-intro-

474 86 52
                                    


herkese selamlar, geç gelen bir bölüm, bazı nedenler sağolsun, ama sonunda atabildim.

buraya yazıp sizi sıkmak istemezdim ama gerçekten çok üzüldüğüm bir durumdan bahsedeceğim.
ficin konusunun çok depresif(?) olduğunu söyleyen kişileri gerçekten de anlayamadım. kötü olan her şeye açığım ama okumak istemiyorsanız okumayın. bu cevabın aynısını vermiştim ama silmişler yazdıklarını, iki kişiydi zaten. bu fice depresif dedikten sonra diğer üç ficime de bakarsınız dengeyi koruduğumu görürsünüz.

söylemek de istiyorum ki bu denge harika. bu ficimi okuyup, diğerlerini okumayan, texting ficlerin okuyup düzyazıya bakmayan veya tam tersi olan çok kişi var. hepsini ayrı ayrı seviyorum, tarzına hitap eden okuyor istemeyen okumaz, gram kırılmam bir şey yok yani bu durumda.

UZATTIM AMA BU SON VE ÖNEMLİ!!!

arkadaşlar ben beomjun, yeongyu yazmak istiyorum ve böyle yayınlıyorum. lütfen bana gelip de 'yeonbin olsa okunur, daha bilinir ship için yap' demeyin. txt benim her şeyim, ship konularına, momentlara gram bakmam bakarsam da beomjun içindir. kavgasına girmedim, yapmayı da sevmiyorum çünkü böyle konular yüzünden onları bu durumda düşünmek saçma geliyor. n'olur siz de bana yapmayın, gereksiz üzülüyorum.

herkese iyi okumalar, sizi çok fazla seviyorum 🍪

———

-Geçmişten kesitler-

"Sonra, sonra biraz da Heeseung ile uyudum. Siz babamla ne yaptınız hyung? Hyung? Çıkmayacak mısın oradan? Hem üzerindeki montu çıkarsana, içerisi çok sıcak."

"Defol git başımdan!"

"Hyung, niye kötü şeyler söylüyorsun. Sen beni sev-"

"Git başımdan!"

"Siktiğimin veleti!"

Yüzüne hırsla geçirilen yumrukla geriye doğru afalladı Beomgyu. Uzun saçları gözlerini kapatırken kendisinden uzun abisine doğru ilerleyip savurduğu tekmeyle yere düşmesine sebep oldu.

"Bırak artık peşimi. Öldürdüğün zaman mı rahatlayacaksın?!"

"Yeter artık! Soobin, oğlum al şunu başımdan. Elimde kalacak ibne."

"Tamam."

Kapıyı arkasından kapattıktan sonra yüzündeki tiksindiği belli ifadeyle yerdeki kardeşine baktı. Beomgyu ise yüzündeki ifadeyi çoktan görmüştü. Babasının ona 'oğlum' dediği anda oluşan nefreti görmüştü.

"Ne o? Sen de mi nefret ediyorsun yoksa?"

Soobin ise hiç belli etmeden devam etti. Yılların hastasıydı o. Bu kadar kolay bir şekilde anlaşılmasına müsade etmezdi.

"Hmm ne demezsin. İlk önce hangimiz sende yeni izler bırakalım derken kavga ettik. Onu bunu kes sen, aşığından bahset bana hadi."

"Pislik..."

"Anne! Bu ilaçlar kimin?"

SLIDE • beomjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin