Bir yol düşünün ...
Çıkmak zorunda olduğunuzu hissettiğiniz bir yol. Kendini buna öyle inandırmışsınız ki sanki yaşamanız buna bağlı gibi hissediyorsunuz.
Uzun bir yol, kenarlarında göğe uzanan ağaçlar var .
Adımlarınız içinizdeki karmaşad...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bu bölümde küçük Mısra'dan ;))
Keyifli Okumalar :)
Soğuk bir kış gecesinde , zifiri karanlık yalnızlığın üzerine görünmezlik pelerini edasıyla çökmüşken uyumak istiyordu. Gözlerini sımsıkı kapatmak ve güzel rüyalar görebileceği derin bir uykuya dalmak . Kendini en iyi hissettiği anlar rüyada olduğu zamanlardı o günlerde.
Yalnız insanlar iyi anlardı onun bu halini büyük ihtimalle...
Aslında aynı duyguları paylaştığı onlarca insan vardı belki ama o kendini iliklerine kadar yalnız hissediyordu. Bu yüzdendir ki pencerenin yanındaki yattığı yatağından gözlerini bir tane bile yıldız göremediği gök yüzüne dikmiş onlardan birini görmenin umuduyla öylece bakıyordu.
Tam o sırada gecenin uçsuz karanlığını büyük bir yakarış ile bölen şimşek ve gök gürültüsü yatağında ürkekçe sıçramasına ve korkuyla yorganına daha sıkı sarılmasına neden oldu.
İçini esir alan korkuyla gözlerini sıkı sıkı yumarken minik kıvrımlı pembe dudakları titremeye başlamıştı çoktan.
Üzerindeki yorgan üşümesine imkan vermeyecek derecede kalın olsa da minik bedeni buz kesmişti.
Sonra kulaklarına dolan yağmurun cama çarpması sonucu çıkan ses korkudan dolayı sulanan mavi gözlerini açmasına neden oldu. Çıkan ses bir ninni edasıyla bedeninin gevşemesini sağlarken bir kaç saniye sonra karanlığı aydınlatan şimşek ile tekrar yatağına gömüldü ve dudaklarından çıkan kelimeye engel olamadı.
" Anneciğim.."
O anda yüreğine büyük bir sızı oturdu. Daha altı yaşındaydı ama yüreği çoktan yaşlanmıştı. Onun asla gelmeyeceğini bile bile her korkusunda onu sayıklayıp duruyordu.
Sonra aklına okuldaki o anlar geldi. Daha bir gün önce arkadaşı ile konuştuğu şey.