Yeni bölüm en kısa zamanda canlar :))
O gelene kadar kısacık , minnacık bir kesit getirdim size :****
* ** "Mısra sende havada ateş çıkınca korkuyor musun ? "
Elindeki oyuncak fincanı küçük sehpaya yerleştiren küçük kız arkadaşının ne demek istediğini çok iyi anlamıştı. Çünkü dün gece yağmur yağıp şimşekler çaktığında korkudan yorganına sıkı sıkı sarılıp ağlamıştı . Ama bunu sınıfındaki tek arkadaşı olan Meral'e anlatmak yerine usulca başını salladı.
Sessiz arkadaşından yine sessiz bir cevap alan Meral ela gözlerini kırpıştırıp incecik dudaklarını büzdü.
" Bende çok korkuyorum bu yüzden annem ve babamla yatıyorum öyle gecelerde. Biliyor musun o zaman hiç korkmuyorum ben . "
Duyduğu her kelime küçük kalbine adete birer hançer gibi saplanırken işte tamda o anda insanlardan uzak durmaya karar verdi. Çünkü bütün insanlar ona acı çektirmek için yemin etmişti adeta... ***
********************
Sözleri bir bir yüreğimde yer edinirken nefes alıp almadığımı dahi bilemiyordum. Öfkemi aradım içerilerde bir yerlerde ona kızarak bu durumdan kurtulmam lazımdı lakin içimde öfkeden eser yoktu.
Sonra uzun zamandır olmayan ve asla olmamasını dilediğim bir şey oldu.
Sol gözümden bir damla yaş usul usul yanağımdan aşağı doğru süzüldü. Ama yere düşmedi çünkü bu defa da bedenime büyük bir şok yaşatan bir şey oldu .
Sarp o kıvrımlı dudaklarını sol yanağıma bastırarak beni göz yaşımdan öptü. Yanağımda hissettiğim bastı bir süre sonra yok olurken ben hala gözlerim kapalı bir şekilde öylece duruyordum. Gerçi gözlerim ne ara kapandı onu da bilmiyordum ya.
Yanağımdan itibaren tarifsiz bir sıcaklık bedenime yayılmaya başlarken sesli bir şekilde yutkundum fakat bu bile kendime gelmeme yetmedi.
Sarp beni öpmüştü.
Tamam yanaktan olabilir ama bu da bir ilkti benim için..
Tıpkı ilk defa kalbimin böyle delicesine çarptığı gibi .
Gözlerimi bir deli cesaretiyle açtığımda Sarp'ın bana olan farklı bakışları yüreğime öküz oturmasına neden oldu ve bu yüzden hemen kendimi toparlayıp bakışlarımı kaçırdım ve dudaklarıma sigaramı yerleştirmeden önce " Senin ne derdin var peki. ?" diye sordum konunun değişmesi umuduyla .
" Benimkisi ince mevzular ."
Anlamadığım için kaşlarım çatılırken bakışlarımla bunu ona da yansıttım.
" Yani gönül işleri. İmkansıza tutulduk. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH KELEBEK
Teen FictionBir yol düşünün ... Çıkmak zorunda olduğunuzu hissettiğiniz bir yol. Kendini buna öyle inandırmışsınız ki sanki yaşamanız buna bağlı gibi hissediyorsunuz. Uzun bir yol, kenarlarında göğe uzanan ağaçlar var . Adımlarınız içinizdeki karmaşad...
