-49-

8.4K 511 26
                                    

Heyyyooo merhabalar nasılsınız 🧡 keyifli okumalar 🧡 vote atmayı unutmayalım 🧡



Kafamı iki yöne doğru sallayıp tekrar baktım bu sefer yoktu şuan onunla uğraşacak vaktimde yoktu paket ettiğimiz adam gittikten sonra bende ailenin yanına döndüm defin işlemi bitmişti annesi mezarın başına oturmuş oğlu ile konuşuyordu baba gelen taziyeleri kabul ediyordu. Albayın yanına geçip olanları anlattım kendisi burada anne ile birlikte kalmamı söyledi bende onaylayarak uzaktan anneyi izlemeye başladım sesi kulaklarımı delip geçiyordu.

-ANNEM CANIM OĞLUM GÜZEL YAVRUM HANİ GÖREV DÖNÜŞÜ GELİP ELİMİ ÖPECEKTİN HANİ GELİNCE KEBAP YAPACAKTIN BANA ELLERİNLE HANİ KARDEŞİNİ ALIP GEZECEKTİN BAK DEDİĞİN OLDU ARKADAŞLARININ HEPSİ BURADA SEN YOKSUN YAVRUUUM BEKLE BENİ CENNET KAPASINDA GÜZEL EVLADIM GEL RÜYALARIMA GÜZEL YÜZÜNÜ EKSİK ETME BENDEN.

Gözümden akan yaşları sildikçe daha fazlası geliyordu ciğerlerime doldurduğum hava batıyordu adeta bu ağıtları nasıl göz ardı edebilirdim Allahım sen bu anneye dayanma gücü ver Peygamber sabrı ver güzel Mevlam dilimden eksik etmediğim duayı tekrarladım. Adımlarımı annenin yanına yönelttim yavaşça yanın yaklaşıp elimi omzuna koydum ağır ağır kaldırdı başını yaşlı gözlerini gözlerime sabitledi öyle derin öyle anlamlı bakıyordu ki eriyip gitmek istedim o an.

-Sen o sun Umaysın sen.

Kafa salladım konuşursam ağlayacak gibi hissediyordum yavaşça yerinden kaldırıp yürümesi için destek çıktım arabaya bindirdikten sonra evlerine doğru yol aldık. Mahalleden geçerken dışarıya bakıyordum kim bilir kaç kez düşmüştü bu sokakta kaç kez kavga etmişti kaç tane kızla buluşmuştu ah benim canım kardeşim. Araba evin önünde durduğunda anneyi yavaşça indirip eve çıkarttım,ev çok kalabalıktı kimisi neden öldüğünü konuşuyor kimsi aileye sabır diliyor kimiside ağlıyordu. İnsanlar sadece konuşuyordu kimse bu ailenin ne kadar yandığını bilmiyordu hatta arkasından para için ölüme gitti diyen bile vardı böylelerini lav olup yakmak deniz olup boğmak seri katil olup tek tek kesmek istiyordum annenin yanına geçip oturdum.

-Oğlum senden çok bahsetti kızım ona oralarda abla olmuşsun koruyup kollamışsın şimdi, de bana oğlum en son kimin elini tuttu kime sarıldı.

-Benim elimi tuttu, bana sarıldı Affet beni abla koruyamadım oğlunu.

Birden ellerimi alıp öpmeye koklamaya başladı kesik kesik konuşuyordu "oğlumun kokusu" sürekli aynı cümleyi tekrarlıyordu odada bulunan herkes ağlamaya başlamışlardı ciğerime batan oklar git gide nefes almamı engelliyordu daha fazla burada durmayacağımı anlamıştım Tunçun annesini kaldırıp yatak odasına götürdüm ellerimi bırakmıyordu biraz gözlerini kapatsa iyi olacaktı. Uyuyana kadar yanında bekledim ardından odandan yavaşça çıktım zaten zor uyumuştu birde uyanmasına gerek yoktu Tim babanın yanında kalmıştı kapıdan çıkmak üzereyken bana birinin seslendiğini duydum.

-Ablaaa.

Başımı o yöne çevirdiğimde bu gün bize kapıyı açan çocuktu gözleri ağlamaktan kızarmıştı ayakkabılarımı giymek yerine yanına gittim küçük elini elime sabitleyip beni odasına çekti. İçeriye girdiğimde ağabeyiyle olan fotoğrafı çarptı gözüme ardından yatağın üzerindeki mavi kazak sanırım buda Tunçun kazağıydı, elimi çekiştirerek beni yatağın yanına getirdi.

-Bak ağabeyimin kazağı, ağabeyim bu kazağı aldığında ben kısakanmıştım o uyurken gizlice dolabına girip almıştım kıskançlıktan kesmiştim oda bana çok kızmıştı ve bana demişti "Birdaha gelmeyeceğim sen beni çok kırdın" bende annemle yenisini aldım şimdi versem geri gelir mi!?

Bir anda ellerim saçlarına gitti okşamaya başladım dalgalı saçlarını minik burnu kırmızı olmuştu o minik Kalbindeki acıyı alıp yok etmek istedim var gücümle sarıldım miniğe tiz bir hıçıkır koptu boğazından küçüğümün.

DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN Where stories live. Discover now