dürüst ol."
"hayır yapmadım."
Lix bütün soğuk kanlılığlayka sözlediği sözlerle hyunjin'in inamasını sağladı.Hyunjin hayal kırıklığı ile başını eğerken geriye kalan tek seçeneğin bir çözümü olmadığı için sessizce fısıldadı.
"ben bittim." Felix olanları sessizlikşe karşılarken hyun kendini felix'in yatağına attı.
"kediyi bulmalıyım
"hah?"
"Ah lix kaç saatimiz kaldığını bile bilmiyorum."
Lix sessizlikle onu izlerken hyun birden yataktan kalktı.
"Aramayılım"
Dedi umutsuz bir sesle.
Lix onun gidişini izlerken arkasından gitmişti.
Hyunjin odasına ilerlerken onu takip ediyordu.
Hyun kapıyı kapatamadan içeri girmişti.
Şaşkınlıkla lix'in buraya kendi ayaklarıyla gelmesini beklemeyen hyun gülümsemişti
"Burada kamera yok mu
Felix bunu söylerken kendi bacağına sıktığını farketmişti.
"Var aslında."
"bakma-"
"bakmamalıyız."

Hyun lix'in onu sözünü kesmesinden şüphelerinken ona bir adım attı.Lix bir adım geri adımladı.
Hyun onun üzerine ilerlerken;
"Şaka yapıyorsan sırası değil yong bok."
"Ben şaka yapmam."
"Öyle mi?"
Hyunjin bu cümlesini söylerken küçümseyici bakışlarını lix'e sunmuştu.
Felix geriye attığı adım ile kitaplara takılarak yatağa oturmuştu.Hyunjin yaklaşmaya devam ediyordu.
"Lix biliyor musun? bende şaka yapmıyorum
Bunu söylerken burun buruna gelen ikilinin nefesleri birbirine çarpıyordu.
"Şakalarına devam edersen.."
Hyun tehditkâr ses tonuyla konuşurken bir elini yatağın üzerine yerleştirmişti. Lix geri çekildikçe yatağa uzanırken hyun onun üzerinde üstünlüğünü koruyordu.

"seninle oynayacağım"

Hyunlix- DÜŞÜŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin