4

6.4K 537 353
                                    

Felix yataktan pencereyi izlerken gelen terlik sesiyle kapıya baktı.Yine o psikopat elinde bir elma ile kapısının önündeydi.Felix'in gözleri oğlanı iğneleyecek şekilde bakarken hyunjin hiç umursamadan içeri girip eviymiş gibi attı kendisini odaya.

"Derdin ne senin rahat bıraksana beni. "

Hyunjin yüzünü buruşturdu.
"yemedik odanı"

Bu lafından sonra felix bir umut, hyunjin'nin odasından çıkmasını bekliyordu.
Hyunjin ise umursamadan elmasını ısırıp odayı izliyordu. Aniden elmasını bırakıp cama yöneldi. Büyülenmiş gibiydi.
Camın önünde durup gökyüzüne baktı.
Manzarayı sevdiği kulaklarına kadar gelen ağzı ile belli oluyordu.
Kilitli camı zorlarken felix'e döndü.

"ah, tekrar mı kırmalıyım?"
İkiside en sıcak, samimi halleriyle gülümsüyorlardı.
Hyunjin camı bırakıp felix'e yöneldi.

"Nasıl yapabildin?"

"Ne?"

"Nasıl intihar edebildin?"

Felix gözlerini odada gezdirdi düşünüyordu. Nasıl intihar edebilmişti? Neden etmişti?
Kendisi bile bu cevabı kendisinden alamazken, ağzından dökülen tek kelime
"bilmiyorum." Olmuştu

Hyunjin tepki vermeden sadece felix'in yüzüne bakarken felix konuşma gereği duydu
"sen bu zamana kadar nasıl yaşayabildin?"

Hyunjin kafasını eğip güldü. Bunu beklemiyordu. Tek beklediği şey bir kaç küçük yakınmaydı. Ama karşındaki oğlan onu zorluyordu. Hyunjin bu pişikin soruya pişkin bir şekilde cevap vericekti.
"nefes alarak yaşadım"

Felix gülmek istemesede anın negatifliğini bozan bu cevap onun dengesini bozmuştu.
"Cidden artık aptal olduğundan eminim."

Hyunjin, felix gülerken onun gülümsemesinden büyülenir gibi bakıyordu.Acaba kendisi bu kadar güzel gülebilirmiydi ki?

"Bende senin sulugöz olduğuna eminim."
Felix kaşlarını çattı onu unutmuştu bile.
Hyunjin yaklaştı.
"ve korkak olduğunu biliyorum."
Dedi.

Hyunjinin bu kadar yakına gelmesiyle birlikte, geri çekilmek istesede Hyunjin'in ona korkak demesi bunu engelliyordu.
Nefesleri birbirine değerken felix dudaklarını araladı.
"Camı kırıp kaçtın unuttun mu?"
Hyunjin sırıttı.
"Korkaklığın yüzünden o camı kırmadın. Sana yardım ettim"
Bu sefer felix'in dudaklarına yerleşen o histerik gülüş hyunjine döndü.Bir cevap daha verse hyunjin bir cevabı daha bahane edip yaklaşacaktı. Sadece susup bu gülümsemeyi sürdürdü.Hyunjinin gözleri bu oğlanın dudaklarına inerken oda dudaklarını bir gülüş yerleştirdi.

Felix'e daha çok yaklaşırken karşısındaki özgüvenli adamın bir bebeğe dönüşmesini izliyordu.
Felix kendini geri çekmek zorunda kalmıştı.
Siniri daha çok artarken,
"böyle mi korkutmaya çalışıyorsun?" Dedi

Hyunjin yüzünden eksik etmediği gülüşle,
"Ben seni korkutmuyorum yoksa benden korkuyor musun?"
Hyunjin üstünlüğü sağlamıştı
Felix gözlerini devirerek sinirle soludu.
Bu hali hyunjinin hoşuna gitmiş gibiydi.
Buna daha devam etmek isterken koridordan duyulan seslerle gitme vaktinin geldiğini anlamıştı.

Ayağı kalktı.
"benim işim var."

Hızlıca kapıdan dışarı çıkarken, felix'in annesi ve bir kaç hemşire ile kapıda karşılaşmıştı. hyunjin birkaç hemşirenin arasından geçerken kimse onu farketmemiş gibiydi.

Felix ona doğru bakarken annesi felixle konuşuyordu.

-kimle konuşuyordun?
Felix cevap vermeden hyunjinin çıkışını izledi.
Annesi tekrarladı:

"Nereye bakıyorsun?"

F:" hiç"

Hyunjin kapı ardından gülümserken annesi tekrarladı:

"Felix ne yapıyorsun?"

Hyunlix- DÜŞÜŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin