DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN

-51-

Heyyyooo merhabalar nasılsınız 🧡 keyifli okumalar 🧡 vote atmayı unutmayalım 🧡

Ne Burak vardı nede başka biri az önce vurduğumuz adamlar dahi yoktu ortalıkta nasıl bir oyun lan bu.

- NOLUYO LAN BURADA !!!

En az benim kadar şaşkın bir tim vardı karşımda. Neredeydi Burak vurduğumuz adamlar buhar olup uçmadılar yada kuş olup kanatlanmadılar ya, tuzak desem çoktan saldırırlardı nasıl bir kumpasın içerisine düşmüştüm böyle.

EMİR : Komutanım burada bir not var.

Emirin elindeki kağıdı alıp okumaya başladım "Hızlı olan kazansın KOMUTAN" neyin hızı neyin kazanması çıldıracağım şimdi. Kafanı topla Umay düşün kızım ne demek istediklerini düşün kendimi zorluyordum ama sonuç alamıyordum neden Burağı tek başına gönderirsin be Umay of be kızım derin nefes alıp tekrar düşünmeye başladım.

-Enes kamyonetteki paketlerden bir tane getir hemen.

Aklıma gelen başıma gelmiş olmaması için dua etmeye başladım böyle bir oyuna düştüysek banada yazıklar olsun. Enesten aldığım paketi yanımdaki çakıyla deldim serçe parmağımı değdirip dişime götürdüm.

-HAY SOKUCAM BÖYLE İŞE  !!

ENES : Ne oldu komutanım?

-Beyler çok büyük oyuna geldik!!!! Bu Un.

Küfür etmemek için çok zor duruyordum Burak ulan Burak bir acı daha yaşatırsan bana seni süründürürüm oğlum.

-Alayla iletişim kurun hemen.

Kurduğum bağlantıyla olan biteni anlatım şuan  geri dönmemizi istiyorlardı yahu biride demiyor bu kız bu çocuğu bulmadan dönmez diye. Emir demiri keser misali askeriyeye geri dönmüştüm bedenim her ne kadar burada duruyor gözüksede ruhum aklım tamamen Buraktaydı kimin elindeydi ne haldeydi bilmiyordum bu durum canımı çok sıksada elimde bir ipucu olmadan hareket edemiyordum.

SERTAÇ : Komutanım ne yapacağız?

-Bekleyeceğiz elbet bizimle iletişim kuracaklardır.

BARIŞ : Ya kurmazlarsa.

-Kuracaklar Barış bizden istediklerini vermemiz için kuracaklar.

Alaydan çıkış yoktu timle beraber kalacak gece gündüz bekleyecek planlar kuracaktık Burağı bulmamız gerekiyordu.

EMİR : Komutanım beklediğimiz haber geldi sanırım.

Emir elindeki zarfı bana uzattı hızlıca açtım içinde dört farklı fotoğraf çıkmıştı her birine hızlıca göz gezdirdim son fotoğrafı elime aldığımda kan beynime sıçramış gözlerimden alevler çıkmıştı Alp nasıl olurda bir zamanlar canını emanet ettiği insanın kafasına silah dayardı nasıl olurda eziyet görmesine müsade ederdi hoş vatanını satan bir itti artık herşeyi yapardı.

-Başka birşey geldi mi?

EMİR : Hayır komutanım.

Bunu görmem için yollamış olamazlar başka birşey vardı hızlıca fotoğrafın arkasını çevirdim tahminlerimde yanılmamıştım "GEÇ KALDIĞIN HER DAKİKA BİR KURŞUN" ecdanınızın ağzına sıçayım şerefsiz herifler.

Aradan geçen 3 gün ne bir haber ne bir mesaj nede başka birşey hayatta olduğunu dahi bilmemek beni dinden imandan çıkarıyordu ömürüm boyunca etmediğim ne kadar küfür varsa hepsini şu 3 güne sığdırmıştım ne yerde ne gökteydim. Ellerimi arkadan bağlamış odamın penceresinden görünen dağlara çevirdim bakışlarımı. Dedim sana Alp efendi bir daha karşıma çıkma dedim şimdi ben nasıl senin kafanı gövdenden ayırmıyım Kapının tıklanma sesini duydum istifimi bozmadan "GEL" komutunu verdim.