8. Bölüm

137 19 1
                                    

"Deniz!"

"Abi!"

"Ya kalksana! Bir saattir başında dikiliyorum. Seni uyandırmayı hiç özlememişim."

"Ben de senin o mübarek parmaklarını. Bence tamirci falan ol sen abi. Elini tornavida olarak kullanabilirsin. Veya çekiç. Aslında güzel cimcikliyorsun. Bu durumda o aletin adını hatırlamasam da o da olabilirsin."

"Pense o salak! Ayrıca uyurgezer görmediğime üzülüyordum ama uyurkonuşanı gördüğüm için övüneceğim."

"Abii! Boş yapaysın!"

"Lan salak biz Karadenizli bile değiliz. Ne bu ağız?"

"Ağız değil o şive şive!"

"Yeminle salaksın Deniz kızı! Edebiyat dersin nasıl e okulu açıp bakacağım."

"Sayısalcıdan edebiyat bilmesini bekleyemezsin. Ayrıca bak iki gündür sabrımı zorluyorsunuz haa! Ne bu deniz kızı aşkı sizdeki? Bir kere daha söylersen annem Leyla kızını öğrenir!"

"Sen bacak kadar boyunla abini mi tehdit ediyorsun?!" Kendisi 1.97 boyunda da.

"Bak bir de boy şakası sen kaşındın! ANN..."

"Salak salak yapıyorsun kendini Deniz. Sustum işte tamam!"

"Afferin oğlumaa. Adam ol böyle. Alırım aklını koçum!"

"Köpek miyim lan ben?! Ödül maması da ver tam olsun! Aferin oğlumaymış. Kırarım kafanı ha!"

"Söylerim anneme ha! Ayrıca Seda'cım ablam da bilmiyor. Ona da söyleyebilirim. Haşlar seni. 'Bin sinin ikizinim, inci bini siylimin girikirdi, iyip ittin bini kiybittin ikizim' der."

"Salak," dedi gülerken. "Yemin ederim salaksın yaa! Neyse hadi kalk hazırlan. Ercüment Hocacım seni bekler!"

"Adamın acıma duygusu küçükken alınmış diyorlar. Konu hakkındaki düşüncelerin ne?" deyip yumruk yaptığım elimi abime uzattım.

"Boş yaptığını! Hadii!" Yastığımın başımdan çekilmesi ile başımı kaldırdım. Lan ben bu abim olacak şahsiyetteki mahlukatı yerim! Bir insan sabahın bu saatinde bu kadar tatlı mı olur be! Vicdansız mısın oğlum! Şu Leyla'yı şutlayasım geldi şu an. Yenge falan diyorum da abimi alacak lan benden! Kıyamam bu da bir seviyor, bir seviyor.

"Aa! Deniz! Lan! Dur! Dursana oğlum! Lan yapma!" Abimizin de yanaklarını mıncırmayacaksak kiminkini mıncıralım aga! "Yanaklarım uzadı şapşal!"

"Seni seven bir şapşal! Ayrıca ne olur yanakların uzarsa? Leyla'cın seni sevmez mi?"

"Kızım senin Leyla ile alıp veremediğin ne?"

"Sen." Abiye açık sözlü olunur. Kıskandıysan kıskandım diyeceksin. Abi kıskanılır. Hele o benim Atakan'cım abimse kesin kıskanılır!

"Kız ben seni yerim! Gerçi önce bir yüzünü yıkaman lazım. Temiz temiz yiyeyim! Lan sen beni kıskandın mı? Gel bakalım buraya!" Bu da başımıza Safiye Derenoğlu kesildi, tövbeler tövbesi.

"Seni kıskanmayayım da kimi kıskanayım? Sümüklü Necmi'yi mi?" Kahkaha attı.

"Sümüklü Necmi mi? Hala burada mı o?"

"Üf evet ya! Neymiş sono sovıyorom Donoz miş! Aptal!"

"Tamam hadi hadi. On kere sahayı koşmanı istemem. Hazırlan da çıkalım. Ben de Semih'e bakayım."

"Abiii!"

"Söyle bücür?"

"İyi ki geldiniz beee!" Göz kırpıp kapıyı kapadı. Ulan insanın abisi olsun üç beş kilo fazlası olsun! Hazırlanıp evden çıktık. Abimin yanına oturup radyoyu açtım. Sesi fulleyip şarkıya bağırarak eşlik ettik.

Benim HayatımWhere stories live. Discover now