-7-

25.2K 1.1K 279
                                    

Vote atmayı unutmayalım 🧡 keyifli okumalar 🧡

Sabah ritüellerimi tamamlayıp evden çıktım bu gün kendimi daha dinç hissediyordum sabah ağabeylimle konuşup gelemeyeceğimi bildirdim mesleğimin getirdiği sorumluluğu hepsi biliyordu her anlarında yanlarında bulunamazdım nasip olursa düğüne giderdim içeriye girip ilk iş odama geçtim birazdan eğitim vardı odamda 20 dakika kadar oyalandıktan sonra eğitim alanına ilerledim herzaman ki gibi hizada durmuşlardı.

-Günaydın.

-Sağol.

-Nasılsınız.

-Sağol

-Maşallah sesiniz gür çıkıyor dinlenmişsiniz.

Bakışlarımı üstlerinde dolandırdım biraz koşalım biraz ısınalım bakalım biraz kulaklarım çınlasın.

-Sağa dön uygun adım marş.

Hepsi arkamdan geliyordu bu gün bende tüm eğitimleri yapacaktım yaram gayet iyi durumdaydı hızımızı arttırmıştık 16. Turu tamamlayıp durdum.

-Şınav pozisyonu al.

Hepsi pozisyonunu almıştı onlarla birlikte bende alınca gözleri kocaman açılmıştı ne yani ben sürekli oturacağım falan mı zannediyordu bunlar başla komutuyla hepimiz aynı anda inip kalkıyorduk  o sıra Enesin sesi duyuldu kulaklarımızda "HER ŞEY VATAN İÇİN"  eğilip kalktıkça tekrar ediyordu ardından tüm tim eşlik etmeye başladık sırtımda hissettiğim baskıyla birinin ayağının benim üzerimde olduğunu anlamıştım kim olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek şınavı bitirmiştik.

-Mekik pozisyonu al.

Binbaşı sadece gözleriyle bize bakıyordu dudağının bir kenarı kıvrılmışmıydı az önce benmi yanlış gördüm istifimi bozmadan aynı pozisyonu aldım başla komutumla yine senkronize olmuş bir biçimde yapmaya devam ettik Binbaşının ellerini karnımın kasılan bölümlerine bastırdığında bir anlık duraksama oldu neydi bu adımınn benimle derdi devam ederken gözlerimi tek tek timin üzerinde dolandırdım bu işlemi bitirince bu sefer sıra barfikse gelmişti verdiğim komutla ikişer ikişer yapmaya başladılar en son ben yaptığımda bu gün sürünme yaptırmayacaktım bu gün yakın dövüş yapacaktık.

-Enes Ferit karşılıklı geçin bakalım.

Ne yapmak istediğimi ben söylemeden anlamaları beni aşırı memnun ediyordu ikisi karşılıklı gelmiş tüm hünerlerini sergiliyorlardı hava buz gibi olduğundan eğitim alanında pek asker yoktu Enesin galip geldiği bir savunmada sıra Emir ve Sertaça gelmişti ikiside ustalılıkla birbirlerine hamlelerde bulunuyordu gördüğüm kadarıyla emir gayet atik hareketlerde bulunuyor Sertaç ise hamlelerini önceden tahmin edip savuşturuyordu orada galip gelen Sertaç olmuştu sıra Hamza ve Tunça gelmişti .

-Tunç mahalle kavgası etmiyorsun oğlum ona göre yap savunmanı hamlelerini.

Onlar devam ederken bir gözüm Binbaşıya kaydı tüm dikkati şuan birbirini öldürmeye çalışan ikilideydi sırayla diğerleride çıkınca en son ben kaldım kendime partner arıyordum ki o ses çınladı kulağımda.

-Yüzbaşı gel bakalım birde senin marifetlerini görelim.

-Emredersiniz Komutanım.

Üzerimdeki montu çıkartıp kenarıya koydum  ardında tam karşısına geçtim 6 saniye kadar bakıştıktan sonra ilk hamlesini yaptı sol yumruğunu boşluğuma geçirecekti ki 2 adım sola kaydım bu dikkatsizliğinden  faydalanarak sağ yumruğumu sol boşluğuna geçirdim hızlıca kendisini toparlayıp bel kısmımdan yakaladı aramızda çok az mesafe vardı ferah bir koku geldi burnuma okyanus gibi deniz gibi kokuyordu bu adam belimdeki ellerini sıkılaştırdığında dizimin arkasına yediğim sert hamleyle dengemi kaybettim son olarak kendimi yerde buldum kolunu zaman kaybetmeden boynuma doğru bastırdı diğer eliylede ellerimi sabitlemişti unuttuğu tek bir şey vardı oda bacaklarım sağ bacağımı kırıp koltuk altına dizimi geçirdiğimde ellerimi serbest bıraktı serbest kalan ellerimle boynumdaki elini çevirip ters bir hamleyle altıma aldım bu sefer altımda kalan o olmuştu bacaklarını bacaklarımla kilitleyip elimle ellerini kavradım son olarak boynundaki elimi dahada bastırdım en son kendime hatırlatığım gerçekle üzerinden kalktım salak Umay karşındaki komutanın kendine gel ben ayağa kalkınca elimi uzatıp onuda kaldırdım leş gibi terlemiştim.

DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN Where stories live. Discover now