Bu bölüm biraz daha canlı okurlar bekliyorum PLEASE ;)
KEYİFLİ OKUMALAR :))
Utanılacak bir şey değildir ağlamak ,
Yürekten süzülüp geliyorsa eğer gözyaşı...
Demiş şair, benim gözyaşlarımda yüreğimin en derinlerinden geliyordu. Geliyordu gelmesine lakin ben ağlamaktan hala utanıyordum.
Beş yaşındayken gök gürlemesinden korkup yorganın altına sindiğimde de, anne ve babasının ellerini sıkıca tutan çocuklar gördüğümde de utanarak ağladım.
Yirmi yaşına gelip beni doğurduğunu bildiğim kadının başkasına annelik yaptığını öğrendiğim an ağladığım için kendimden yine utanmıştım.
Hep gizli gizli ağlamıştım bu güne kadar , yanımda kimsenin olmasına izin vermemiştim hoş , verseydim kaç kişi kalırdı bilmiyorum...
Şuanda da ağlıyordum, kimse görmüyordu , kimse bilmiyordu .
Sırtımı sıvazlayan kimse yoktu yine , veya başımı yaslayacağım bir omuz ....
En kötüsü de göz yaşım yoktu artık. İçin için ağlıyordum, feryat ede ede...
Abime gitmek istiyordum ama buna yüzüm yoktu. Dün gece sarhoş olduğumu anlar anlamaz tek kelime etmeden suratıma kapatmıştı.
Biliyorum kızmıştı bana daha da beteri kırılmıştı. Bedenime yabancı olan duygular bir bir gün yüzüne çıkarken aynadaki soluk yansımama baktım. Ten rengim hastalıklı bir beyazlığa dönüşmüştü. Gözlerimin altındaki mor halkalar her geçen gün biraz daha büyüyordu ve ben iyiden iyiye bağımlı gibi görünmeye başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH KELEBEK
Teen FictionBir yol düşünün ... Çıkmak zorunda olduğunuzu hissettiğiniz bir yol. Kendini buna öyle inandırmışsınız ki sanki yaşamanız buna bağlı gibi hissediyorsunuz. Uzun bir yol, kenarlarında göğe uzanan ağaçlar var . Adımlarınız içinizdeki karmaşad...